AĞA [TAMAMLANDI]

Kırk |geçmişin tozlu sırları|

Heyö, ben geldim. Geciktirmeden geldim heee. Neyse bir önceki bölüm yorumları 80 dahi olmamasına rağmen geldim. Siz yapmayın yapmayın yorum. Sonra bölümlerin gelme hızı düşünce suçlu ben olucam 😶😶

Neyse, artık şans. Kimse ithaf istemiyor mu be?

Bölüm de geçmişin sırları bir bir aralanıyor. Berze Bejindar efsane geldi gençler. Bilgilerinize!

Daha önce Afran'ın nenesinin ismini söylediysem de artık nenemizin ismi Berze. Bilgisayarım yok, sınavlara çalışırken yazdım bölümü o yüzden bakamadım kusurs bakmayın.

Yorumlarınızı okumak için can atıyorum, bilgilerinize! Bölüm yorum sayısı 100'ü geçmeden gelmeyecek. Yani
Benim cevaplarımla beraber toplamda 200 yorum gördüğüm zaman paylaşacağım bölümü. (100 kişi yorum yapacak, ben de o yorumları cevaplayınca 200 yorum olacak. O zaman paylaşacağım demek istiyorum.)

Keyifli okumalar ❤️💋🌺

🌺🌺🌺

Zaman, insana ne getireceğini sır gibi gizler saklardı. En iyi dediğiniz insan dahi gün gelir karşınızdaki yerini en güzelinden alıverirdi. Tam da bu duruma yakinen şahit olmuştu Deran.

Soyadının Piran olduğu zamanlarda ona çok daha iyi davranan kayınvalidesi Hanım Bejindar, bundan tam sört gün önce pençelerini çıkartmıştı. Nedeni ise daha doğmamış sabiydi. Bunlar inançlı insanlardı, sözde. Böylesi bir cehaleti hayal dahi edemezdi Deran. Bu kadının da kızları vardı. Bu insan da bir kadındı. Nasıl daha doğmamış meleğini kendi seçimi olmayan bir şey için suçlayıp ona cephe alabilirdi?

"Hazır mısın Bejindar Gelini?"

Afran'ın samimiyetle sorduğu soruya anlam veremese de başını sallayarak onayladı. Nenesi Berze Bejindar'ı şehirlerarası otogardan almaya gideceklerdi. Deran, nenesinin Afran'a küstüğü için düğüne dahi katılmadığını biliyordu. Son gelişinde yaşanan olaylardan sonra nenesi, yüzüme bakma, diyerek çekip gitmişti. Fakat Afran'ın ne yaptığını kimse söylememişti.

Odalarından çıkıp merdivenlere yöneldikleri esnada avluda kendilerine bakmakta olan Hanım'ı gördü. Gerim gerim gerilmesine mani olamadı maalesef. Şu dört gündür ne zaman görse bu kadını böyle oluyordu. İçinde kırılan ve soğuyan bir yer vardı. Kindar bir insan hiç olmamıştı lâkin evladına karşı olan tutumu her kim olursa olsun onun vicdanında bir yer bırakmamıştı.

"Nereye böyle oğlum?"

Kadının sorduğu soruyla derin bir nefes alıp "Hâlâ utanmadan oğlum diyor," diye içinden geçirmeden edemedi.