(MR)Bölüm 37: Söylenen Son Sözlerin Acısı

60.4K 6K 235
                                    

Görkem resepsiyondan aldığı odasının yedek anahtarını elinde sallıyordu. Yine her zaman ki gibi unutkanlığı üzerindeydi. Kim bilir oda anahtarını nerede bırakmıştı.  Geniş lobide etrafını kontrol ettikten sonra büyük adımlar atarak yürümeye başladı. Bir an önce çalışma grubuna yakalanmadan odasına gitmek istiyordu. Yeliz ile karşılaşmayı göze alamazdı. Kızınca resmen ejderhaya dönüşüyordu. Asansöre yöneldiği anda koridorun ucunda Asel'in, C şubesinden bir kızla konuştuğunu gördü. Ne konuştuklarını tam olarak duyması imkansızdı, zaten yürüyüp gitme eğilimindeydi. Eğer arkadaşının ifadesini görmeseydi. Kız. Asel'in yüzünü bembeyaz yapacak bir şeyler söylüyordu. Genç kızı korkutan ve gözlerini şokla ardına kadar açılmasına neden olacak ne söylemiş olabilirdi ki? İstemsizce onlara doğru çekildiğini hissetti.

Genç adam odasına gidip gitmemek konusunda kararsız kaldı. Acaba konuşan kızların arasına girip ne olduğunu sormalı mıydı? Başını hızla sağa sola salladı. Bu onu fazla korumacı gösterirdi ve Asel de bundan her zaman nefret ederdi. Onunla, korumacı davrandığı için kavga etmek istemiyordu. Bunun için fazla tembeldi. Düşüncelerinin arasında birinin onu çağırdığını duydu.

"Görkem yine mi ödevden kaytarıyorsun." Yeliz elindeki kalemi sallayarak sinirle ona doğru yürüyordu. Peruk olduğunu bildiği saçları darma dağınıktı. Belli ki ders çalışmasının ortasından kalkıp gelmişti. Adımlarını sağlam atışına bakılırsa da onun canına okuyacaktı. Yeliz sınıfının zeki ve başarılı öğrencisiydi. Bu yüzden onunla aynı grupta olmak istemişti ama bazen derslerden kaytardığında genç kızın tepkileri gerçekten korkutucu oluyordu. Gerçek anlamda korkutucu.

"Sadece ders için defterlerimi almaya gidiyordum." Dedi Görkem masum görünmeye çalışarak. Yüzüne sevimli bir gülümseme yaymıştı. Bebek yüzü bu alanda çok işine yarıyordu. Sadece bir gülümseme ve sevimli bir bakış hemen işlerini hallediyordu. Fakat unuttuğu bir nokta vardı. Bu taktikler karşısında ki genç kıza sökmüyordu.

Yeliz gözlerini bıkkınlıkla devirdi. "Yalan söyleme Görkem. En son defterlerini almaya gittiğinde seni spor salonunda uyurken bulmuştum." Kollarını göğsünde bağlayarak sabırsızca sağ ayağını yere vuruyordu. Bu duruşu ile kesinlikle annesine benziyordu. Hatta ona lise 2. Sınıftayken anne diye seslenmeyi teklif ettiğinde gözüne sağlam bir yumruk yemişti. Gözünün aldığı o mor rengini unutamıyordu.

Görkem artık başka bir çıkış bulamayınca mahcup bir şekilde ensesini kaşıdı. Bu onun teslim olma hareketiydi. Aklı hala Asel'deydi. Bir an önce orada ne olduğunu öğrenmek istiyordu.

"Eşyalarını al gel hemen. Yoksa erkek odası demem odanı basarım ve seni nasıl sürükleyeceğimi de az çok tahmin edersin." Yeliz iki kaşını da kaldırıp tehdidinin yerine ulaşıp ulaşmadığına baktı. Görkem bu kızdan gerçekten korkuyordu. Başını tamam anlamında sallarken onun bir an önce gitmesini umuyordu. Yeliz son kez ona baktıktan sonra hızlı adımlarla uzaklaştı. Görkem ise hemen Asel'e bakmak için döndü ama görünürde kızdan eser yoktu. Konuştuğu kızı ise tam köşeyi dönerken görüşmüştü. Peşinden giderek ne konuştuklarını sorarsa çok mu sapık gibi görünürdü? Yine de adımlarıhı hızlandırırken bunu yapmak sebebini düşündü. Asel son zamanlarda intihar edebilecek kadar kırılgan bir yapıdaydı. Bir daha ona zarar gelmesini istemiyordu. Özellikle arkadaşlıkları için onca şeyi yaptıktan sonra.

Görkem insanların ne düşüneceğini umursamadan kızın peşinden köşeyi döndü ve gördüğü manzara karşısında hemen geri sıçrayıp duvarın arkasına saklandı. Alnı stresten terlemişti. Karşısında ki manzaranın tek bir açıklaması vardı ve bu durumda Asel'in zarar görmek üzere olduğunu anlayabiliyordu. Bu açıdan konuşulanları rahat bir şekilde duyabildiği için kendini şanslı saydı ve nefes alış verişini sakinleştirirken konuşmalara odaklandı.

Misafir RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin