xxi » gossip

1.6K 153 122
                                    

| 21. Bölüm| (DEDİKODU ~)

"Mina..."

Baekhyun yerinden fırlayıp ahırın olduğu yere doğru koşturdu. Ayakkabısını doğru düzgün giymemişti bile ve sürekli çalılara takılıyordu ama umurunda değildi. Mina tehlikedeydi. Elinden geldiğince hızlı koşup ahırın önüne vardı. Ancak ahır rüyasında gördüğü gibi alevler içinde değildi. Baekhyun sakinliği görünce afallasa da kontrol amaçlı ahırın kapısını açıp "Kimse var mı?" diye bağırdı. Cevap yoktu. Yine de emin olmak için içeri girdi. Içerisi zifiri karanlık olduğu için hiçbir şey göremiyordu. Gücünün ışık olmasına şükrederek eliyle ufak bir ışık hüzmesi oluşturdu ve etrafa bakındı. Bir kaç at ışıktan dolayı huzursuzlanmıştı, atların dışında içeride kimse yoktu. Baekhyun elindeki ışığı yok edip ahırın dışına çıktı ve kapının önüne çöktü.

"Lanet olası bir kahin falan değilim." diye sıkıntıyla iç çekti. "O zaman neden bu rahatsız edici rüyaları görüp duruyorum?"

Dizlerini kendine çekip başını dizine koyup bir süre öylece durdu. Kendi kendine gördüğü rüyaları düşünürken duyduğu çıtırtı ile irkildi. Hızla kafasını kaldırıp etrafa baktı. "Kim var orada?"

Cevap yoktu. Sessizlik karşısında Baekhyun yeniden başını dizlerine gömecekken yeniden bir çıtırtı duyunca ayaklandı. "Kim var orada dedim!" diye bağırdı.

Çalıların arasından bir gülüş duyuldu. "Ne o? Korktun mu ışık çocuk?"

"Tao..." diye mırıldandı Baekhyun.

"Gece vakti buralarda gezinmek için fazla korkak değil miydin sen?"

"Kes sesini Tao. Seninle uğraşacak vaktim yok." dedi Baekhyun bıkkınla.

Tao ise alaycı gülüşünü bozmadan "Peki öyle olsun. Ama dikkat et..." dedi ve eliyle etrafı gösterdi. "Geceleri burası tekin değildir."

"Aklımda bulundururum."

"Öyleyse iyi geceler ışık çocuk."

Baekhyun sahte gülüşünü takınarak "Sana da iyi geceler." diye el salladı. Tao uzaklaşınca "Kendini beğenmiş şey." diye homurdandı ve kulübesinin yolunu tuttu.

♧♧♧

-Ertesi Gün-

"Yemin ederim başıma ağrılar girdi." diye şakaklarını ovaladı Baekhyun.

Suho gözlerini devirip "Yıllar sonra ilk kez kitap okursan böyle olur." diyerek Baekhyun'u kınadı.

"Sahi sen en son ne zaman kitap okudun? Bence okuduğun ilk kitap olabilir." diye sırıttı Sehun.

"Ha-ha çok komik. Ikinizde dalga geçin bakalım benimle."

Suho ve Sehun birbirine bakıp gülüştüler.

"Hep sen benimle alay edecek değildin ya. Artık Sehun geldiğine göre seninle uğraşabilirim."

"Akıllı ol Suho. Sehun hala benim kuzenim. Birlik olup seninle dalga geçmemiz daha olası. Sehun'a güvenemezsin."

Suho dönüp sorarcasına Sehun'a baktı. Sehun omuz silkti. "O an kim mağdur durumdaysa onunla dalga geçerim. Üzgünüm beyler ikinize de birlik olma sözü veremem."

"Ya üf o değil de ben bu kitabı nasıl bitireceğim?" diye söylendi Baekhyun.

"Kaçıncı sayfadasın?"

"On beş." diye yanıtladı Baekhyun.

Sehun bir kahkaha patlattı. Suho ise gözlerini kocaman açmış Baekhyun'a inanamıyordu. "Yarım saattir okuyorsun sadece on beşinci sayfaya mı geldin? Durum düşündüğümden de vahim." diye başını salladı.

Melez ϟ KampıWhere stories live. Discover now