7.3

1.2K 146 40
                                    

10.09.2022
(12:46)

Teoman'ın evine geldiğimde, apartmanda asansör olduğuna şükredecektim neredeyse. Teoman, arabası olduğu için rahattı, toplu taşımalardan uzakta yaşayabiliyordu ama benim gibi arabasız insanlar için evine gelmek adeta zulümdü.

Keşke en başından dojoya gitmeyi kabul etseydim.

Hoş, oraya gitseydim, cidden canımı biraz yaksın diye onu epey kışkırtırdım ve sonucu hiç iyi olmazdı. Teoman belki hırslı değildi ama kışkırtmalara da boyun eğmezdi. Baskı istiyorsam, dibine kadar verirdi.

Kapı ziline bastıktan birkaç saniye sonra açılınca gülümseyerek kapıya baktım.

Ancak karşımda Teoman'ı değil, Asaf'ı buldum. Kaşlarım çatılırken, "Teoman nerede?" diye sordum. İçimdense, "Kapıyı neden sen açıyorsun, hem de üstsüz?" sorusu geçiyordu.

"Duşta," dedi.

Kaşlarım mümkünmüşçesine daha da çatılırken, "Hayırdır?" diye sordum.

"Yanlışlıkla üstüne çamaşır suyu döktüm, haliyle benim de üstüme döküldü..." dediğinde, ne diyeceğimi bilemedim.

"Peki..." diyerek, ayakkabılarımı çıkardım ve içeri geçtim. Asaf başını yana eğerek, "O Kiiro mu?" diye sordu, elimdeki pet kutusundan gözlerini ayırmadan.

Kızımın kutusunu yukarı kaldırarak, "Evet..." dedim. "Abisi, kızım çok sevimli değil mi?" diyerek bize totosunu dönmüş, yatan kızımı Asaf'a gösteriyordum.

"Sevebilir miyim?" diye sorduğunda, dizlerimin üstünde yere çöktüm ve pet kutusunun kapısını açarak, "Kiiro?" diye seslendim. Ardından Asaf'a dönüp, "Uyuyorsa çıkarmam, haberin olsun..." dedim ancak benim minik kızım uyumuyordu.

Miyavlayarak kafesten çıktığında anında dizlerime tırmanıp oradan da sweatshirtümün cebine girmeye çalıştı.

Böyle de bir alışkanlığı vardı işte. Beni anne kanguru yapmayı seviyordu...

Gülerek, totosundan yakaladım ve "Kiiro..." dedim. "Bak seni kiminle tanıştıracağım," diyerek, ayağa kalktım ve Asaf'ın yanına geçtim.

Asaf benden çok olmasa da beş, altı santim kadar kısaydı. Çenesi omuz hizamdaydı. Kiiro'ya işaret parmağını uzatarak, "Merhaba..." dedi.

Ona yan yan bakarken, nasıl bu kadar genç göründüğünü merak ettim. Epey gamsız birisi olmalıydı, başka türlü bu coğrafyada böyle genç kalınamazdı. Ben bile ondan büyük gösteriyordum. Hele ki Kıvanç'ın bırakmamı istediği sakallar yüzünden...

Kiiro patilerini Asaf'a uzatmaya başladığında, "Bence seni sevdi," dedim.

"Beni herkes sever," derken Asaf, kocaman sırıttı ve elime atılarak Kiiro'yu ellerimin arasından çekip aldı. "Değil mi Kiiro? Sen de fark ettin değil mi ne kadar tüylü olduğumu..." Çoktan bana sırtını dönmüş, salona doğru ilerlemeye başlamıştı. Kiiro miyavlarken Asaf hafifçe güldü ve "Evet, Kiiro, evet... Şeytan tüyünden bahsediyorum," dedi.

Kaşlarımı çatarak, Asaf'ın arkasından bakakaldım. Cidden tuhaf bir adamdı.

Cebimden telefonumu çıkarttım ve Kıvanç'a, Teoman'ın evine geldiğime dair kısa bir mesaj çektim ardından lavaboya yöneldim.

Falcı | #textingWhere stories live. Discover now