4 ➳ 'görünmez gerçek'

2.8K 289 350
                                    

'Görmek istemediklerimize karşı gözlerimi kapatırız. Ama bu gerçekleri değiştirmez.'

🌼🌼🌼

"Ben bu çocuğu-"

Lafımı Taehyung bakışlarıyla bölmüştü. Jaehyun şerefsizi dansı öğrenmek falan istemiyordu. Zaten bal gibi dans edebiliyordu. Hatta ekibin lideri olan benim yaptığım dansların yakınına gelebiliyordu. Böyle diyorum çünkü benden sonra en iyi olan Taehyung'tan daha iyi dans ettiği kesindi.

Derin bir nefes aldım ve Jaehyun'un karşısına dikildim. "Merak ediyorum da..." Yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirdim. "Dansı madem bu kadar iyi biliyorsun. Ne diye öğrenmek istediğini söyleyip kulübe katıldın?"

Jaehyun sırıttı ve konuşmak üzere dudaklarını araladı. "Seni ilgilendirir mi?"

"Ah doğru ya..." Saçlarımı karıştırırken sırıttım. "Orospu çocuklarının ne yaptığı beni ilgilendirmez." Jaehyun kavgayı başlatmak üzere üzerime doğru gelirken gözlerimde heyecanlı bir parıltı olduğuna emindim. Onu geberene kadar dövmek istiyordum.

Dans hocası geldi ve aramıza girdi. "Tüh be..." diye mırıldanıyordum ki hoca bağırıp çağırmaya başladı. "Burası dövüş kulübü değil, dans kulübü. Nerede olduğunu unutma Jaehyun!"

Arkama döndüm ve Taehyung'un yanına gittim. Sırıtırken mırıldandı. "Sen gerçek bir şerefsizsin." 

Omzumu silktim. "Hak etti. Hala neden durduk yere bana sataştığını bilmiyorum. Öğrenene kadar da şu 'şerefsizliğimi' kesmeyeceğim." Şerefsiz kelimesini kullanırken havada tırnak işareti yapmıştım.

Taehyung gözlerini kısarak Jaehyun'a baktı. "Neden işi dolandırmak yerine direkt ona sormuyorsun?"

"Söyleyecek olsa söylerdi herhalde bu zamana kadar Taehyung." Aynanın karşısına geçtim ve yapmakta zorlandığım hareketi denedim. Hızlı bir şekilde geriye doğru eğilip yere düşmeden aynı pozisyonda sıçrayarak kalkmam gerekiyordu. Tanrı aşkına, dans hocası neden saçma sapan hareketler yaptırıyordu? Peki gerçekçi olmak gerekirse biraz havalı bir hareketti. Ama biraz... Çünkü kemiklerim kırılacak gibi hissediyordum.

Geriye doğru eğilirken yere düşmemeyi başarmıştım. Tam kalkacağım sırada Taehyung'un dedikleriyle yere düştüm. "Belki de Chaeyoung'tan hoşlanıyordur."

Dizlerimin üzerinde sırtım arkada düştüğüm için belim feci derece ağrımıştı. "Sikeyim..." diye mırıldanarak doğruldum ve elimi belime attım. "Ne saçmalıyorsun Taehyung?"

"Bu fikri sevmedin herhalde?" dedi Taehyung, muzip bir ifadeyle yerdeki halimi kafasıyla işaret ederken.

"Ne alakası var salak? Bir anda saçma sapan bir şey deyince yere düştüm." Bağdaş kurarak Taehyung'un karşısına oturdum. "İyi de ne alaka ki şimdi cidden?"

Elimi çenemin altına atarken Taehyung Jaehyun'un odanın en sonunda olmasından faydalanarak kısık bir sesle konuşmaya başladı. "Şu sana tokat atan kız var ya kantinde."

Başımla onayladığımda devam etti. "Onun abisi aslında Jaehyun. Olayları genel olarak bil diye bu bilgilendirmeyi yaptım. Jaehyun'un seni dövmesi için iki nedeni olabilir."

"Dövmesi değil amına koyayım, dövüşmemiz." Kaşlarımı çatarak bu kelimesini düzelttim. Burası önemliydi. Dudağımın kenarında morluk falan önemli değildi. Onun da yanağında morluk vardı.

Taehyung elini havada sallayarak bu cümlemi geçiştirdi. "Jennie'yi bilirsin çevresi geniştir. Bu dedikoduları hep ondan duyuyorum zaten. Sıkılıp bana da anlatıyor." Yüzünü mayhoş ve geniş bir sırıtma sardığında gözlerimi devirdim. "Aşk hikayenizi dinlemeye oturmadım, Taehyung. Anlatsana şunu artık. Ne iki nedeni?"

𝗹𝗼𝘀𝘁 𝗺𝗲𝗺𝗼𝗿𝗶𝗲𝘀'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin