xxv » galaxy & stars [pt.2]

1.4K 169 138
                                    

*Belirtmek istiyorum ki hikayede şu an Kasım ayındalar.

*Şarkıyı ben dediğim zaman açın lütfen. Şiddetle öneriyorum çünkü o sahneye yakışan bir şarkı. Iyi okumalar ~

| 25. Bölüm | [PART 2] (Galaxy & Stars ~)

Kris Hyejeong'un kendisini çekiştirmesine izin verirken "Nereye?" diye sordu.

"Yıldızlar kadar özgür olacağız demiştin. Yıldızlara ulaşmaya..."

Kris Hyejeong'un ne dediğini çözmeye çalışırken dönme dolabın önüne geldiklerinde neyi kast ettiğini sonunda anladı.

"Gondola bindiğimiz yetmedi mi?"

"Hadi ama. Kırk yılın başı lunaparka gelmişim. Beni kırma."

Kris mecburen dönme dolaba binmeyi kabul etti ve ikisi için fiş alıp geri döndü. Dönme dolaba binerken ikisi de gergindi. Kris yüksekten korktuğu, Hyejeong ise onun adına endişelendiği için. Hyejeong, Kris adına olan endişesini belli etmemek için onunla dalga geçmeyi seçti. "Tanrım yüksekten korkan biri nasıl yıldız olmak ister ki?"

Kris ters bakışlarını Hyejeong'a yöneltti. "Ironilerden hoşlanıyorum belki de?"

"Hah ironiymiş."

"Pekala madem öyle artık yıldız olmak istemiyorum. Galaksi olacağım."

Hyejeong kıkırdadı. "Galaksi mi bu da neyin nesi şimdi?"

"Galaksi güzeldir. Bilirsin büyük ve parlak. Içinde bir sürü yıldızı kapsar. Ama onlar olmadan birer hiçtir. Kendi başına parlayamaz. Onca yıldızın içinde tektir, yalnızdır."

Hyejeong'un sessizce onu dinlediğini görünce "Ya da ben bir aptalım ve bu yüzden galaksi olmak istiyorum." diye sırıttı.

"Kesinlikle ikinci seçenek."

Dönme dolap yavaş yavaş hareket etmeye başlayınca Kris önündeki demire sıkıca tutundu.

"Sakin ol. Gondoldan daha iyi emin olabilirsin." dedi Hyejeong güvence vermeye çalışarak.

"Ya filmlerdeki gibi en tepedeyken dönme dolap bozulursa? Tanrım öyle bir anda nasıl romantik olabiliyorlar! Böyle bir şey başıma gelse bağırıp çağırırdım."

"Ona ne şüphe..."

Kris yan gözlerle Hyejeong'a bakınca Hyejeong iç çekti. "Merak etme bozulmaz. Rahatla."

Yukarı doğru çıktıkça Kris nefes almadan konuşmaya başladı. "Demesi kolay. Şu an yukarı doğru çıkıyoruz farkında mısın? Gerçekten yıldızlara değmek üzereyim ve... heey!" Duraksayıp gökyüzüne baktı. "Yıldızlara değmek üzereyim!" dedi küçük bir çocuk gibi.

Hyejeong onun bu haline güldü ve yukarı baktı. "Manzara harika."

Normalde insanlar manzarayı görmek için aşağı bakarlardı ama görebildikleri tek şey bina olacağı için ikisi de diğer insanların aksine yukarı, gökyüzüne bakmayı tercih ediyordu.

"Uh başım döndü ama buna değer."

"Tanrım buraya iyi ki kız arkadaşını getirmemişsin Kris. Muhtemelen çenenden bıkıp seni bırakıp giderdi."

"Hala gitmediğine göre beni seviyor olmalı."

"Ne?"

"Ne?"

Hyejeong başını salladı. "Saçmalıyorsun."

"Evet yükseklik korkumun etkisi. Mesela eğer sana senden hoşlandığımı falan söylersem buna aldırma. Tamamen yükseklik korkumun etkisinden söylüyor olurum."

Melez ϟ KampıWhere stories live. Discover now