BÖLÜM:8 "KÜÇÜĞÜM"

10.3K 571 77
                                    

BÖLÜM:8 "KÜÇÜĞÜM"

Gökyüzünde ki salıncağımın ipi koptu.

Boşlukta sallanan bedenim sanki ağır çekimde gidiyor ve gözlerimi kaydırıyordu. Nabzımın fazla attığı dakikalarda, saçlarımın salınmasını hissettim. Herşeyin bittiği, kendimi camdan atıp, intiharı boynuma yerleştirdiğim an..

Düşeceğimi tahmin ettiğim anda, birinin kollarında hissettim kendimi. Kendimden geçmeden önce farklı bir koku beni sarmalamıştı.

Derin bir hüzne atlamadan önceki son dakikalarımı serpiştirmiştim. Var olmayan basamakların, beni yakarak kulaklarımda uğuldayan o seslerden hemen sonra kendimi attığım o camı hatırlıyorum.

Ve birinin beni tuttuğunu.

Başımın ağrısıyla göz kapaklarımı titrettim. Yerimde oynaşırken, üzerimde ki battaniyeyle kendime gelmeye çalıştım. Gözlerimi açtığımda, farklı bir ev önüme serilmiş, değişik dizayn edilen birbirinden farklı eşyalar gözüme çarpmıştı.

Kıstığım gözlerimle, elimi ağrıyan başıma götürdüm. "Kimse var mı?" Diye yüzümü ekşitirken, ani bir zonklama şakaklarımda kök salmıştı.

"Burdayım," diye bir sesin hemen yanımda olduğunu gördüm. Fark etmemiştim.

"Kimsin sen?" Diye sorduğum sorularda beni tedirgin eden iç sesim hızlanmış ve tüylerimi diken diken etmişti.

"Sakin ol," dedi yatıştırıcı sesiyle. "Ben bir alt sokağınızda oturuyorum."

Battaniyeyi üstüme çekeledim. Ara sıra bulanık gören gözlerimi kırpıştırarak, ona odaklanmaya başladım.

Sarı saçlı ve mavi gözlüydü. Bu iki tanımın birleştiği bir erkeği ilk defa görüyordum. Benden uzakta oturmuş ve gözleriyle tedirgince bana bakıyordu.

"Beni nasıl yakaladın?" Diye sordum çatlamış dudaklarımı aralarken, kanadığını hissetmiştim.

"Peçete," diyerek kaşıyla önünde ki peçeteyi gösterdi. Masaya uzanarak peçeteyi dudaklarıma koyduğumda, gözlerim onu buldu. "Soruna gelecek olursak, ben oradan geçiyordum ve bağrışların olduğu tarafa geldim. Senide camda görünce, gerisini biliyorsun."

"Sadece tesadüf," diye mırıldandım kendi kendime. "Tesadüf olmasaydı şu anda kim bilir ne halde olucaktım."

"Muhtemelen kafa travması geçirip, hafıza kaybı ya da beyin kanaması geçirecektin." Diye konuştuğunda dudaklarımda ki peçeteyi çektim.

Huzursuzdum. Ve bu beni heryerde rahatsız edecek kadar büyük bir huzursuzluktu.

"Ben.. teşekkür ederim." Dedim ellerimle oyalanıp ona bakarken. "Gitsem iyi olacak."

Kirli sakallarında ellerini gezdirdi. Ayağa kalkarken uzun boyu belli olmuş ve yanıma gelmişti. "Yardım etmemi ister misin? Kalkman için."

Sırtımı yastıktan ayırırken, kısık bir inleme ağzımdan kaçtığında, gözlerimi kapattım ve derin nefes almaya çalıştım.

"Düşerken seni tuttuğumda da bağırmıştın. Sırtında kırık filan olabilir mi?" Diye sorduğunda, annemin sırtımı ne hâle getirdiği acı bir tohum filizlendi.

"Yo..yok." dedim sırtımı yavaşca kaldırırken. "Ben iyiyim."

"Pekâlâ."

Yavaşça yataktan kalktım ve ayağa kalkmak için masaya tutunacağım an, beni kolumdan tutarak ayakta dikledi.

İLİKLENMİŞ RUHLAR #WATTYS2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin