35 ➳ 'yardım'

964 146 289
                                    

'Karşılıksız yardımlar, en değerli kalplere aitti.'

🌼🌼🌼

Açık bir şekilde Lalisa'ya yakalanmıştım. Nereden öğrendiğini bilmiyordum ama yanına gittiğim kişinin Jungkook olduğunu öğrenmişti, dahası kitap meselesinin de yalan olduğunu çoktan fark etmiş olmalıydı. Sertçe yutkundum ve bakışlarımı kaçırdım. O sırada Lalisa yanıma gelip beni içeri çekti ve kapıyı kapattı.

"Bir kitap kurdu olduğumu unutuyorsun," diye hoşnutsuz bir şekilde mırıldandı. Bana hem sinirliydi hem de kıyamıyordu. Bu yüzden olmalı ki beni salona kadar çekiştirip üzerime bir battaniye getirdi ve mutfağa gitti. Şaşkınca battaniyeye sarınmış bir şekilde yumuşak koltuğa sindim. Bacaklarımı kendime çektim ve rahat bir pozisyonda arkama yaslandım. Derin bir boşlukta sallanıyordum. Düşündüğüm her şey sadece gerçek olmayan tahminlerdi. Bütün hislerimi ve davranışlarımı üzerine kurduğum o kale yıkılmış, harabesine beni hapsetmişti. Şimdi ne yapacağımı bilemez bir halde, çaresizce bu sıcak yuvama sığınıyordum. Yuvamın sıcaklığı yanında, kalbim buz gibiydi.

Battaniyeye daha sıkı sarındım ve bir bebek gibi küçüldüm. Çok geçmeden Lalisa elinde bir kupayla geldi. "Sıcak süt yaptım sana. Bal da koydum, seversin. Üşümüş gibisin hem." Kupayı bana uzattığında tebessüm etmeye çalışarak elime aldım.

Yanıma oturup o da arkasına yaslandı. Ben kendimi ısıtmaya çalışırken sakin bir tonda konuşmaya başladı. "Model dünyasını pek bilmem ama kitaplarla ilgiliyimdir. Seul'deki tüm kitapçıların numarası bende var ve beni aradığın numara kesinlikle bir kitapçıya ait değildi."

Jungkook'un numarasıyla onu aramamam gerekirdi ama düşüncesizlik etmiştim.

Bakışlarının üzerimde dolandığını hissettim. İnatla bakışlarımı ellerim arasındaki sıcak bardakta tuttum. "Gerçekten de bir 'arkadaşında' olabileceğini düşünerek odandaki telefon rehberine baktım. İşyerindeki çalışanların ve yakın olduğun ya da iş yaptığın ünlülerin numarasının olduğu rehber." Arkadaş kısmını bilerek alaycı bir tonda söylemişti. Jungkook'la arkadaşça bir ilişki içerisinde olduğuma kesinlikle inanmıyordu. Çünkü ilk karşılaşmaları böyle olmamıştı.

Daha önce de Jungkook bir düşüncesizlik yapıp bir anda kapıma dayanmış ve beni yemeğe çıkarmıştı. Numaranın da aynı zamanda ona ait olduğunu fark ettiğinde Lalisa söylediklerimden çok daha fazla şeyler olduğunu anlamış olmalıydı.

İkimizin düşüncesizliği Lalisa'nın gerçekleri görmesine sebep olmuştu.

"Jeon Jungkook senin liseden arkadaşın demek?" dedi sorgularcasına.

Yavaşça başımla onayladım. Düşünceli bir şekilde önümüzdeki cam duvardan bir süre manzarayı izledi. Ardından konuşmak üzere dudaklarını araladı. "Anlattığın kitaptaki karakterler de sizdiniz. Benimle konuştun ve Jungkook'un zor durumda olabileceğini düşünerek onun yanına gittin. Ama orada bir sorun oldu, bu yüzden şimdi yıkılmış bir şekilde karşımdasın." Başını hafifçe yana eğdi. "Muhtemelen kavga ettiniz çünkü sen taksiyle, Jungkook da arkandan arabasıyla geldi ama geri döndü."

Konuşmak üzere dudaklarımı araladığım sırada elini kaldırarak bana engel oldu ve devam etti. "Jimin'i aldatıyor musun diye sormayacağım çünkü sevgili olduğunuzu söylediğin ilk günden beri buna inanmamıştım. Şimdi buradaki nedeni anlayabiliyorum. Sen meşru çocuksun, Jimin senin abin ve abim demek yerine yakınlığınızdan şüphelenmemem için sevgilim dedin." Lalisa cidden bu konuda iyiydi. Ben tek kelime söylemeden her şeyi olduğu gibi çözüyordu.

𝗹𝗼𝘀𝘁 𝗺𝗲𝗺𝗼𝗿𝗶𝗲𝘀'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Where stories live. Discover now