Yazma Becerilerinizi Geliştirin Serisi | Yazma Süreci

1K 79 22
                                    

İşte size bir soru: İnsanlar yaptıklarını neden yapar?

Evet, biliyorum geçen bölümün sonunda teoriyle işimizin bittiğini söylemiştim ama bana bir saniye daha katlanın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evet, biliyorum geçen bölümün sonunda teoriyle işimizin bittiğini söylemiştim ama bana bir saniye daha katlanın. Bu somut bir şeye bağlanacak, söz veriyorum.

Yazarlar olarak biz bu soruyu karakterlerimize sormak isteriz. Karakterlerimizin konuyu ilerleten şeyler yaptığını göstermek isteriz ama neden diye sormamız o içsel elementi göstermemize olanak sağlar, ki bu da okuyucuların ilgisini çekmemize yardımcı olur.

Fakat yazarlar olarak bizim bu soruyu kendimize de sormamız gerekir.

Teorik dünyada kalıp neden yazdığımız hakkında konuşabilirdik ama sanırım hepiniz beni boğardınız. Bu bir sürü çok öznel cevabı olan zor bir soru.

Bunun yerine, neden yazdığımız TARZDA yazdığımızı soralım. Neden başka metotlar yerine belirli bir metodu kullanıyoruz?

Bu soruya verilen en yaygın cevap genellikle üzücü oluyor. Sadece bir metodu kullanarak yazmaya meyilliyiz çünkü bildiğimiz tek bir metot var. Tek bir tarza maruz kaldık, bu sebeple kullandığımız da o oldu.

Bununla ilgili söylemem gereken bir şey var; kullandığınız metot sizin için birazcık bile yararlı olduysa, onunla ilgili iyi bir şeyler var demektir. Fakat üzücü bir taraf da var ve teoriye birazcık geri dönmemiz gerekiyor. (Lütfen boğmayın beni, tamam mı?)

Zihnimizin işleyiş biçiminde ilginç bir tuhaflık var, çok da sağlıklı olmayan bir tuhaflık bu. Her birimizin hayatının bir döneminde karşılaştığı bu problem, bizim bakış açımızın tek geçerli bakış açısı olduğunu sanmamızdır.

Çeşitli gelişim psikologları bu konuyu inceledi ve bu herkesin geçirdiği bir evredir. Aslında doğal ve çoğunlukla yararlıdır. Fakat olay şu ki; yazar olarak veya insan olarak gelişmek istiyorsak, kendimizi arada bir diğer bakış açılarına da açmak zorundayız. Başka birinin fikrinin doğru olabileceğini ve belki de ikimizin de haklı olabileceğini kabul etmek zorundayız.

Ya da göreceğimiz gibi belki de ikiniz de yanılıyorsunuzdur ve bunu çözmek için bir araya gelmeniz gerekiyordur.

Şimdi, iki ana yazma stiline (plan çıkarma ve pantolon indirme) bakalım ve neden bazı şeyleri belirli bir şekilde yaptığımızı anlayalım.

Plan Çıkarma vs. Pantolon İndirme, Yanlış İkileşim

Yazarların hakkında tartışma yapmayı sevdiği konulardan biri plan çıkarma vs. pantolon indirmedeki konumlarıdır (ve evet, bu resmî ismi. Diğer terim olan "keşif yazımına" aldırmayın). Plan çıkarıcılar bir şeyleri önceden planlamayı, pantolon indiriciler ise yazmaya başlayıp bir şeylerin sonradan nasıl birbirine geçtiğine bakmayı tercih ederler.

Olay şu ki; hepsi yanılıyor.

İşte gerçek sır! Bu tartışma aslında hikayemizin ilk taslağını nasıl elde ettiğimizle ilgili. Büyük bir ilk taslak mı yoksa nispeten daha mı zayıf? Yeniden yazarken eklediğimiz bir şey mi yoksa attığımız bir şey mi? Bir heykel olduğu için iyi bir benzetme. İlk taslağımız heykelimizi ortaya çıkarmak için yontmak zorunda olduğumuz dev mermer bloğu mu yoksa üzerinde heykelimizi yapacağımız bir armatür mü?

Yazma İpuçlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin