12 ➳ 'han nehrinde ceset'

2.5K 242 634
                                    

'Han Nehri'nin yutacağı iki ceset mi istiyorsun?'

🌼🌼🌼

"Jungkook senin neyin var?"

Chaeyoung kaşlarını kaldırmış bir şekilde bana bakarken önümdeki sıraya bana dönük bir şekilde oturmuş bakıyordu. Farklı sınıflarda olduğumuz için Chaeyoung'un önümdeki rahat tavrı birkaç kişinin ilgisini çekmişti.

"Bir şeyim mi olması gerekiyor, Chaeyoung?" dedim sessizce ve bir şeylerle oyalanmam gerektiğini hissederek telefonumu elime aldım. "Tuhaf davranıyorsun," dedi o da benim gibi sessiz bir şekilde. Ardından elini yumruk haline getirip çenesinin altına koydu.

"Peki nasıl davrandığımdan sana ne?" diyerek saniyelik bir bakış attım gözlerine. Sinirleniyor gibi derin bir nefes alsa da tahmin ettiğim gibi çıkışmamıştı. "Bana davrandığın için beni ilgilendirdiğini düşünüyorum, Jungkook. Hiçbir şey yapmamama rağmen kötü bir şey yapmışım gibi bana kızdın!"

Sorun hiçbir şey yapmaman zaten, Chaeyoung.

Tanrı aşkına ne bekliyordum ki, kucağıma atlamasını mı?! İç sesimi sonsuza dek susturmak istedim ama mümkün değildi. Chaeyoung'a kulak aşmayarak boş boş telefonumda dolanıyordum ki yine o kızdan mesaj geldi.

lovewithgirl:

O kız ayağına çok dolanıyor

Hoşuma gitmedi

Başımı kaldırıp etrafa baktım. Sınıfta tek tük kişi vardı. Onlar da kendi hallerinde konuşuyorlardı ve uzak bir köşedeydiler. Chaeyoung konuşmasına devam ederken hızlı bir şekilde o kıza yanıt verdim.

jjeonn:

Senin dolanamadığın gibi mi?

lovewithgirl:

Hadi ama Kookie

Onun başına bela olacağını biliyorsun

jjeonn:

Nasıl bu kadar emin olabilirsin?

lovewithgirl:

Çünkü onu tanıyorum Kookie

Chaeyoung, hiçbirinizin sandığı kız değil

jjeonn:

Chaeyoung benimle ilgilendiği için mi onu sevmiyorsun?

lovewithgirl:

Ah sevmemek değil de

İyi biri olmadığını biliyorum diyelim

Ve şu doğru ki

Senin yakınında olması hoşuma gitmiyor:)

Telefonun ekranını kapattım ve çatık kaşlarını bana dikmiş olan Chaeyoung'a baktım. "Chaeyoung." Sakin mırıldanmamla birlikte afallamış ve ani bir şekilde yumuşamıştı. "E-efendim?" dedi yumuşakça. Yutkundum ve telefonumu masanın üzerine koyduktan sonra başımı sınıftaki tek tük kalan kişilere çevirdim.

"Dışarı çıkın!" Kimisi şaşkın kimisi sinirli bir şekilde bana bakarken dudağımı birbirine bastırdım. "Sağır mısınız dışarı çıkın dedim!"

𝗹𝗼𝘀𝘁 𝗺𝗲𝗺𝗼𝗿𝗶𝗲𝘀'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Where stories live. Discover now