(MR)Bölüm 19: Hesapta Olmayan Aile Planı

77.4K 6.8K 875
                                    

Seren yorganını neredeyse boynuna kadar çekmiş, sıcaklığın içinde uykusunun tadına varıyordu. Kış sabahlarında sıcak yatakta olmak gibisi yoktu. Bütün vücudunu yorganının içine aldı. Onun için huzurun kelime anlamı buydu. Bir kaç saniye sonra odada bir tıkırtı olduğunda kaşlarını çattı. Kesin Sedat onu uyandırmak için bir şeyler yapıyordu. Zaten ne zaman genç kıza huzur vermişti ki? Yine de ona sinirlenip yatağından kalkmayacaktı. Bugün cuma günüydü. Dersleri geç başlardı. Bunun kıymetini bilecek ve uykusunun tadına varacaktı.

Fakat ansızın bir kırılma sesi duydu.

Bir bardak olmalıydı. Sedat'ın yine beceriksizliği tutmuştu kesin. Birazdan küfür etmeye başlardı.

"Kahretsin!"

Seren tembelce gülümsediğinde birden zihnin de ki siste dağıldı. Abisinin sesi ne zamandır kız sesi gibi çıkıyordu? Birden gözlerini ardına kadar açarak yatağında doğruldu. O an aslında kendi odasında olmadığını anladı.

O hala Asel'in odasındaydı.

Yeliz yatağın yanına düşen kupa parçalarını toplarken somurtmuş bir halde yatağında oturan Seren'e baktı. "Seni uyandırdım kusura bakma." Dedi soğuk bir tavırla. Asel ile arasında ki mesafeyi hiç bozmuyordu. Sabah sabah böyle uyanmakta Seren'in yüz ifadesini yumuşatmıyordu. Fakat Yeliz ile tartışmak ona bir şey kazandırmayacaktı.

"Önemli değil." Diye geveledi genç kız ama gerçekten Yeliz'i sarsmak istiyordu. Uzun zamandır ailesinin yanında olduğunu görmemişti. Onları elbette çok özlüyordu ama hala ne ailesine ne de kendi bedenine ulaşabilmişti.

"Ben burayı camlardan temizleyene kadar yataktan çıkmasan iyi olur."

Seren başını salladı ve yatağına tekrar uzandı. Yeniden uykuya dalsa rüyası devam eder miydi acaba? Seren bunu denemek istercesine gözlerini kapattı. Fakat daha uykuya dalamadan telefonu komodinin üzerinde titremeye başladı. Arkasını dönüp telefonu aldığında ekrandaki isim kaşlarının çatılmasına neden olmuştu.

Arayan kişi Asel'in annesiydi.

Seren yattığı yerden doğruldu. Telefon avuçlarının içinde hala titriyordu. Onu en son evde görmüşte ve kısa görüşmeler dışında fazla iletişim kurmamışlardı. Şimdi sabahın köründe aramasının sebebi ne olabilirdi? Seren telefonu açmadan bunu öğrenemeyeceğini bildiğinden boğazını temizleyip telefonun ekranında ki yeşil simgeyi kaydırdı.

"Alo"

"Aselcim günaydın." Dedi kadının cıvıltılı sesi. Seren gülümsemeden edemedi. Enerji dolu insanlara her zaman hayran kalmıştı.

"Günaydın anne. " Bu sefer karşıdan tepki olarak bir ses gelmedi. Seren kendi kafasına hızla vurdu. 'Aptal Seren nasıl unutursun.' Asel ona ve adama anne baba demiyordu ama Seren'in bu kelimeyi söylemeye ihtiyacı vardı sanki. Farkında olmadan dudaklarının arasından dökülüveriyordu.

Kadın kısa sürede toparlanıp konuşmasını sürdürdü. "Aselcim iyi misin? Hazırlandın mı?"

Seren'in beyninde alarm zilleri çalmaya başladı. Bu gün önemli bir gün müydü? Öyle olsa bile nasıl bilecekti. Sessizliğinin uzun sürdüğünü fark ederek konuşmasını sürdürdü.

"Ben iyiyim de... Hazırlanmak derken?"

"Asel yapma ama biliyorum gelmek istemiyorsun ama söz vermiştin, babanın iş anlaşması için Er ailesine yakın olmalıyız biliyorsun. Bu hafta sonu kayak tatili için Bursa'ya gidecektik."

Misafir RuhWhere stories live. Discover now