-Bir Yaz Gecesi Kabusu-

251K 10.1K 13.4K
                                    

---Şu Wattpad'de özendiğim tek bir şey var oda okuyucunun tarih bırakması, isterseniz başladığınız tarihleri buraya not alabilirsiniz^^---

Merdivenleri ağır ağır çıkarken gözyaşları sel gibi akıyordu.

Hıçkırıklara boğulmaması mucizeydi. Gururunun son kırıntılarına sarınarak kimseye görünmeden odasına gitmeye çalışıyordu. Yalnızdı, ihanete uğramıştı. Birinin onu takip etmesinden korkarak durmadan arkasına dönüp bakıyordu. Sonunda tökezledi ve bir iki basamak düştü. Düşmesini engellemeye çalışırken ellerini zemine vurmuş, kanamalarına neden olmuştu.

Saçlarını geriye itip ayağa kalktığı anda dizine giren ağrıyla yüzünü buruşturdu. Durup yaralarını kontrol edecek zamanı yoktu. Yarasını umursamadan ilerledi. Beş basamak çıktıktan sonra kaldığı kata varmıştı. Odasının kapısını açıp kendini geniş odaya attı. Fakat içerideki manzara öyle korkunçtu ki nefesini tuttu. Bütün oda birbirine girmişti. Eşyaları makasla kesilmiş, duvarlara onun hakkında ağır hakaretler yazılmıştı. Zorlukla yutkundu. Odanın merkezinde kıyafet öbeğinin tam ortasında renkli, oldukça tanıdık gelen bir şey vardı. Kalbi acıyla sıkışırken öbeğe doğru yürümeye başladı. Bir yandan da tahmin ettiği şey olmaması için dua ediyordu. Fakat onun ne olduğunu görebilecek kadar yakınlaştığında renkli öbeğin aslında gözünden sakındığı papağanı olduğunu gördü. Boynu kırılmış olmalıydı. Tuhaf bir açıyla duruyordu. Dudaklarından çıkmak için çırpınan hıçkırık bir çığlık olarak etrafa yayıldı.

Papağanını öldürecek kadar canileşmişlerdi.

Korku ve üzüntüyle ağlamaya başladı. Gözyaşları yanaklarından sicim gibi akarken papağının yanında duran kâğıdı gördü. Üzerinde yazan tek bir cümle bütün bedeninin titremesine neden oldu.

Sırada ki sen olacaksın...

Genç kız içinde bir şeylerin kırıldığını hissetti. Kaçmanın imkansız olduğunu artık anlıyordu. Uzun zamandır korku içinde yaşıyordu. Artık daha fazla direnemeyeceğini hissetti. O anda gözleri bileğindeki yara izlerine takıldı. Daha önce de kaçmaya çalışmış, izin verilmemişti fakat bu sefer işini şansa bırakmayacaktı.

Odasından çıkıp, vücudundaki ağrıları görmezden gelerek hızlı adımlarla merdivenlere ulaştı ve koşar adım yukarı tırmanmaya başladı. Attığı her adımda kararlılığı artıyor ve başka bir şey düşünmemeye çalışıyordu. Çatı katına açılan ağır kapıyı ittiği anda günışığı gözlerini kamaştırdı. Evet, bu işi yapmak için harika bir gündü. Artık bir an için bile endişesi kalmamıştı. Tüm o zaman boyunca yaşadığı ikilemler karar vermesi ile artık son bulmuştu. Havayı ciğerlerine çekti ama bir şey hissedemedi. Çatının kenarına emin adımlarla yürüdü. Ardından bir kere tereddüt etmeden kendini çatıdan aşağıya bıraktı.

******

Seren yatağında hızla doğrulduğunda kulağında yankılanan çığlığın kendine ait olduğunu anlaması sadece bir saniyesini aldı. Sonra birden nefesini tutup bakışlarını odasının kapısına dikti. Saniyeler geçmesine rağmen odaya biri girmeyince rahatlayarak nefesini bıraktı.

Ailesi bile gördüğü kabuslara alışmıştı.

Yorganıyla bir süre uğraştıktan sonra doğrulup ayaklarını yatağın kenarından sarkıttı. Her gece yatağa o kabusu görmeyeceğini umarak girmesine rağmen yine aynı kabus ile gün doğmadan uyanıyordu ve bu durum son üç aydır bu şekilde devam ediyordu. Artık delirmek üzereydi. Derin bir nefes alarak gözlerini kapatınca varlığını sürdüren korkutucu sahnenin kaybolmasını bekledi. Tenindeki tüyler hala diken dikendi.

Misafir RuhWhere stories live. Discover now