Melez ϟ Kampı

xxxix » going to hell

*Bundan sonraki bölüm final biliyorsunuz değil mi? ahafhf Bilmiyorsunuz tabi çünkü söylemedim. Niye söylemedim de böyle son dakika söylüyorum bende anlamadım o.O Bölümler belki uzar diye dedim ama yok 40.bölümde final. Ama sezon finali. Yani 2. sezon yapmayı düşünüyorum. Bilmiyorum okunur mu ama 2. sezonu yapmam bir nevi şart çünkü bu sezon öyle bir yerde bitecek ki eminim memnun kalmayacaksınız *-*

Millet yaza girerken sezon finali yapar ben sonbahara girerken ahdahfhf Anca bu zamana denk getirebildim ne yapayım *-* Her neyse lafı çok uzatmadan sizi bilgilendirmeyi bırakıyorum ve bu bölümü Onlyou61'e ithaf ediyorum. Iyi okumalar ~

| 39. Bölüm | (GOING TO HELL ~)

Kris ve Hyejeong beraber bir karar vermişlerdi. Hyejeong'un babasını kurtarmak için yeraltı dünyasına gideceklerdi. Ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı... Yeraltı dünyasına nasıl gidecekleri hakkında en ufak bir fikirleri yoktu.

Birine bu konu hakkında danışıp bilgi almaları gerekliydi ve akla gelen ilk isim Suho olmuştu. Hyejeong, Suho'nun onlara yardım etmeyeceğinden adı gibi emindi. Çünkü Suho onların böyle tehlikeli bir şey yapmalarına asla izin vermezdi. Ancak Kris ise tam tersini düşünüyordu. Suho ikna edilebilirdi. Bu yüzden sabah kalkar kalkmaz yaptıkları ilk iş Suho'nun kulübesine uğramak olmuştu.

Suho kapıyı açınca karşısında ikisini gördüğüne afallasa da ikiliyi içeri davet etti. "Bir şey mi oldu?"

"Daha kötü ne olabilir ki?" dedi Hyejeong yorgun bir sesle.

Suho başını öne eğdi. "Haklısın..." 

Kris hiç uzatmadan konuya girdi. "Senden yardım istiyoruz Suho."

Suho tek kaşını havaya kaldırdı. "Yardım mı? Ne yardımı?"

"Yeraltı dünyasına gideceğiz. Sen de bize bu konuda yardım edeceksin."

Suho Kris'in şaka yaptığını düşünerek histerik bir kahkaha attı ancak Kris'in ciddi bakışlarını fark edince gülmeyi bıraktı. "Siz ciddisiniz..."

"Aynen öyle."

"Kafayı mı yediniz?! Yeraltı dünyasına gidebileceğinizi nasıl düşünürsünüz?"

Hyejeong iç geçirdi. "Bize yardım etmeyeceğini biliyordum. Boşuna vakit harcıyoruz Kris."

Kris başını salladı. "Hayır Suho bize yardım edebilir."

"Üzgünüm ama edemem. Ne yaptığınızın farkında bile değilsiniz. Hem Bay Lee..."

"Bay Lee arkadaşlarını arayıp onlardan yardım istedi ve kamptan ayrıldı. Arkadaşlarını yeraltı dünyasına gitmek için ikna edebileceği ne malum? İkna etse bile iki gün içinde oraya varmaları imkansız. Bay Lee'nin arkadaşları kampın çok uzağında. Hepsini bir araya toplamak ne kadar sürer sanıyorsun?"

Suho duraksadı. Doğrusu o da Bay Lee'nin bu işi başarabileceğinden emin değildi. Bay Lee orta yaşlı, artık dövüş sanatlarında geri kalmış bir öğretmendi. Tek başına kendini savunmasının imkanı yoktu bu yüzden arkadaşlarından yardım istiyordu ancak arkadaşları pek güvenilir kişiler değildi. Bay Lee'nin arkadaşları çeşitli melezler ve yaratıklardı fakat o yaratıkların çoğu eskiden Hades'e hizmet ediyordu. Olası bir durumda yeniden Hades'in tarafına geçip Bay Lee'ye ihanet edebilirlerdi. Bu yüzden Suho'nun içi hiç rahat değildi. Her ne kadar tehlikeli olsa da o da bir şeyler yapması gerektiğini hissediyordu. Bir süre düşündükten sonra "Peki size yardım edeceğim." dedi. "Ama yeraltı dünyasına beraber gidiyoruz."

"Hayır Suho bu zaten çok tehlikeli. Seni de bu tehlikenin içine atamayız."

"Hyejeong... Kendimi savunabilirim. Bana ihtiyacınız olacak."