(MR) Bölüm 20: Seni Benim Yapacağım Grace!

82.4K 6.5K 1K
                                    

Seren elinde ki çantayı yatağım üzerine fırlattı. Böyle bir kadere sahip olmak için hangi ölümcül günahı işlemiş olabilirdi ki? Onca insan varken neden Er ailesinin gelecekteki varisi, Orkun denilen pislik olmalıydı? Yatağa oturup başını ellerinin arasına aldı. Sokakta karşılaştıkları günden bu yana o günü unutmak için elinden geleni yapmıştı. Şimdi ise O psikopattan tatil boyunca nasıl kaçacağını bulmalıydı. Yoksa Asel'i en kısa sürede katil edebileceğini biliyordu.

Genç kız kendi kara talihi ile ilgili yakınırken arkasından odaya giren Berfin kapıyı kapattı. İçeriye girdiği andan itibaren Seren'e bakıyordu. Abisi ile konuşmalarından sonra genç kıza daha çok dikkatli inceler olmuştu. Sessizce birkaç adım yürüyüp boş olan yatağın yanında geldi. Gen. kız eğilip elinde ki ağır valizini yatağının yanına bıraktı. Görevliye eşyalarını verecek zaman bulamamışlardı. Seren abisini görür görmez neredeyse koşarak odalarına gelmişti. Kıza bakarken nereye oturabileceğini düşündü. Birine fazla yakın olmak onu endişelendiriyordu. Bu yüzden yatağının ayakucuna ilerledi. Aralarına koyduğu mesafe onu memnun etmiş olacak kendi yatağının ucuna oturdu.

Kendi kendine mırıldanan kıza bakarak derin bir nefes aldı. Aklında ki soruların cevabını ancak dile getirerek öğrenebilirdi. O da öyle yaptı. "Abim ile nereden tanışıyorsunuz?"

Berfin'in konuşmasıyla Seren ellerini saçlarının arasından çekti. Bakışlarını ona merakla bakan kıza çevirdiğinde içten içe kendine küfür etti. Orkun'a o kadar sinirlenmişti ki Berfin'inde odada olduğunu tamamen unutmuştu. Doğal olarak onun abisi ile nereden tanıştığını merak ediyor olmalıydı. Kızın cevabına 'Cehennemden' dememek için dilini ısırdı. Orkun hayatında ki günahlarının cezasıydı besbelli. Fakat yine de abisinin suçlarını kız kardeşine yükleyemezdi. Bu yüzden içinden 10'a kadar sayarak kendini sakinleştirdi. Birini yumruklamak için kaşınan yumruklarını yatağa bastırdı.

"Tam olarak tanışıyoruz denemez. Sadece birbirimizi bir kez gördük." dedi kıza sakince. Söylediklerinde yalan yoktu. Sadece bazı şeyleri saklıyordu o kadar. Elinde olsa kendi hafızasından dahi sileceği şeylerdi bunlar. Berfin'in bilmesine gerek yoktu.

Berfin ellerini kucağında birleştirdi. Konuşmadan önce tırnaklarını inceliyordu. Seren konuşmanın sonlanmasını dileyerek eşyalarını yerleştirmek için valizine döndü. Valizinde ki kıyafetleri dışarı çıkarmakla uğraşırken kızın hala yatağın kenarında kımıldamadan oturduğunu görebiliyordu. Hala başı eğik bir halde kımıldamadan duruyordu. Acaba bilmeden kıza kötü bir şey söylemiş olabilir miydi? Gözlerini devirmemek için kendiyle savaştı. Şimdi de çocuk bakıcılığı yapacaktı anlaşılan.

"Berfin bir sorun mu var?"

Genç kız ona sorulan soru karşısında birden irkilerek doğruldu. "Hayır hayır bir sorun yok. Sadece..." dedi ve bir an için sustu. Bir şeyler söylemek istiyor ama nasıl dile getireceğini bilmiyor gibiydi. Kararsızlığı kaşlarının çatılmasına ve beyaz alnında kırışıklıkların belirmesine neden olmuştu.

"Sadece?" Seren kızı teşvik etmek adına son kelimesini tekrarlarken ona gülümsedi ve yanına oturmak için ayaklandı. Fakat Berfin onun yanına geleceğini anlayınca birden gerilmişti. Ellerini birbirine sıkıca kenetlediğinde Seren kaşlarını çatarak yeniden kalktığı yere oturdu. Bir abla şefkati ile yaklaşma girişiminin üzerini çizebilirdi. Fakat Berfin onu yanlış anlamış ve birden paniklemişti.

"Ben kimseyle aynı odayı paylaşmadım." dedi hızlı bir şekilde. Kelimeler sanki izinsiz ağzından çıkmış gibi hemen eliyle ağzını kapattı. Gözleri ardına kadar endişeyle açılmıştı. "Senden rahatsız olmadım yanlış anlama."

Misafir RuhWhere stories live. Discover now