Melez ϟ Kampı

xxx » fireworks

| 30. Bölüm| (HAVAİ FİŞEKLER ~)

Hyejeong çalar saatin sesiyle yataktan fırlayıp hazırlanmaya başladı. Her zamanki sadeliğiyle kot pantolon üzerine düz, beyaz bir kazak giymişti. Artık havalar soğuduğu için üzerine bir de mont geçirmişti. Dudaklarına da bir parlatıcı sürüp merdivenlerden aşağı indi. Aklında dün akşam kafeteryada bahsedilen kış balosu vardı. Baloya kiminle gidecekti? O her zaman etrafta paspal paspal gezen biriydi. Kim onunla baloya gitmek isterdi ki? Büyük ihtimalle kimse sormayacaktı. Zaten gitmek de istemiyordu. Dans etmeyi bilmiyordu ve kendini küçük düşürmeye niyeti yoktu. Bu yüzden Sehun ona "Senin partnerin kim olacak dersin?" diye sorduğu zaman "Kimse." diye yanıtlamıştı. "Baloya gitmeyi düşünmüyorum."

Tabi Baekhyun onun bu tutumuna tepki göstermişti. Onun gerçekten bir kız olmadığını, erkek fatma olduğunu söylemişti. Sehun ise sırıtıp "Doğrusu böyle düşünen kızlar oldukça çekici." demişti. Suho ise sessiz kalmıştı. Sonuç olarak Hyejeong'un baloya gitmeye niyeti yoktu. Bu yüzden bu konu üzerinde daha fazla düşünmesine de gerek yoktu.

Kulübesinden çıkıp kafeteryaya geldiğinde Suho ve Baekhyun her zamanki masalarında yemek yiyorlardı.

"Günaydın!" dedi Hyejeong neşeyle.

Suho ve Baekhyun aynı anda "Günaydın." diye yanıtladılar.

"Sehun yok mu?"

"Bugün dersi yokmuş bu yüzden tahminimce öğlene kadar uyur."

Hyejeong anladığına dair başını sallayıp masadan ayrılarak yemek sırasına girdi. Elinde tepsisiyle masaya yeniden döndüğünde Suho ve Baekhyun balo hakkında konuşuyorlardı.

"Mina'yı başka biri etmeden önce baloya davet etmem gerek." dedi Baekhyun pirinç dolu ağzıyla.

"Sen önce bir görgü kurallarını öğren sonra kızı davet edersin. Kaç kere söyledim Baekhyun ağzında yemek varken konuşulmaz diye..." diyerek söylendi Suho.

Hyejeong ise kıkırdadı. "Bence çok tatlı duruyor."

Baekhyun kendinden emin bir şekilde oturduğu yerde dikleşti. "Gördün mü bak kızlar tatlı olduğumu düşünüyor işte."

Suho gözlerini devirdi. "Ee ne zaman davet edeceksin?"

"Bu akşam yapmayı planlıyorum. Havai fişek gösterisi esnasında."

"Woahh bu akşam havai fişek gösterisi mi var?" diye sordu Hyejeong heyecanla.

Suho evet manasında başını salladı. "Noelden önce böyle kutlamalara başlıyoruz."

"Vay canına. Eminim Mina senden oldukça etkilenecektir. Yani havai fişekler eşliğinde teklif almak... Çok güzel." dedi Hyejeong hayranlıkla.

Suho, Hyejeong'u izlerken yutkundu. Bu akşam onun da bir adım atması gerekliydi. Üstelik Hyejeong havai fişekler konusunda bu kadar hevesliyken.

Baekhyun dudaklarını büzüp "Evet ve sana ne yazık ki asla bir teklif alamayacaksın." diyince Hyejeong koluna vurdu.

"Ne o? Hani baloya gitmek istemiyordun? Teklif almak istiyor musun yoksa?"

"H-hayır." diye başını salladı Hyejeong.

Baekhyun inanmasa bile inanırmış gibi yapıp konuyu geçiştirdi. Sonunda kahvaltıları bittiğinde hepsi ayaklanıp kafeteryadan çıktılar.

"Ee şimdi ne yapalım?" diye sordu Baekhyun. "Gölün etrafında gezinsek mi?"

Suho Baekhyun'un kafasına hafifçe vurdu. "Derse gitmemiz lazım hatırladın mı?" Ardından Hyejeong'a döndü. "Bugün dersin var mı?"