Yazma İpuçları

İlham Alın Serisi | Diyalog Yazmak - @Fallzswimmer

Bu bölüm Wattpad'deki "My Life with the Walter Boys" hikayesinin yazarı @Fallzswimmer tarafından hazırlanmıştır.

Diyalog yazmak, bir yazarın cephanesindeki en önemli araçtır. İyi bir diyalog, hikayenin olay örgüsünü ileri götürmekle kalmaz, karakterleri de ortaya çıkarır. Çoğu insan konuşurken ve diğer insanları dinlerken diyalogları işittiğinin farkına varmaz. Ailemizle ve arkadaşlarımızla aramızda geçen bir konuşmadan veya otobüste duyduğumuz ufak bir atışmadan, romanlar için güzel bir diyalog çıkma potansiyeli vardır. Ancak diyalog yazmak, her yazarın yeteneği değildir. Gerçekçi hissettiren bir sohbet yazmak, zaman ve pratik ister ama buradaki beş yöntem, sizin bu pratikliğe ulaşmanıza yardım edecektir.

1. Yazdığınız sahneyi bitirdiğinizde diyaloğunuzu yüksek sesle okuyun. Bu yöntem, yanınızda sizi dinleyecek biri varken daha çok işi yarıyor. Yüksek sesle diyalog okumak, karakterlerinizin nasıl duyulduğunu kavramanıza yardımcı olacağı gibi takıldığınız kelimeleri bulmanıza ve tuhaf görünen, doğal olmayan kalıpları seçmenize de katkı sağlayacaktır. Eğer bir şey komik duyuluyorsa geri dönüp düzenleme yapmanız gerekir.

2. Diyalogları aksiyonla kırın ve karakterinizi sahneye koyun. Eğer yapmazsanız, karakterleriniz konuşan kafalar gibi görünmeye başlayacaktır. Bu nedenle karakterlerinizin canlı, fiziksel olarak var olan insanlar olduğunu okuyuculara hatırlatmanız lazım. Şu soruları kendinize sorarak işe başlayın:

Sohbet nerede geçiyor? Sessiz bir kütüphanede mi, kalabalık bir otobüste mi yoksa acil servisin bekleme odasında mı?

Yakınlarda birileri var mı? Gürültücü çocuklar, kayıp turistler, telefonunda yüksek sesle konuşan birileri...

Hangi objeler karakterlerinizi çevreliyor ve onlarla nasıl bir etkileşim halindeler? Karakteriniz tabağının köşesindeki yemekleri mi itiyor? Yoksa boynundaki kolyeyi mi çekiştiriyor?

Bu küçük detaylara konuşma esnasında dokunmak, diyalogları kırmanıza ve karakterlerinizi hikayenin geçtiği yere yerleştirmenize yardımcı olacaktır.

3. Bilindik diyalog eklerine bağlı kalın. Neden mi? Standart "-dedi/-sordu" kalıplarından uzak kalmak, yazınıza dikkat çekiyor - hem de kötü bir yoldan! Okuyucuların gözleri "-sordu" kalıbını es geçerken"cıvıldamak", "saçmalamak" veya "iğnelemek" sözcüklerine takılıyor. Arada bir eş anlamlı sözcükler kullanmakta herhangi bir sorun yok ancak ölçüyü kaçırmayın.

4. Diyalog ve anlatım el ele gitmiyor. Diyalogları geniş bilgileri iletmek için kullanmayın; bu, oldukça zorlama görünecektir. İnsanlar şu şekilde konuşmuyor: "Ama Anna, George Hart, yani doktorla buluşmak için evden saat üçte ayrıldığımdan beri kendimi iyi hissediyorum." Okuyucularınıza her şeyi en ufak detayına kadar açıklamak zorunda değilsiniz. Onların kafalarını kullanıp kendi kendilerine hikâyeyi çözeceklerine inanın.

5. Küçük konuşmaları, selamlaşmaları ve hoşbeşleri kesin. Her konuşmaya karakterin ilk sözcüğü ile başlamak, son sözüyle de konuşmayı bitirmek zorunda değilsiniz. Evet, bu ufak detaylar günlük yaşamda oldukça önemli ancak okuyucu genel anlamda umursamıyor. Onlar hikâyenin etine inmek, leziz detayları ve aksiyon dolu sahneleri istiyorlar. Diyaloğu kesmek, bir bütünü parçasından ayırmak değildir. Hikaye örgüsüne yöneliyorsunuz ve daha önemli işlere yer açıyorsunuz.

Okuduğunuz için teşekkür ederim, umarım bu taktikler yeni bir sahne yazarken size yardımcı olur. Buna ek olarak, eğer yazdığınız yığınla diyaloğun beklediğiniz etkiyi vermediğini düşünüyorsanız bu beş yöntemin üzerinden geçmeyi ve bunları uygulamayı unutmayın.

-Ali Novak