Melez ϟ Kampı

special episode » kris

Bu bölümümüz de yeni bir şey olmamakla beraber , sadece Kris'in ağzından yorumlar katılarak Hyejeong ile ilk karşılaşması anlatılmaktadır. Yani 5. Bölümün Kris'in ağzından anlatılışı işte. Tabi kestiğim yerler var öyle komple yazmadım. Bir de bu bölüm ipuçları içeriyor. Gelecekle ilgili... Minnak ama etkili ipuçları.

| KRIS ÖZEL BÖLÜM |  (1K ÖZEL♥)

Şu kamp ateşi denilen şeyi her cuma akşamı yapmak zorundalar mı acaba? Kamp ateşi dediğin belli zamanlarda olur ki keyfi çıksın. Millet kafasına göre ateş yakıyor. Biri şu Chanyeol denilen çocuğun ateşi kullanmasını engellemeli. Hep onun başının altından çıkıyor bu şeyler biliyorum.

"Woah Chanyeol oppa harikasın!"

Şu ciyak ciyak bağrışan kızları taa kulübemden duymak zorunda mıyım? Kendi kulübemde rahat yok. En iyisi ormanda kafa dinlemek. Zaten her ateş yakıldığında yapmak zorunda kalıyorum bunu...

Ormanda her zaman oturup gökyüzünü seyrettiğim yere geldim. İşte böyle... Sessizlik... Buraya bir baraka yapmam lazım. Ancak burada kafa dinleyebiliyorum çünkü.

Şöyle biraz çimlere uzansam iyi olacak...

♧ ♧ ♧

Uzanmış yıldızları seyrediyordum ki etraftan bir çıtırtı duydum... Sahiden mi? Burada da mı rahat yok?

Sesler daha da yakınlaşmaya başlayınca ayağa kalktım. Birisi bu tarafa doğru koşuyordu. Demek sincap değilmiş. Neler olduğunu anlamak için biraz daha yaklaştım. Birisi ağacın arkasına saklanmıştı. Bir süre orada durduktan sonra etrafına bakınıp ayağa kalktı. Bu da ne şimdi? Saklambaç oynamak için mi geldiniz buraya?

"Kimsin sen? Burada ne işin var?!" diye sordum sertçe.

Karşımdaki "B-ben..." dedi ve sustu. 

"Yüzünü dön." dedim.

Karşımdaki yavaşça arkasını döndü ve bana tuhaf tuhaf baktı. Huh bu bir kızdı. 

"Sen de kimsin?" diye sordu.

"Bende sana aynı soruyu soruyorum sen kimsin?" dedim ciddiyetle.

"Ben..." derken etraftan yine çıtırtılar gelmeye başladı.

Hızla kafamı çevirip etrafa bakındım. Kız gevezelik yapıp konuşacaktı ki hızlı bir refleksle ağzını kapadım ve onu çimlerin üzerine yatırdım. Pek hoş bir tabir olmadı tabii neyse... Ardından bende çimlerin arasına uzandım. Kız gözlerini pörtletmiş bana bakıyordu. İşte şimdi sincabı andırdın. Diğer elimle sus işareti yaparak elimi kızın ağzından çektim. Ayak sesleri iyice yaklaştı... 

"Nerede bu lanet olası!!" diye bir ses duyduktan sonra ayak sesleri uzaklaştı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!"

Kafamı uzatıp etrafa bakındıktan sonra ayağa kalkıp elimle üstümü silkeledim. 

"Kimsin sen? Ne yaptığını sanıyorsun?"

Huh şu kıza da bakın. Onu kurtaran benim o yüzden soru sorma hakkı da benim.

Onu duymamazlıktan gelerek "Peşinde kim var?  Sen kimsin?" diye sordum. 

"Önce ben sordum" dedi inatçı şey.

"Teknik olarak ben sormuştum sen arkan dönük korkudan titrerken..."  

Bir süre mırın kırın edip ne dediğini anlayamadığım bazı şeyler söyledikten sonra "Adım Hyejeong. " dedi

"Öyle birini tanımıyorum" dedim şüpheyle.