(MR)Bölüm 38: Yenilgiyi Kabul Etmek Bu Kadar Zor Olmamalı

62.7K 5.9K 789
                                    

"Aman Allahım öldüm de cupcake cennetine mi düştüm?"

Seren'in etrafı çeşit çeşit keklerle kaplıydı. Hatta çevresinde bir nevi kek dağları vardı denilebilir. Rengarenk kekler resmen parlıyordu. Hangisini yiyeceğini düşünmek bile günlerini alabilirdi. Karnının gurultusu kulaklarına ulaştığında seçim için fazla zaman kaybetmemesi gerektiğini anladı. Midesi resmen ona emir veriyordu.

Genç kız yanında ki keklerden mavi kremalı olanı alıp ağzına götürdüğü sırada birinin konuşmasıyla eli titredi ve kek ağzını ıskalayarak burnuna isabet etti. Kahretsin! Kek ziyan olmuştu resmen.

"Şuan ölümün kıyısında olduğunu biliyor musun?" dedi bir ses. Hemde en gereksiz anlarda ortaya çıkan birinin sesiydi bu. Ne zaman bu sesi duysa hayatında hep felaketler yaşıyordu. Kulaklarına dolan sesi duymazdan gelmeyi isterdi.

Seren keki ısırmak için açtığı ağzını kapatıp yaşlı kadına baktı. "Sen ortaya çıktığına göre pekte iyi bir durumda sayılmam sanırım? O yüzden izin ver de bari şu keki yiyeyim." Tam keke döndüğü an elinin boş olduğunu gördü. Dudaklarını büküp az önce kek yığınları olan boş zemine baktı.

Al işte! Yine ansızın gelerek yaşadığı güzel anı da mahvetmeyi başarmıştı.

"Uyan Seren. Uyanman lazım. Yoksa her şey için geç olacak. " dedi yaşlı kadın. Aslında hem kızın yanındaydı hem de değildi. Üstelik bu sefer yüzünde fazla kırışıklıkta görünmüyordu. Sanki görüşmedikleri zamanda gençleşmişti. Seren gözlerini şeffaf halde duran kadına dikti.

Bir dakika!

Kadın şeffaftı!

Genç kız endişe ile ellerini zemine bastırdı. Buz gibi soğuk avuç içlerinden başlayarak omzuna doğru ilerledi. Vücudu titremeye başlamıştı.

"Sen... Ben..." Panik duygusu genç kızın bedenini ele geçirirken ne diyeceğini bilmeden etrafa baktı. Konuşma yetisini bir an için kaybetmiş gibiydi. Boş, çorak bir arazide tek başına oturuyordu. Seren korkuyla nefesini içine çekti.

"Neler oluyor?"

Şeffaflaşmaya devam eden kadın gözlerini sabır dilercesine kapadı. Bu tavrı onun değil Seren'in göstermesi gerekirdi. Kadın gözlerini açtığında kızgınlığını belli eden bakışlarını kıza dikti.

"Ölüyorsun aptal kız! Biraz daha uyanmazsan yeryüzünde ki insan hayatına dönemeyeceksin." Kadının artık ayakları tamamen görünmez olmuştu ve gözlerinde ki panik Seren sessiz kaldıkça artıyordu.

"O hatayı yapmasaydım tüm bunlar olamayacaktı." Diye homurdandı kadın. Sonra endişe ile kıza baktı. Neyseki onu duymamıştı. Eğer tüm bunların neden kaynaklandığını öğrenirse her şey daha da karmaşık bir hal alabilirdi. Zamanı gelene kadar çenesini tutmak zorunda kalacaktı.

Seren ise o sırada o güne kadar yaşadıklarını düşünüyordu. Hem ailesini hemde arkadaşlarını. Onları çok özlemişti. Bazen kendi hayatını unuttuğu oluyordu. Gittikçe Seren olduğunu da unutacak mıydı? Kendi sevdikleri de zamanla Seren'in komadan uyanacağına dair umutlarını da kaybetmiş olmalıydılar. Üstelik... Üstelik Kutlu'yu da bulmayı başaramamıştı. Büyük ihtimal Seren'in yaptıklarından sonra intihar etmişti. Genç kız bunun acısıyla asla hayatına devam edemezdi.

Misafir RuhWhere stories live. Discover now