xxxviii » danger [pt.1]

1K 114 68
                                    

*Bu bölüm kalpdudaksoo'ya ithaftır. Başka ithaf isteyen olursa çekinmeden sorabilir. İyi okumalar ~

| 38. Bölüm | (TEHLİKE ~)

Baekhyun, Mina'nın ondan ayrılması üzerine o kadar afallamıştı ki tek bir laf bile edememiş ve Mina'nın gidişini izlemişti.

Neyi yanlış yaptığını, Mina'nın neden ondan ayrıldığını anlamaya çalışıyordu ancak aklına bir şey gelmiyordu. Tek yaptığı şey onu sevmekti. Mina ondan nasıl bu kadar çabuk vazgeçerdi?

Daha önce hiç hissetmediği kadar kötü hissediyordu kendini. Biriyle konuşmaya ihtiyacı vardı. Belki Hyejeong'a ters davranmamış olsaydı onunla konuşabilir, Mina konusunda yardım isteyebilirdi ancak şu an için buna yüzü yoktu. Suho zaten kendi derdiyle yeterince meşgulken, tek konuşabileceği kişi kuzeni Sehun'dan başkası değildi. Bu yüzden Baekhyun omuzları düşük bir şekilde yavaş adımlarla Sehun'un kulübesinin yolunu tuttu.

Sehun, kapısında çatık kaşlı Baekhyun'u gördüğü zaman alayla güldü. "Ne o? Eyelinerın mı bitti? Üzgünüm ama bende ödünç alabileceğin eyeliner yok. Kız arkadaşından iste."

"Kız arkadaş... Hah! Eğer bir kız arkadaşım olsaydı isterdim."

Sehun sorar gözlerle Baekhyun'a baktığında Baekhyun bir şey demeden içeri girdi ve kendini kanepenin üzerine attı.

Sehun kuzenin baş ucuna dikilip ellerini beline koydu. "Ne demek kız arkadaşım olsaydı? Zaten bir kız arkadaşın var. Mina, hatırladın mı?"

"Artık yok."

Sehun tek kaşını havaya kaldırdı. "Nasıl artık yok? Yoksa... YOKSA?!"

Baekhyun evet manasında başını salladı. "Biraz önce benden ayrıldı."

"NE?!"

"Anlaşılan beni sevmiyor ki benden ayrıldı."

Sehun Baekhyun'un karşısına oturdu ve "Üzgünüm." diye mırıldandı.

"Ben de öyle... Kalbim kırık kuzen."

"Buruktur o. Kırık olsa duramazsın."

"Ben ciddiyim Sehun!"

"Ben de ciddiyim kuzen. Kalbin kırıldığı zaman acısına dayanamazsın."

Baekhyun kollarını başının altına koyup bakışlarını tavana kilitledi. "Şimdi Yuna seni terkettiği zaman neler hissettiğini anlıyorum. Bu sanki şey gibi... Şey gibi..."

"Sanki senden kalbini söküp almışlar ve artık böyle yaşamanı bekliyorlarmış gibi."

Baekhyun katılırcasına başını salladı ve iç geçirdi. "En kötüsü de ne biliyor musun? Neyi yanlış yaptığımı bile bilmiyorum. Benden neden ayrıldı bilmiyorum. Tek yaptığım şey onu sevmekti. Nerede hata yaptım?"

"Bazen çok sevmek hatadır kuzen. Birini çok sevdiğin zaman onun gözünde bir kıymetin olmaz. Ama aksine, sevmediğin zaman senden değerlisi olmaz. Aşkın adaleti yoktur. Her zaman çok sevince sevilmezsin."

"Senin bana destek olup moral vermen gerekmiyor mu? Ne bileyim 'acın geçecek, onu unutacaksın' gibi şeyler?"

Sehun başını hayır manasında salladı. "Hayır böyle demeyeceğim çünkü eğer onu gerçekten söylediğin kadar çok seviyorsan, acın geçmeyecek. Onu unutmayacaksın. Sadece acınla yaşamaya alışacaksın."

"Senin kadar dobra bir kuzenim olduğu için şanslı mıyım yoksa şanssız mıyım henüz karar veremedim."

"Her ne dersen de sana dürüst davranıyorum. Kendini hayallere kaptırmaktansa gerçekleri kabullensen iyi olur. Biz Yuna ile ayrılalı yıllar oldu... Ondan sonra kamptan ayrıldım, yeni yerler gördüm, yeni insanlar tanıdım. Ama hiç biri onun yerini tutmadı. Ona olan aşkım hiç bitmedi."

Melez ϟ KampıWhere stories live. Discover now