Melez ϟ Kampı

xxv » the wolf & kitty [pt.1]

*Şarkıyı yine dediğim zaman açarsanız sevinirim. Iyi okumalar.

| 25. Bölüm | [PART 1] (The Wolf & Kitty ~)

"Hyejeong buna dokunduğu anda tüm vücudu zehirlenecek. İşte o zaman benimle kapışmanın ne demek olduğunu görecek."

Baehyun aniden gözlerini açıp etrafına bakındı. Kitap okurken uyuyakalmıştı ve oldukça gerçekçi hissettiği bir rüya görmüştü. Sanki ruhu bedeninden çıkıp Delia ve Hyemi isimli melezlerin yanına gidip onların konuşmasına şahit olmuştu. Baekhyun kaşlarını çatıp başını salladı. "Bu da mı bir kehanet saçmalığı?"

Rüyasına daha fazla kafa yormayarak elindeki kitabı bir kenara bırakıp odasına çıktı ve uykuya daldı.

♧♧♧

-ERTESI SABAH-

"Günaydın."

Baekhyun esneyerek masaya oturduğunda Suho ve Sehun aynı anda "Günaydın." diye karşılık verdiler.

"Hyejeong yok mu?"

"Senin dediklerin yüzünden gelmemiş olsa gerek." diye homurdandı Sehun.

"Ne dedim ki? Ah doğru! Gerçekleri. Pekala bundan sonra yalan söyleyip gökkuşağı kusmamı istiyorsanız bunu yapabilirim."

"Sadece çeneni kapatman yeter." diye söylendi Suho.

"Uh pekala. Bundan sonra kimsenin özel hayatına karışmıyorum. Ama o kız seni üzdüğünde bana gelme Suho."

Suho çatalını sert bir şekilde masaya koyunca Sehun araya girdi. "Beyler sabah sabah gereksiz yere gerginlik çıkartmayın."

Suho önüne dönüp yemeğini yemeye devam ederken Baekhyun da kendine yemek almak için ayaklandı. Sırada beklerken önünde duran iki kızı görünce durup ikisini süzdü.

"Ne bakıyorsun?"

Kızlardan biri onunla konuşunca kekeledi. "N-ne?"

"Ne bakıyorsun dedim?"

Diğer kız arkadaşının koluna girdi. "Bırak Delia. Hayatında ilk defa güzel kız gördüğü için bakıyordur."

Iki kız kıkırdayarak yemeklerini alıp uzaklaştılar. Baekhyun kızların arkasından tuhaf tuhaf bakarken birden koluna çarpan tepsi ile afalladı.

"Pardon."

Hyejeong bir yabancıyla konuşur gibi özür dileyip önüne dönünce Baekhyun gözlerini kıstı. "Sahiden mi? Ne bu şimdi küs müyüz?"

Hyejeong şaşırarak Baekhyun'a baktı. "Baekhyun? Sen olduğunu fark etmedim bile." dedi esnerken.

Baekhyun gülümsedi. "Yani bana kızgın değilsin?"

"Hayır. Aşırı tepki verdim üzgünüm."

"Ah ben de üzgünüm. Bilirsin dediklerim... Kimin tarafını tutacağın sana kalmış."

Hyejeong başını sallayıp tepsisine yemek doldurmaya devam etti. Baekhyun biraz düşündükten sonra "Hyejeong baksana..." diye omzuna dokundu. Hyejeong "Hmm?" şeklinde mırıltı çıkardı.

"Turnuvada üzerinde Athena sembolü olan kalkanı kullanma."

"Efendim?" dedi Hyejeong şaşırarak.

"O kalkandan uzak dur tamam mı?"

Hyejeong güldü. "Bu da ne şimdi böyle?"

"Sadece... Dediklerimi ciddiye al tamam mı? O kalkanı sakın alma. Dokunma. Anladın mı beni?"