Melez ϟ Kampı

xv » perseid

Uzun zaman sonra ithaf yapıyorum. Aslında sana başka bir bölüm ithaf edecektim ama daha fazla bekletmeyeyim dedim hem 2 bölüm ithaf ederim ne var yani bu yüzden bu bölümü sana ithaf ediyorum Haceeeğr asdfg.

**Şarkıyı yine şimdi değil, ben dediğim zaman açın lütfen.  Iyi okumalar ~

| 15. Bölüm | (PERSEID~)

Hyejeong banyonun yanındaki odanın kapısının açık olduğunu fark etti. Makinenin orada olabileceğini düşünerek odaya göz gezdirmeyi düşündü. Kapıdan içeri başını soktu. Kris üstsüz bir şekilde aynanın karşısına geçmiş saçlarını havluyla kurutuyordu. Kris saçlarını havluyla duruladıktan sonra arkasını döndü ve Hyejeong'u görünce olduğu yerde sıçradı. "N-ne yaptığını zannediyorsun! Sapık falan mısın?"

Hyejeong panikle kapının arkasına saklandı. "B-ben... B-ben... Saç kurutma makinesini bulamayınca belki buradadır diye göz gezdireyim demiştim." 

"E aradığını buldun mu bari?" dedi Kris manalı bir ses tonuyla.

Hyejeong "H-hayır burada değilmiş. K-kusura bakma burada olduğunu bilmiyordum" diyerek banyoya geri girdi ve içeri girer girmez elini yüzünü yıkadı. "Ahh neyim var böyle... Aptal Hyejeong!" diye söylendi kafasına vururken. Yüzünü yıkadıktan sonra çekmecenin tekini açtı. Saç makinesi oradaydı. "En başından beri buradaymış..." Makineyi fişe taktı ve saçlarını kurutmaya başladı.

Kris, Hyejeong çıkar çıkmaz odasının kapısını kapattı. "Kulübeme bir sapık davet ettiğimi bilseydim daha usturuplu olurdum..." diye mırıldandı kendi kendine. Dolabından siyah tişört alıp üstüne geçirdi. Islanmış pantolonunu da Hyejeong belki yine gelir diye aceleyle çıkarıp yenisini giydi. Odasından çıktığı sırada Hyejeong da banyodan çıkıyordu. "İşini halletin mi?"

"Evet saçlarımı kuruttum, teşekkürler."

"Önemli değil."

"Şey o zaman ben gideyim artık."

"Evet kulübene gidip üstünü değişsen iyi olur."

Hyejeong evet manasında başını salladı. Aşağıya inmek için merdivenlere yönelmişti ki Kris arkasından seslendi "Şey ım..."

Hyejeong dönüp sorarcasına baktı.

"Giyindikten sonra benimle ormanda buluşur musun?"

"Niye ki?"

"Hiç. Sadece... biraz hava almak istedim ve yalnız olmak istemedim. Her neyse boşver..."

"O-olur gelirim."

"Gerçekten mi?"

Kris evet manasında başını salladı.

"Tamam. O zaman yarım saat içinde buluşuruz?"

"Tamam görüşürüz."

Hyejeong Kris'in kulübesinden ayrıldıktan sonra koşturarak kendi kulübesine gitti. Hemen üstünü değişip kendine çeki düzen vermek için aynanın karşısına geçti. "Ahh saçımı kurutunca kabarmış hemen!" 

Elleriyle saçını düzeltmeye çalıştı sonra birden duraksadı. "Aman neden uğraşıyorum ki? Peh sanki Kris'e güzel gözükme derdinde miyim? Böyle gideyim işte ne var?" 

Koltuğun üstündeki kapüşonunu üstüne geçirdi ve kulübesinden çıktı. (*ŞARKIYI ŞİMDİ AÇINIZ*)

Kris kamp merkezinde ormanın girişinde ağaçlardan birine yaslanmış onu bekliyordu.