(MR)Bölüm 9: Tüm Zorluklara Rağmen...

81.9K 7.4K 845
                                    

Canan hemşire Seren'in bileğine bakarken iç çekti ve gördüklerinden memnun olmadığını belirten bir yüz ifadesi takındı. "Bu bacakla bugün aktivitelere katılman mümkün değil." dedi başını olumsuz anlamda sallayarak. Genç kızın bileğini dikkatlice yatağa bırakıp masasına döndü. Seren masanın hemen yanında ki yatağa taşınmıştı ve buradan kadının rapor kağıdını önüne çektiğini görebiliyordu.

O an Seren'in Görkem ile konuşmasını hatırladı. Asel ile arkadaşlıklarının tek çıkış noktası olarak başarısız olmak istemiyordu. Zaten Gülperi karşısında bir kere kaybetmişti. Bu sonucun bir yarışmayı daha berbat etmesine izin veremezdi.

Eğer bu yarışlara katılamazsa o zaman ne anlatırsa anlatsın genç adam onu bahane bulmakla suçlayacaktı. Şuan Asel'in saçlarını yolmak için inanılmaz bir istek duyuyordu. Neden her şey olumsuz ilerliyordu ki? Yaptığı onca kötülükler bir bir genç kızdan çıkıyordu. Anlaşılan bu Asel lanetli falandı. Önünde ki en iyi seçeneğin Canan hemşireyi ikna etmek olduğuna karar verdi.

"Hayır. Lütfen yarışmam gerek. Yalvarıyorum o raporu yazmayın." Seren iki elini önünde birleştirerek yalvaran gözlerle Canan hemşireye bakıyordu. Neredeyse yataktan kendini atıp kadının ayaklarının dibine diz çökecekti.

Kadın şaşkın bir halde hareket halinde ki kalemi kağıttan uzaklaştırdı ve genç kıza baktı. "Ama Asel bileğini daha kötü hale getirebilirsin."

Seren yumruklarını sıkıp kadının gözlerinin içine baktı. O her zaman insanların gözlerinde kilerin sözlerden daha etkili olduğunu düşünürdü. Bu yüzden gözlerinin içine bakarken genç hemşirenin onun ne kadar ciddi olduğunu anlamasını istiyordu. "Umurumda değil. O yarışa mutlaka katılmalıyım."

"Ben..." dedi Canan Hemşire, oldukça kararsız görünüyordu. Elinde ki kalemi defterden uzaklaştırınca Seren bulduğu fırsattan yararlanıp ısrarını sürdürdü.

"Lütfen. Lütfen o kadar kötü değilmişim gibi davranamaz mısınız? Bu yarışmada yer almak zorundayım. Benim için çok önemli bir mesele. "

Kadın şaşkın bir halde başını sağa sola salladı. "Bir gün Asel Demir'in yarışmak için rapor yazmamamı isteyeceğini söyleseler. Onlara fazla hayalperest olduklarını söylerdim." dedi elinde ki rapor kağıtlarını kilitli olan çekmeceye kaldırıp anahtarı çevirdi.

İşte o zaman Seren, kadının rapor yazmayacağını anladığında derin bir nefes aldı.

Sonra gülümseyerek kıza baktı. "Sanırım sen de artık değişiyorsun Asel."

Kadın, genç kız gitmeden kullanabileceği ağrı kesici ilaçları verdi. Seren tekrar tekrar teşekkür ettikten sonra bacağına aldırmadan yürüyerek revirden çıktı. O sırada kapının kenarında ki yatakta oturan kişiyi de görmemişti.

****************************

Festivalin 3. günü yapılacak olan yarışlar başlamıştı. Atletizm yarışmasından önce yapılacak olan basketbol karşılaşması için Seren diğerleri ile spor salonuna geçti. Yanında ona eşlik eden Zehra vardı.

"Hala iyi olduğuna emin misin?" diye sordu kız topallayan arkadaşına endişeli gözlerle bakarken. Seren bu soru karşısında tekrar gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu. Yan yana geldiklerinden bu yana kaçıncı soruşuydu saymamıştı bile.

"Merak etme. İki dakika önce de söylediğim gibi bileğimi sargıyla sağlamlaştırdım. Acıyı bile hissetmiyorum." diye cevap verdi. Zehra ise sadece başını sallamakla yetindi.

Misafir RuhWhere stories live. Discover now