47. bölüm - Kavga

1.1K 45 91
                                    

Söylene söylene ojeler silinmiş, yüzler yıkanmış, biraz daha sohbet edip herkes odasına dağılmıştı.

Serdar, Defne ile Ömer'in aynı odaya girdiklerini görünce yine "alışamıyorum" diye söylene söylene gitmişti odasına. Ömer ise büyük bir zevkle gülmüştü ona.

Gecenin bir vaktinde Melek su içmek için mutfağa indi. Yarı kapalı gözleri ile merdivenleri bindikten sonra yan yana olan iki kapının önünde durdu.

M: Ben nerede yatmıştım? Offf niye aralık bırakmadım ki kapıyı? Sağ mıydı yoksa sol mu?

Bir iki dakika düşündü. Uykuya karşı gelemiyordu, gözleri kapanıyordu. Sonunda kendi odasından emin olmuştu. Kapıyı açıp içeri girince odanın daha farklı olduğuna aldırmadı. Uyku sersemliği diye düşündü.

Battaniyeyi kaldırıp yatağa iyice yayıldı. Hissettiği başka, sıcak bir bedenle çığlık atarak yataktan fırladı. Melek hala çığlık atmaya devam ederken İsmail kendine gelip ağzını eli ile kapattı.

İ: Şşştt! Sus! Bütün evi başımıza  toplayacaksın.

Melek gözlerini İsmail'in üzerinde gezdirince yine bağırmaya çalışıp gözlerini kapatmıştı. İsmail sadece iç çamaşırı ile karşısında duruyordu.

İ: Bağırma dedim!

Melek konuşmaya çalışınca İsmail elini çekti.

M: Senin benim odamda ne işin var sapık?!

İ: Ben miyim sapık? Sen gelip yattın yanıma be bir de bana sapık diyor.

M: Sağ, sol... Burası neresi?

İ: Daha sağını solunu bilmiyorsun bir de kalkmış bana bağırıyorsun yine.

M: Sen niye çıplaksın lan? Sapıksın işte.

İ: Takım elbiseyle nasıl yatayım? Hem ben nerede bileyim senin odama gelip deli gibi bağıracağını?

Aynı anda herkes Melek'in çığlığını duymuştu. Ömer altında bir şort üstü çıplak bir şekilde elinde silahı ile kapının önüne çıkmıştı. Karşı odadan ise Serdar aynı şekilde bir şortla ve üstüne bir tişörtle çıkmıştı.

Defne elinde Ömer'in tişörtü ile koşarak gelmiş abisinin ve kocasının bakıştığını görünce Ömer'in önüne geçip onu saklamaya çalışmıştı.

Serdarın yan tarafındaki odadan ise Sinan kemeri bağlanmamış pantolonu ve yarım yamalak iliklenmiş gömlek düğmeleri çıkmıştı.

Ser: Kim bağırdı öyle?

D: Ömer giy şunu şimdi milletin içinde.

Ser: Defne kocanı benden kıskanmanın hiç sırası değil!

Gayet ciddiydi. Ömer silahını şortunun lastiğin sıkıştırıp Defneden tişörtü alıp giymişti.

Ö: İçeri gir Defne. Kapıyı kilitle.

Sinan silahını hazır hale getirdi. Yeni bir çığlık duyulunca Nihan da çıkmıştı.

Ö: Defne sana içeri gir dedim!

D: Melek! Melek bu.

Ö: İçeri gir Defne!

N: Tamam tamam biz buradayız siz gidin.

D: Yalnız mı yollayacağız onları?

Onlar arka arkaya hızlı adımlarla yürümeye başlayınca Nihan Defneyi yanına çekmişti.

N: Kızım dur. Bir öğren şu kocanı idare etmeyi. Tamam kocacığım, tamam paşam diyeceksin. Arkasını dönünce de ne istersen onu yapacaksın. Sonra da sana kızınca iki tatlılık, iki şirinlik, bir sevişme oldu bitti. Barıştınız.

Formaliteden Aşk Where stories live. Discover now