xxxi » competition

1.1K 151 113
                                    

| 31. Bölüm | (REKABET~)

Baekhyun kendini daha önce hiç olmadığı kadar harika hissediyordu. Dün akşam Mina ile vakit geçirmişti ve ikisi birbirine oldukça yakınlaşmıştı. Ancak tek sorun Baekhyun'un heyecandan Mina'ya baloda kavalyesi olup olamayacağını sormayı unutmasıydı. Dün gece havai fişek ortamındaki o güzel anda sorsaydı büyük ihtimalle Mina onu reddedemezdi. Ama bugün... Pek emin değildi.

Kapının çalınmasıyla Baekhyun koltuktan kalkıp kapıya yöneldi. Karşısında yüzü mahkeme duvarını andıran Suho'yu gördüğünde onun için işlerin iyi gitmediğini anlamıştı. "Ne oldu?" diye sordu Suho içeri girer girmez.

"Kris oldu."

Baekhyun neler olduğunu anlamaya çalışırcasına tek kaşını havaya kaldırdı. "Kris mi? Yoksa Hyejeong'a senden önce mi teklif etmiş?"

"Aynı anda ettik desem daha doğru olur."

"Aynı anda mı?"

Suho sinirle saçlarını karıştırdı. "Tanrım! Her yerde Hyejeong'u arıyorum ve sonra bir bakıyorum Hyejeong Kris ile beraber! Baş başa havai fişek gösterisini izliyorlar! Üstelik... Üstelik..."

Suho sinirden cümlenin devamını getiremiyordu. Baekhyun merakla "Üstelik ne?" diye sorunca "Üstelik az daha öpüşeceklerdi!" diye tamamladı cümlesini. "Bir kaç saniye geç gitseydim öpüşeceklerdi Baekhyun! Kris denilen serseri Hyejeong'u öpecekti buna inanabiliyor musun?!!"

Baekhyun'un gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "İnanmıyorum!! E peki sonra ne oldu?"

"Araya girdim işte. Ona sormam gereken bir şey olduğunu söyledim. Tam ona teklif edecekken Kris araya girdi ve aynı anda teklif etmiş olduk."

"YA! Bu Kris çok oluyor ama! Hyejeong ne dedi?"

"Baloya kimseyle gitmeyeceğini söyledi."

Baekhyun derin bir iç çekti. "Oh iyi bari yangına körükle gitmemiş."

"Lanet olsun Baekhyun bunun neresi iyi?! Sana Kris Hyejeong'u öpecekti diyorum! O ikisi baş başa kalmamalı."

"Tamam sakin ol dostum. Şimdi derin nefes al ve olaya iyi yönünden bak. Hyejeong baloya seninle gitmiyor olabilir ama Kris ile de gitmeyecek. Yani bu durumda eşitsiniz. Ayrıca eğer Hyejeong'un Kris ile baş başa kalmasından korkuyorsan rahatla, turnuvaların ikinci yarısı başlamak üzere. Hyejeong pratik yapmaktan gidip o çocukla görüşmez."

Baekhyun'un dedikleri biraz olsun Suho'yu rahatlatmıştı. "Haklısın..." diye mırıldandı. "Turnuvaların ikinci yarısı yaklaşıyor. Daha sonra balo vs. derken o ikisinin baş başa kalmasına izin vermem. "

"Ha şöyle! Rahat ol biraz."

"Sağol Baekhyun. Inan dün akşam sinirden uyuyamadım. Her neyse beni boş verelim, senden ne haber? Mina'ya teklif ettin mi?"

Baekhyun dudaklarını büzdü. "Aslına bakarsan teklif etmeyi unuttum."

"Teklif etmeyi mi unuttun? O nasıl oluyor?"

"Şey... Aslında her şey çok harika gidiyordu. Beni görmeliydin Suho, şiirsel sözler falan baya döktürdüm." dedi kaşlarını yukarı aşağı oynatarak. "Ama işte o anın büyüsüne kapılıp birden sormayı unuttum. Kafam doğru düzgün çalışmıyor ki Mina'nın yanında."

"Normalde de pek düzgün çalıştığı söylenemez ya neyse..."

"Aşk olsun ama Suho! Ben sana destek verirken senin yaptığına bak."

Suho gülümsedi ve "Tamam tamam şakaydı." dedi Baekhyun'un sırtını sıvazlayarak. "Ama çok geçmeden sorsan iyi olur."

Baekhyun onaylarcasına başını salladı. "Bugün soracağım zaten. Bir an önce sorup rahatlamam lazım."

Melez ϟ KampıWhere stories live. Discover now