7 ➳ 'koruma içgüdüsü'

2.5K 271 182
                                    

'Kaçtığın gerçekler elbet başka yollarla seni bulur.'

🌼🌼🌼

"Bir daha seninle bara falan gitmem amına koyayım!"

Kaşlarımı çattım ve küçük bir çocuk gibi dudaklarımı büzerek kollarımı göğsümde bağladım. Pekala sarhoşken saçmalayıp çekilmez bir insan olabiliyordum ama bir daha bara gitmemek kötü bir seçenekti. Kafa dağıtabildiğim en iyi yerdi.

Kaşlarını çattı. "Bakma öyle. Arabama kusarken iyiydi."

Kaşlarımı kaldırdım. "Arabana mı kustum?!"

"Evet geri zekalı," diyerek gözlerini devirdi ve bisikletini hızlandırdı. Ona yetişmek için bacaklarımı hızlandırdım ve bakışlarımı Han Nehri'ne çevirdim.

"Chaeyoung'a da rezil oldun hem," diyerek sözlerine devam ettiğinde hava gayet ferah bir şekilde esiyor olmasına rağmen göğsümün daraldığını hissetmiştim. "Ciddi misin sen?" dedim alaycı bir tonda.

"Ah tabii senin haberin yok," diye mırıldandığında kaşlarımı çattım. Merak etmem hoşuna gitmiş olmalı ki gülümsedi. "Neyden haberim yok, Taehyung?"

Sinirlendirmek ister gibi sessiz kalarak bisikletini tekrar hızlandırdı. Bir küfür savurup ona yetişmek için bacaklarımı yakarak ilerledim. "Söylesene lan şunu!"

"Chaeyoung'a sor."

"Ah cidden... Beni delirteceksin! Sormuyorum işte, tamam mı? Merak etmiyorum, Taehyung." Taehyung solumda ilerlerken biraz hızlanıp önüne geçtim ve biraz daha sola kayarak köprünün kenarına geçmiş oldum. Nehir ayaklarımın altından kayıp giderken huzursuz hissediyordum.

Sırıtarak bisikletini sürmeye devam ederken Chaeyoung'a ne olduğunu soracağımdan emin gibiydi. Sorarsam ekstradan rezil olurdum. Yani mümkün değildi!

Telefonumun bildirim sesinin yükselmesiyle birlikte elimi direksiyondan çekip telefonumu elime aldım. Ellerimi kullanmadan da bisiklet sürebiliyordum ve bazen ceketimin cebine ellerimi yerleştirerek sürmek iyi hissettiriyordu. Taehyung bunu yapamadığı için o yanımdayken de yapmamamı istiyordu. O çeşit bir manyaktı.

Aynı bildirim Taehyung'a da gelmiş olacak ki dengesini kaybetmemek için durdu. Ben de durduğumda şüphesiz ki artık aynı bildirimin geldiğinden emindim. Birkaç gün sonra okul gezisi vardı. Konaklayacağımız otelin de ismi yazıyordu.

Oteli internette hızlıca arattım. Karşıma lüks ve denizli bir otel geldiğinde şaşkınca bir ıslık çalmam kaçınılmaz olmuştu. Taehyung'un şaşkınlık dolu nidasını işittim. "Çüş!"

"Bence de çüş. Okul gezisine lüks otel seçilir mi lan?"

"Daha iyi, daha iyi. Fiyatı çok yüksek söylerlerse isyan falan edip bir şekilde pazarlık yaparız. Para da okula patlar," diyerek kısa bir kahkaha attı. Bu ticaret kafasıyla dillendirdiği sözler üzerine gülmeden edemedim.

Bisikleti sürmeye devam ederken mırıldandım. "Gören de zengin değilsin sanacak."

"Her insan fakirdir kardeşim," diyerek sırıttı ve hızlanarak öne geçti. Saat akşam on gibiydi çıktığımızda. Şimdi ise bir buçuk saat kadar geçmişti. Sanırım annem hala evde olmadığımı fark etmemişti. İçten içe buna güldüm. Hala evde olmadığımı fark edemeyen bu kadın ciddi ciddi annem olduğunu iddia ediyordu. Şaka gibi...

Taehyung telefonunun çalmasıyla bir küfür savurdu. Tekrar durmak zorunda kalmıştık. Sinirli sinirli mırıldandım. "Ellerini kullanmadan bisiklet sürmeyi öğren artık amına koyayım. Zırt pırt duruyoruz senin yüzünden!"

𝗹𝗼𝘀𝘁 𝗺𝗲𝗺𝗼𝗿𝗶𝗲𝘀'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Where stories live. Discover now