6.9

1.2K 152 58
                                    

07.09.2022
(03:21)

"Yapma Reyhan, Dağhan bizim oğlumuz... Sen doğurdun onu..." diyen babamın sesi kapının arkasından geliyordu. Saatlerdir mutfaktaydım ve babam geldiğinden bu yana annemle tartışıyordu.

Buraya kapatıldığım zamanı bomboş geçirmek istemediğim için mutfakta bulduğum malzemelerle akşam yemeği hazırlamıştım ve bu şekilde kendimi anneme affettirmeyi umuyordum.

Ne hata yaptığımdan emin değildim ama belki güzel şeyler hazırladığımı görürse, beni mutfağa kapatmayı bırakırdı belki?

Ya da artık kollarımı sıkarak beni mutfağa kapatmaması için onunla bir yetişkin gibi konuşmalıydım belki de? Ama daha on üç yaşındaydım ve yetişkinlikten de anlamıyordum.

"Beni aldattın sen! İtalya'da kilo aldığımı söyledin, kilo aldığım için mi aldattın beni?"

Annemin söyledikleri yüzünden kaşlarım çatıldı. Babam onu aldatmış mıydı? İmkansızdı... Babam, anneme her zaman aşkla bakardı.

"Aşkım, Reyhan'ım... İtalya'da kilo aldın çünkü hamileydin... Afacan oğlumuz sana çok yemek yedirtiyordu."

"Bana yalan söylüyorsun Özdağ. Her gece eve geç geliyorsun!"

Babam saat 6'yı gösterdiğinde her zaman evde olurdu. 5'te işten çıkıyordu ve yol bir saatini alıyordu. Annem, yanılıyor muydu?

"Aşkım, beni neden dinlemiyorsun. Yarın doktora gidelim mi?"

Annem ürpertici bir kahkaha attı. "Bana deli damgası vurup, beni boşayacaksın, değil mi? Ben seninle evlenmek için ailemi karşıma aldım ama sen? Beni aldattın!"

"Reyhan ben seni aldatmadım!"

"Yalancısın."

"Asıl yalancı sensin Reyhan! Hastasın ve tedaviye ihtiyacın var! Oğlumuzu mutfağa kilitliyorsun, hangi sağlıklı anne bunu yapar?"

"O benim oğlum değil!"

Elimde tuttuğum salata kasesi avuçlarımın arasından kaydığında, kapıya şaşkınlıkla baktım. Gözlerimi kırpıştırırken, duyduğum şeyi anlamaya çalışıyordum.

"Reyhan!"

Babam, homurdanarak mutfağa geldi ve kapının kilidini iki kez çevirdi. Beni ayakta ve sağlam gördüğünde, derin bir nefes aldı ve "İyi misin oğlum?" diye sordu.

"Annem?" diye sordum. "Neden öyle söyledi?"

"Annen iyi değil, Dağhan ama merak etme... Ben anneni de seni de bırakmayacağım. Sen babana güven, anneni birlikte iyileştireceğiz oğlum..."

Annem, elindeki vazoyla babamın arkasında belirdiğinde ona şaşkınlıkla baktım.

"Al oğlunu ve kimden peydahladıysan ona dön!" diye bağırdı.

Babam yüzünde, acı çektiği belli olan bir ifadeyle doğruldu ve anneme döndü.

"Aşkım, bırak o vazoyu elinden..." dedi. Beni anında arkasına çekmişti.

Yerdeki cam parçalarından birisi ayağıma batmıştı ancak sesimi çıkartamadım çünkü annem... Çok korkunç gözüküyordu. Dağılmış saçları ve iri iri açılmış yeşil gözleriyle, çok güzel ama çok korkunçtu.

"Hah? Bir de o veledi benden mi saklıyorsun? Hani annesiydim ben onun? Neden benden saklıyorsun onu?"

"Reyhan çocuğun önünde böyle şeyler yapma..." dedi babam. "Onu korkutuyorsun, annesisin sen onun ve şu an korkunç davranıyorsun!"

Falcı | #textingOn viuen les histories. Descobreix ara