BÖLÜM:11 "İZ"

10.7K 552 101
                                    

BÖLÜM:11 "İZ"

SKYLER GREY-WINTER IN ME

Kelebeğin kanatlarının ucundan yanmaya başlayan ağıtlarım bir ezginin manidar cümlelerine yerleşti. Domino taşlarına takılmış ayağım, beni sendeletiyordu. Kuyudan çıkmaya çalışan yıpranmış ellerimle, bağırıyor, çığlık atıyor ama susmuyordum.

Sıcak yatağımda hayal ettim kendimi. Gece üstüm açıldığında, battaniyeyle üstümü örten bir anne, başımı okşayarak sessizce kapıdan çıkıyordu.

Olmadı. Düşlerim, kabusuma dönüştü.

Tekrar soğuk parkeyi altımda hissettim. Sızlayan bedenimin ağrılarıyla gözlerimi açarken, birbirine dolaşmış kirpiklerimden etrafı bulanık gördüm. Yanağım yerde iz oluşturmuş ve bütün vücudum sızlıyordu.

Ellerimden destek alarak kalkmaya çalıştığımda, acıyla bağırdım. Ellerim sanki bir ateşe sokulup çıkartılmışcasına yanıyordu. Bakmak istemedim, eğer ellerimi görürsem körüklenen nabzım, tekrar göz yaşımı akıtacaktı.

Ayağa kalktım ve zar zor odama gittim. Aynada ki yansımama baktım. Gittikçe kuruyordum. Her an çürüyecekmiş gibi olan bedenim, sıska ve cılızlaşmıştı.

Gözlerim kan çanağına dönmüş ve yüzümün belirli yerlerinde tırnak izlerinden oluşan, çizgiler ve o çizgileri dolduran kan vardı. Ellerime baktım, bana yaptığı izleri gördüm. Her eklem yerim morarmıştı. Kan akan yerler kurumuş ve süzülerek avcumun içine doğru yol almıştı.

İki elimde aynı şekildeydi. Paçaları sıyrılmış pantolonuma ilişti gözlerim. Orada da çürükler ve çürükleri çerçeveleyen morluklar vardı.

Aynanın karşısında yere eğildim ve önüme düşen koyu kahverengi saçlarımla gözlerimi kapadım. Bir elimi aynaya koyup tutarken, göz yaşlarıma engel olamadım. Ağladım. Dizlerimin üzerine çökerek, aynaya bakıp annemin bana yaptığı esere dikkatle bakarken ağladım.

Ellerimi kendime çektim ve ayağa kalktım. Okula gitmek için hazırlanırken, saçlarımı önüme getirebildiğim kadar getirdim. Dağınık olan saçlarımı, önlerden alıp alnıma getirmeye çalışırken, ellerim tekrar görüş açıma girdi.

Geçen senden kalma dolabımda ki siyah eldiveni aldım. Üstünde bir kaç delik vardı ama bu çok sorun değildi. Eldiveni elime geçirdim, tüyleri yaralarımdaki sızlamaya tuz basarmışcasına titretirken, derin ve acılı bir nefesi ciğerlerime hapsederek, eldiveni tamamen ellerime geçirdim.

Odadan çıktığımda, beni acıya sürükleyen kadını gördüm. Yatağında gevşekçe yatıyor ve uyuyordu. Üstü açıkken, umursamadım. Derin uykusuna dalmış giderken ceplerini yokladım. Bir kaç bozuk para sesi kulağımı doldurunca elime aldım ve cebime koydum.

Onu bırakıp orada giderken, çantamı aldım ve çıktım. Okula gitmek istemesem de sığınacak hiçbir yer olmadığından okula giden otobüse bindim.

Demir kapıyı ittirerek, gıcırdayan kapının sesini işittim. Bahçeden geçerek, merdivenlerden çıktım ve hızla sınıfa girdim. Gözlerim, ilk önce koyu elaları gördü fakat hemen ondan çekerek, Balın'ın yanına geçtim.

Çantamı sıranın yanına koyarken, "Kışı açmazsın," diye konuştuğunu duydum Balın'ın.

Eldivenime bakındığımda, delik olan yerin gözükmemesi için diğer elimle üstünü kapattım. "Soğuktan çatladılar, o yüzden taktım." Diye açıklamada bulunurken, ellerimi çatlatanın sahibinin soğuk değil, annem olması bir kere daha derin bir yaraya kabuk bağladı.

İLİKLENMİŞ RUHLAR #WATTYS2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin