İlham Alın Serisi | Cesaret Korkudan Doğar - @MehtapFirat

1K 97 24
                                    

Bu bölüm Wattpad'deki "Kutup Yıldızı" hikayesinin yazarı @MehtapFirat tarafından hazırlanmıştır.

Asla Yazmaktan Korkmayın.

Yazmaya başladığım ilk zamanları daha dün yaşamışım gibi hâlâ hatırlıyorum. 2008-2009 yıllarındaydık, Twilight serisinin kitapları yeni yeni popüler olurken aynı zamanda da sırasıyla filmleri çekiliyordu. Ben de Türkçe öğretmenimin bana kazandırmış olduğu kitap okuma alışkanlığı sayesinde seriyi bitirmiş ve kendi hayal gücümü kullanarak serinin devamını boş bir deftere karalama yaparak yazıyordum. O dönemler de bende bir alışkanlık vardı, bitirmiş olduğum dizi olsun, film olsun hatta kitap olsun kendi hayal gücümü kullanarak sanki o karakterler gerçekte varmış gibi devamını yazmak istiyordum. Acaba sonrasında neler olacak? Karakterler hayatlarına nasıl devam edecek diye kafa yorardım ki bu alışkanlığım sayesinde kazanmıştım kitap/hikâye yazmaya olan tutkumu.

Belki şu anda Wattpad'de bulunan çoğu kişi bilmez ama ben yazmaya başladığım ilk dönemde asıl popüler olan Facebook hikâye sayfalarıydı. O kadar eğlenceli ve şahane bir ortamdı ki çoğu Wattpad kullanıcısının o dönemi tatmasını isterdim açıkçası. Buradaki gibi aralara yorum yapmak yerine, bölümleri değerlendiren upuzun yorumlar gelirdi mesela ve ben her birini gözlerimden çıkan kalplerle okurdum. Gerçekten çok özel bir ortamdı. Sonrasında tabii Wattpad'le tanıştım ve iyi ki bu ortama ayak bastım diyebiliyorum çünkü bu ortam sayesinde bir şeyleri başardığımı düşünüyorum. Tabii bu konuma da damdan düşer gibi kolayca ulaşmadım. Her şeyin olduğu gibi bence yazmanın da zorlukları var ve bu zorlukların üstesinden geliyorsak bir şeyleri başarmışız demektir. Öyleyse gelin bir de benim açımdan bakın tüm bu yazma işlemine. Bakalım, ben neler yapmışım?

Yazmaya ilk temelden okumakla başlayın.

Neredeyse 8-9 yıldır yazıyorum ve bunca zaman boyunca yazmaktan vazgeçmediğim gibi okumaktan da asla vazgeçmedim. Çünkü insan ancak okuyarak kendini daha da iyisini düşünmeye itiyor. Özellikle benim gibiler içinse büyük bir umut ışığı doğuyor.

Ben yazmaya başladığım ilk dönemde yurt dışına taşınma gibi bir olayım gerçekleşti fakat o dönemdeki en büyük korkum dilimi unutmaktı ve sırf bu yüzden kendimi daha da çok kitaplara adadım ve bunu gerçekleştirirken de yazmaya hız kesmeden devam ettim. Ne kadar çok yazarsak o kadar çok kendimizi geliştirdiğimize inanıyorum.

Yazarlık ya da bir şeyleri yazma isteği bence doğuştan gelen bir yetenek değil de daha sonrasında insanın kendini buna alıştırdığı ve keyifle devam ettirdiği bir eylem. Yazmayı ne kadar devam ettirirsek o eylem de gün geçtikçe daha da güçlenir. Ben açıkçası bunun kanaatindeyim çünkü bazen açıp eski yazdıklarımla şimdi ki yazdıklarımı karşılaştırıyorum ve arada o kadar çok fark var ki hayret ediyorum. Bundan belki de birkaç yıl öncesine dek berbat yazıyordum. Kim bilir, belki de ön yargısını bir türlü kıramadığımız insanlar için basit, amatör bir yazardan başka bir şey değilimdir ama dediğim gibi insan ancak yazarak kendini geliştirir. Kimse sizden çok iyi ya da mükemmel değil. İnsanların kusurları olduğu gibi yazmanın da kusurları var ve o kusurları da ancak yazmayı sürdürdükçe kapatabiliriz.

Gel gelelim sizlere verebileceğim birkaç tüyoya... Hazır mısınız?

Çevrenizdeki insanlar ve ön yargılar gözünüzü korkutmasın.

Bence hepimizin en büyük ve ilk sırada yer alan korkulu rüyası ailelerimizin veya çevremizdeki insanların vereceği tepkiler. O tepkiler bizi ya korkutuyor ya da yolun başındayken vazgeçmemize neden oluyor. Kendimden örnek verirsem ailem kitap çıkarma işlemine kadar neredeyse hikâye yazdığımdan habersizdi, daha doğrusu annemin genelde söylediği bir lafı vardı. ''Boş işlerle uğraşma.'' Hiçbir zaman ona yaptığım bu eylemin boş bir şey olmadığını anlatamadım mesela ama yine de bu beni vazgeçirmedi aksine daha da yazmaya olan isteğimi arttırdı. Fakat bir gün gerçekten bir şey başardığımda bunun aslında boş bir iş olmadığının da farkına vardılar.

Yani bu yola adım atacak kişilere söyleyeceğim ilk şey; ön yargılara, kötülemelere, aptalca ortalıkta dönen söylentilere kulak asmamaları. Eğer bunu gerçekten içinizden gelerek, severek ve isteyerek yapıyorsanız çevrenize de gerekirse ailenize de kulak tıkayın ve sonuna kadar peşinden gidin. Umudunuzu, hayal dünyanızı yakalayın ve asla vazgeçmeyin. Şu sevecek, bu beğenmeyecek kaygısıyla da yaşamayın. Daha çok kendiniz ve kurduğunuz hayal dünyası için yazın. Yazmaktan asla korkmayın çünkü geriye dönüp baktığınızda kendinizden bir iz bırakacağınızın bir gün farkına varacaksınız ve Wattpad tüm bunlara bir adım atabilmek için harika bir ortam.

Eh, bir şeyler yazmaya başlamışsak müziksiz de olmaz!

Ben de tuhaf bir alışkanlık var. Yazmaya başlamadan önce o bölüme ya da kitaba uygun şarkılar dinlerim sırf havaya gelebilmek için ama çoğu kişi ikisini bir arada yürütürken, yani yazmayı ve müzik dinlemeyi aynı anda gerçekleştirirken ben başaramıyorum bunu. Bir anda kendimi şarkının sözlerini mırıldanırken buluyor ve yazma işlemi tamamen iptal oluyordu. Eğer benim gibi olanlar varsa yazmaya başlamadan önce kulaklarının pasını silebilirler.

Araştırmacı ve birazcık da dikkatli olun!

Aslında bundan birkaç yıl öncesine kadar hiçbir şeye o kadar da dikkat etmezdim ama en yakın arkadaşım @CalantheRoss yazdıklarını bana anlatırken o kadar araştırmacı davranırdı ki bazen onu hayretlerle dinlerdim. Bu konuda benim öncüm o oldu diyebilirim. Mekân, marka ve çok daha fazlası geçiyorsa hikâyede birazcık dikkatli olmamızda fayda var. En önemlisi de Türkçe kurallarına uymaya bağımlı biriysek imla kılavuzunu yanımızdan eksik etmememiz gerekiyor. Belki Wattpad üzerinde bu kurallara pek dikkat etmiyoruz ama düzenleme yapacağınız zaman mutlaka yanınızda küçük de olsa bir imla kılavuzu bulunmalı. İnternet her zaman doğru bilgileri vermiyor. Buna hepimiz şahidiz.

Hayal gücünüzü asla sınırlamayın ama...

Yazacağınız dünya her neyi anlatacaksa asla sınırlandırmayın kendinizi. Orası sizin besleyip büyüteceğiniz ve yalnızca size ait dünyanız olacak. Hikâyeye başlamadan önce karakterlerinizi ve kurgunuzu belirleyin. Fiziksel özelliklerini zihninizde canlandırın. İçinizden nasıl geliyorsa öyle yazın ama mantıksız da davranmayın. Soğuk ve sıcağı, iyi ve kötüyü ayırmayı her zaman bilin. Hayal gücünüzde mantığa da yer olsun. Tüm bunları yaparken de not almayı asla unutmayın.

Her daim not alın!

İlhamın nerede ve nasıl geleceği çoğu zaman hiç belli olmuyor. Bir anda benliğimizi bambaşka bir dünyanın içinde bulabiliyoruz. Yemek yerken, otobüste kulaklıklarımızdan gelen müzikle dalıp giderken, yürüyüş yaparken ve sayamayacağım bir sürü eylemi gerçekleştirirken. Ansızın zihnimize dolan o güzel kurgulara yansıyacak cümleleri unutmamak adına not alın. ''Ben ne düşünmüştüm? Nasıl hayal etmiştim? Neydi o kurduğum cümle?'' diye kafa yormaktansa o an, o saniye not alın. İnsanoğlu çok unutkan varlıklardır, o yüzden yanınızda küçük bir not defteri taşıyın her zaman. Ha derseniz ki not defterine bir şeyler yazmak çok zahmetli o zaman telefonlarınızın not kısmını kullanmanızda fayda var.

Benim söyleyebileceklerim bu kadarla sınırlı kalıyor. Dilerim ki bu anlattıklarım bu yolda ilerlemek isteyen sizler için küçük de olsa bir umut ışığına neden olur.

"Cesaret korkudan doğar.'' derler. Eğer bu yolda sizin korkularınız varsa önce elinize kaleminizi ve kağıdınızı alıp o korkuyu yenmeye bir adım atın. Sonrasında gerekirse çevrenizdekilere, ön yargılara, kötü söylemlere kulak asmayın. Eğer gerçekten yazmayı seviyorsanız asla vazgeçemeyin, asla korkmayın. Diretin ve içinizde büyütüp yeşerttiğiniz ağaçtaki meyveleri alana kadar asla yılmayın.

-Poğaça Surat, Mehtap Fırat

#NeredeYazıyorum etkinliği kapsamında yazarlarımızın sizler için çektiği #WattpadKöşem videosuna instagram hesabımızdan ulaşabilirsiniz.

Yazma İpuçlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin