xxxiii » heartbeat

1.2K 151 165
                                    

*Şarkıyı dediğim zaman açın bu sefer çok önemli ajdjd 

| 33. BÖLÜM | ( KALP ATIŞI ~)

Yuna, Mina ve Hyejeong beraber balonun yapıldığı salon kapısının önünde dikilirken hepsi derin bir nefes aldı. 

"Unutmayın sırt dik, baş yukarıda." diye son kez hatırlattı Yuna.

Hyejeong yutkundu. "Sanırım kusacağım. Ben hayatımda baloya gitmedim ki! Üstelik dans etmeyi bile bilm-" derken Yuna aniden önlerinde duran kapıyı açtı.

Hyejeong kalabalığa boş gözlerle bakarken Yuna sırıttı. "Gülümseyin ve yürüyün."

Mina ve Hyejeong robot gibi Yuna'nın dediklerini yerine getirip beraber salonun ortasına doğru yürümeye başladılar. Tüm gözlerin onlara çevrilmesiyle Hyejeong utancından gözlerini yere dikmişti. Bir yandan da topuklu ayakkabıyla yürürken düşüp rezil olma korkusuyla kendini yiyip bitiriyordu. Yuna'nın kolunu dürtüklemesiyle başını yerden kaldırdı ve etrafına bakındı. Tanıdık biriyle göz göze gelince rahatladı. "Suho " dedi gülümseyerek. Yanındaki kızlara dönüp "Bu tarafa" diyerek Suho'yu işaret etti.

Suho her zaman ki gibi erkenden gelip boş bir masa kapmıştı. Kızlar masaya geldiklerinde Mina ve Yuna aynı anda "Merhaba." dediler ancak Suho onları duymuyordu bile. 

"Baekhyun ve Sehun yok mu?" diye sordu Hyejeong. 

Suho afallamış bir şekilde Hyejeong'a bakmaya devam edince Hyejeong dudakların büzüp kendi kıyafetine baktı. "Beğenmedin değil mi?" Ardından saçlarına elledi. "Yoksa saç rengim mi olmamış?"

"Hayır!" diye bağırdı Suho birden. "Ç-çok güzel olmuşsun. Bir meleği andırıyorsun."

Yuna ve Mina birbirine bakıp gülüşünce Suho boğazını temizleyip "Y-yani hepiniz bir meleği andırıyorsunuz." diye düzeltti. 

Hyejeong "Teşekkürler. Sende takım elbiseyle çok iyi görünüyorsun." diyince Suho utanarak gülümsedi.

"İçecekleri aldıık."

Sehun ve Baekhyun ellerinde içeceklerle gülerek gelirken kızları görünce duraksadılar. Suho hemen devreye girip "Bunları alsam iyi olur." diyerek ikisinin elindeki bardakları aldı.

Sehun Yuna'yı, Baekhyun ise Mina'yı süzerken ikisinin de ağzı beş karış açılmıştı.

"Biri beni tokatlasın." 

Hyejeong Baekhyun'un isteğini yerine getirip ona vurunca Baekhyun neye uğradığını şaşırdı. "Ne oluyoruz ya?!!" 

Tam kızmak için Hyejeong'a dönmüştü ki Hyejeong'u görünce "Wow saçlarına ne yaptın be!" dedi şaşkınlıkla. 

"Boyattım."

Baekhyun Hyejeong'un yeni saçlarına alışmak istercesine bir süre tuhaf tuhaf baktıktan sonra "Bugünkü güzelliğinden dolayı sana kızmıyorum ama tokadın intikamını alacağım." dedi ve Mina'ya döndü. "Cennetten düşerken canın yanmamıştır umarım?"

Sehun yüzünü ekşitti. "Bu kadar klişe olmak zorunda mısın kuzen?"

Baekhyun "Kes sesini." diye Sehun'un koluna vurduktan sonra yeniden Mina'ya döndü ve gülümsedi. "Içecek alır mısın?"

"Olur."

Baekhyun kokteyl bardağını Mina'ya uzatırken ikisi beraber yan taraftaki boş masaya geçtiler ve sohbet etmeye başladılar.

Suho büyülenmiş bir şekilde Hyejeong'a bakarken, Sehun da durmadan Yuna'yı inceliyordu ancak o bakınca gözünü başka yere çeviriyordu.

Hyejeong dayanamayıp ikisinin konuşmasını sağlamak için "Yuna nasıl olmuş Sehun?" diye sorduğunda Sehun "Bilmem," diye omuz silkti. "Dikkat etmedim."

Melez ϟ KampıWhere stories live. Discover now