Hikayeler hepimizin iletişimde kalmasını sağlar.
Okuyucular ve yazarlar kurgusal bir dünyanın içine kaçmak, tutkularını kendileri gibi düşünen insanlar ile paylaşmak ve gelecekteki yeni büyük şeyleri keşfetmek için, dünyanın dört bir yanından Wattpa...
İnceleme Görevi: Yıldız Savaşları Bölüm 4: Yeni Bir Umut
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölümde betimlemeden bahsedeceğiz. Söz veriyorum.
Fakat önce Yıldız Savaşlarının bitişiyle ilgili konuşmalıyız. Yıldız Savaşları'ndan kastım Bölüm 4: Yeni Bir Umut. Sakın o önceki bölümlerin bahsini açmayın.
Pekala, sinemada olduğunuzu ve filmin son sahnesindeki büyük uzay savaşını izlediğinizi hayal edin ama nasıl izlediğinizi biraz değiştireceğiz. İlk olarak önünüzde Luke ve her ne yapıyorsa onun sahnesi var, sonra bu ekranı ikiye bölün ve yana Biggs'in bir sahnesini ekleyin. İkisini aynı anda izlemeye çalışın. Daha sonra bir kez daha bölün ekranı ve Kırmızı Lider ile Altın Lider'in sahnelerini ekleyin. Ekranı bölmeye devam edin. Çok geçmeden önünüzde bir sürü şey birikmiş olacak ve hangisinin önemli olduğuna karar veremeyeceksiniz.
Bunun önemini daha iyi anlamak için Yıldız Savaşları sahnemizi daha da aceleye getirelim. Kendinizi filmin içine koyun. Ölüm Yıldızı'nı yok etmek için bir küme TIE savaşçılarını geçmeye çalışan bir X-Wing pilotu olduğunuzu hayal edin. Neye konsantre olacaksınız? Uzay istasyonundaki lazer toplarından çıkan ateşe mi? Peki ya size yakın uçan arkadaşlarınız? Belki de yaklaşmakta olan savaşçılara ve etrafınızda şekillenmeye başlayan kavgalara odaklanmalısınız.
Olay şu ki, dikkatiniz tek bir şeyde takılı kalamaz. Eğer sadece hendekten geçip egzoz çıkışına ilerlemeye odaklanırsanız arkanızdan gelen savaşçıları görmezsiniz ve her şeye dikkatinizi vermeye çalışırsanız da yapmanız gerekeni yapma fırsatı bulamayabilirsiniz.
Neye odaklandığınız olaylar geliştikçe değişmelidir. Bazen büyük resmi görmek için kavgadan uzaklaşmanız gereken zamanlar olacak veya da o an galakside önemli olan tek şeyin karşınızdaki hedef olduğu zamanlar. O an neyin önemli olduğunu siz seçersiniz.
X-Wing uçururken veya hikayelerinize betimleme yazarken yapmanız gereken budur. O an neyin önemli olduğunu siz seçersiniz ve bunu okuyucularınıza betimlersiniz.
Mecburi Yıldız Savaşları alıntıları bittiğine göre (en azından şimdilik) artık ellerimizi kirletebiliriz. Betimlemenin ne olduğundan bahsetmemize gerek yok. Açıklaması çok da zor bir şey değil. Ama birer yazar olarak asıl sorular, neyi betimlediğimiz ve nasıl betimlediğimizdir.
Yani, neleri betimliyoruz? Birincil ve en bariz betimleme hikayemizin geçtiği ortam olacaktır. Okuyucularımızın ortamın ya bildikleri ya da hiç görmedikleri bir yer olup olmadığını anlamalarına izin veriyoruz. Karakterlerimizi betimliyor ve ne yaptıklarını anlatıyoruz.
Genel itibariyle, okuyucunun hikayemizde görüp duyabileceği her şeyi betimliyoruz. Fakat diğer duyulara ve duygulara geldiğimizde işler biraz daha zorlaşıyor. Kahraman bakış açısı mı kullanıyoruz yoksa ilahi mi? Eğer kahraman bakış açısı kullanırsak her tepki, duygu ve düşünce bir anda ortaya çıkmış olacak fakat okuyucu hikayeyi kahramanın üzerinden deneyimlediği için doğal olmuş olacak. Lakin ilahi bakış açısında işler biraz daha karışık. Tek bir kişiye veya birden fazla kişinin bakış açısına dalabilirsiniz ve belki de okuyucuyu çok fazla detaya boğarsınız. Esasında, asıl soru ne kadar betimlediğimizdir.
Okuyucu karakterin dış görünüşünü ne kadar biliyor, hangi olaylar okuyucunun hayal gücüne bırakılmalı? Bu sorular yazının her bir aşamasında karşımıza çıkabilir. Bir yazar olarak bu sorulara cevap verirken acele etmeyin, iyice düşünün.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biraz da iyi bir betimlemenin üzerinde duralım. Genel olarak bakıldığında bir hikayeyi yazarken iki elemanımız vardır: betimlemeler ve diyaloglar. Bu yazım tarzınıza bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Örneğin Tolkien'de bu %90 betimleme şeklindedir, sanıyoruz ki Orta Dünya da çok fazla çimen vardı.
Bu kocaman tasvir dünyasında neleri yazdığınız, ne kadar yazdığınız kadar diyalogları nasıl betimlediğiniz de çok büyük önem taşır. Daha öncesinde zarfların ve sıfatların bir karakter hakkında nasıl küçük detaylar verebileceğini konuşmuştuk. Bir karakterin sadece söylemesi ile üzgünce fısıldaması arasında büyük farklar yatar. Ancak bu diyalog zarfları ile ilgili en büyük problem çok kolay gözden kaçmalarıdır çünkü genelde bize sadece kimin ve neyi söylediğini anlatmak için vardırlar. Bu yüzden yazar burayı olabildiğince sade ve etkili tutar, karakterlerin nasıl davrandıklarını gösterirse okuyucu sahneyi kafasında canlandırabilir ve bu daha akılda kalıcı olur.
Son ve önemli bir başka konu da açıklama, sergilemedir. Karakterle ilgili vermeniz gereken geçmiş bilgileri ve anıları en başından kocaman bir özgeçmiş bölümü şeklinde verirseniz okuyucu bir anda ilgisini yitirebilir. Bunun yerine bu bilgiyi okuyucuya araya sıkıştırarak gizlice verebilir misiniz onu düşünün. Eminim okuyucular buna bayılacaktır.
Başka ne mi yapabilirsiniz? En güzel hikayeleri bulun ve onları inceleyin. Yazın ve tasvirlerinizi okuyucular üzerinde deneyin, geri dönütler alın. Sonrasında ise yazmaya devam edin. Bunlar sizin hikayeleriniz. Çabanızı hak ediyorlar.
Şimdi, bize dış görünüşü ile ilgili bilgi vermeden bir karakteri canlı bir şekilde anlatın, tanıtın.
Örneklerinizi yorumlara yazabilirsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
