xix » cousin

1.7K 165 178
                                    

| 19. Bölüm | (KUZEN ~)

Baekhyun baş ucuna eğilen rakibinin maskesini çıkartmasıyla şaşkınlıkla bağırdı. "Kuzen! Ne zaman döndün sen?"

Baekhyun'un yere savrulduğunu gören Hyejeong ise onun yanına koşuyordu. "Baekhyun iyi mi..." derken siyaha bürünmüş kişinin ona dönmesiyle sözü yarıda kaldı. "S-sen?"

"Oh! Hyejeong'du değil mi doğru hatırladım?"

Baekhyun yerden kalkmaya çalışırken dönüp şaşkınlıkla Hyejeong'a baktı. "Hyejeong? Kuzenimi tanıyor musun?"

Hyejeong'un gözleri büyüdü. "Kuzen mi?"

Baekhyun başını evet manasında salladı.

"Bu doktor senin kuzenin mi?"

"Doktor mu?" Baekhyun sorar gözlerle kuzenine baktı.

"Oh işler iyice karıştı anlaşılan... Hyejeong, ben Sehun. Tanıştığımızda adımı öğrenemeden gitmiştin. Baekhyun, Hyejeong ile Luhan sayesinde tanışıyoruz. Luhan beni arayıp kampa dönmesi gereken biri olduğunu ve babasının kandırılması gerektiğini söyledi. O yüzden benden yardım istedi. Oradan tanışıyoruz."

"Hul! Kuzenimi ben tanıştırmadan önce gördüğüne inanamıyorum. Hem Sehun, senin rol yapabildiğin nerede görülmüş?"

"Eskiden sana her gün iyi gözüktüğünü söylüyordum ya... Sen de inandığına göre demek ki iyi oyuncuyum."

Baekhyun Sehun'un koluna vurdu. "Ne zaman dövüşmede bu kadar usta oldun onu da anlamıyorum." dedi ayağa kalkarken.

Sehun sırıttı. "Hadi ama ben hep senden iyiydim."

"Sen öyle san." diye yüzünü ekşitti Baekhyun.

"Ee kuzenine bir sarılmak yok mu? Beni özlediğini sanmıştım."

"O beni popomun üstüne düşürmeden önceydi."

Ikisi de güldükten sonra birbirlerine sarıldılar. Hyejeong ise hala Sehun'un, babasını doktor kılığına girerek kandıran melezin Baekhyun'un kuzeni olduğuna inanamıyordu. Gerçi şapşallık konusunda ikisi arasında bariz benzerlikler vardı. Sehun'un doktor rolü yaptığı an aklına gelince Hyejeong'u gülme tuttu.

Bay Song'un düdüğüyle hepsi birden irkildi. "Öğle arası! Ders bitmiştir."

"Haydi." dedi Baekhyun heyecanla. "Suho'nun yanına gidelim."

♧♧♧

Sehun, Baekhyun ve Hyejeong kafeteryaya gittiklerinde Suho çoktan oradaydı ve yemek yiyordu.

"Yavaş ye yavaş. Tıkanacaksın."

Suho arkasını döndüğü an Sehun'u görünce ağzındaki kolayı püskürttü. "Sehun!"

"Yaa Sehun tabi."

"A-ama sen..." Suho hayal görüyormuş gibi gözlerini kırpıştırdı.

"Döndüm. İşte buradayım."

"Görevin ne oldu?"

Sehun "O konuyu daha sonra anlatırım." diyip kollarını Suho'ya açtı.

"Kampa yeniden hoş geldin Sehun." dedi Suho, Sehun'a sarılırken. Sırtını hafifçe patpatladıktan sonra Hyejeong'a döndü. "Bu Sehun, kendisi Rüzgar Tanrısı Aiolos'un melezidir." Biraz önce Sehun'u görünce ağzındaki kolayı püskürten o değilmiş gibi yeniden ciddi haline dönmüştü.

"Hiiç boşuna uğraşma onlar zaten birbirini tanıyormuş." dedi Baekhyun araya girerek.

"N-nasıl yani?" diye sordu Suho şaşkınlıkla.

Melez ϟ KampıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin