Melez ϟ Kampı

ix » you again?

9. BÖLÜM ( YİNE Mİ SEN? ~)

Hyejeong kampın girişinde dikilmiş etrafa bakınıyordu. Etrafı incelerken birden ona hızla yaklaşan birini fark etti. Kim olduğunu göremeden birisi ona hızla sarılmıştı. Hyejeong şaşkınlıktan olduğu yerde kaldı.

"Hyejeong!"

Bu duyduğu ses Suho'nun sesi olmalıydı. Kafasını kaldırıp karşıya baktı. Suho ona doğru geliyordu. O zaman ona sarılan kişi... Baekhyun'dan başkası değildi.

"Ahh sanırım kemiklerimi kırdın Baekhyun." diye söylendi Hyejeong.

"Şşşt! Özledik be kızım olsun o kadar." 

Hyejeong gülümsedi. Suho ise yanlarında durmuş onları izliyordu. Daha fazla dayanamayarak "Öhöm. Yeter artık bu kadar sarılma!" dedi ve Baekhyun'u çekiştirdi.

"Bu sefer ilk ben sarılayım dedim... " dedi Baekhyun sevimli bir şekilde sırıtarak.

"Kızlar ve erkeklerin bu kadar yakın olması hoş değil." diye söylendi Suho.

Baekhyun dudaklarını büzerek "Sen sarılırken iyiydi ama.." diye mırıldandı.

Hyejeong gülerek onları izliyordu. "Sizi özlemişim." dedi kendini tutamayarak.

"Duydun mu bak sizi özlemiş Suho!"

Suho, Baekhyun'a ters bakarak "Duydum Baekhyun duydum." dedikten sonra Hyejeong'a döndü ve sesini nazik bir tona sokarak "Bende... Y-yani bizde seni özledik." dedi.

"En çok hangimizi özledinnn?" diye sordu Baekhyun aegyo yaparak.

"Baekhyun!"

Baekhyun, Suho'ya gücenmiş bir şekilde baktıktan sonra Hyejeong'a döndü. "Tamam tamam. Bu özleme faslını geçtim de...  Sen nasıl kampa geri döndün ?"

"Ahh şey..." derken Hyejeong'un lafı bölündü.

"Tabi ki benim sayemde." Baekhyun ve Suho dönüp Luhan'a şaşkın şaşkın baktılar. 

"Nasıl yani?" diye sordu Suho.

"Bana borçlusun adamım bu iyiliğimi unutma." dedi Luhan, Suho'ya göz kırparak. 

Baekhyun araya girdi "Ne ne ne ! Ne yani şimdi Hyejeong'u kampa Luhan mı döndürdü ? Ne sebeple ? Nasıl ? " ardından Hyejeong'a döndü "Her ayrıntıyı öğrenmek istiyorum bayan."

Hyejeong tam ağzını açacaktı ki bu sefer Suho araya girdi "Hyejeong'a kampa kadar sen mi eşlik ettin?"

Luhan basıyla onayladı "Hıhım."

Suho'nun yüzü asıldı. Baekhyun onun bu halini görünce sırıtmamak için dudağını ısırdı. 

Ardından Luhan "Neyse ben üstüme düşen görevi yapıp kızı kampa geri getirdim.  Gerisini siz halledin. Dediğim gibi, bana borçlusun adamım." diyerek Suho'nun omzuna hafifçe vurdu ve yanlarından uzaklaştı.

Baekhyun, başını eğerek Hyejeong'un yüzüne doğru yaklaştırdı "Anlat bakalım seni buraya hangi rüzgar attı? " diye sordu.

"Ve cidden seni Luhan mı getirdi ? Niye bana... Y-yani bize söylemedin ki?" diye ekledi Suho.

Hyejeong gün boyunca yaşadıklarından dolayı son derece yorgundu ve tek yapmak istediği şey şu an bir yerlere yatıp uyumaktı. Ama karşısındaki meraklı gözlere bir açıklama yapması gerektiğinin farkındaydı. En azından bir açıklamayı onlara borçluydu. Sonuçta kampta kaldığı 2 gün boyunca Suho ve Baekhyun hep onunla ilgilenmişti.