Yaz Kampı

§ On Bir §

Multimedya: Pelin DEMİRHAN

•••

"Değişim vakti!"

"Uyuyun ya! Uyusanıza! Uykuma sıçtınız yemin ediyorum." Sinirle tepinerek kalktım ve bağıran Anka'ya baktım. Ve kapının önünde saçları ıslak bir biçimde duran Pelin'e kaydı gözüm. Duş almıştı. Ayrıca balkon kapısı açıktı ve içerisi kötü kokmuyordu.

"Şimdi otur buraya. Hadi, kalk Derin. Yardımın lazım." Anka, Pelin'in saçlarını taramak için eline tarağı aldı. O taramaya başlayınca ben de yatakta doğrulup gözlerimi ovuşturdum.

"Ne oluyor, biri açıklayabilir mi?"

"Gördüğün gibi Pelin'i değiştiriyoruz. Gayet güzel bir fiziği olduğunu biliyor muydun? Az önce ona etek denemesi için baskı yaparken öğrendim."

"Neden etek de..."

"Sen çok geride kaldın. Saat on bir oldu zaten."

"Ya biz neye hazırlanıyoruz?" diye bağırdığımda bana döndü. O sırada Pelin'in saçlarını gördüm. Omzunda, sarımsı saçları vardı. Açıkçası çok güzel görünüyordu. Yeşil gözleri ve çilleri çok hoştu. Gerçekten güzel bir kızdı.

"Akşam kamp ateşi etkinliği varmış. Can söyledi."

"İyi de akşam demiş."

"Pelin'i hazırlayacağız. Kalk, duşunu al ve gel. Acele et."

"Ben dün yatmadan önce almıştım. Hazırlanmadan önce tekrar alırım."

"O zaman eline bir ip al." Her otel odasında bulunan dikiş takımından ipi aldım. Tahminimce kaş-bıyık operasyonu yapacaktım.

"Başla."

"Tamam, kafanı geri doğru yasla." Pelin dediğimi yapıp elimdeki ipe korkuyla baktı. Şirince ona gülümsedim ve, "Acımayacak." dedim. Hayır, acıyacak! Özellikle kaşını alırken ağlayacaksın. Ama bunları bilmesen de olur.

"Ah! Oha! Bu ne be? Kaşımı komple mi söküyorsun?"

"Pekalâ, biraz acıyacak ama dayanabilirsin. Senin dayanıklı bir kız olduğunu ikimiz de biliyoruz."

"He he." Gibi bir şey söyleyince gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ardından almaya devam ettim. İlk kaşını aldığımda kızarmış ve yaşarmış gözünü açıp aynaya baktı.

"Güzel olmak için canımın bu kadar yanacağını bilsem en başından istemezdim."

"Hadi, biraz daha dayandığında bitmiş olacak." Gözlerini kapatıp kafasını yasladı. Kaşına diğeriyle aynı şekli vermeye çalışarak aldım. Ve ortasını da aldım. Çünkü ortasını aldığımda gerçekten değişmişti.

"Tekrar kendine bak. Sonra bıyıklarını şey ederiz." Gözlerini açtı. Tabii, biriken yaşlar yüzünden önce silmek zorunda kalmıştı. Aynaya baktığında yüzündeki içten gülümsemeye şahit oldum.

"Ee, ne diyorsun?"

"Çok güzel olmuş. Ama bunu sürekli yapmak zorunda mıyız?"

"Çıktığında evet." Burnunu kırıştırıp tekrar arkasına yaslandı. Hızlı hareket etmeye çalışarak bıyıklarını aldım. Birkaç defa elime vursa da kısa sürede kaş-bıyık operasyonu bitmişti. Anka zıplayarak yanımıza geldi ve Pelin'in aynaya bakmasını sağladı. Pelin şaşkınlık içerisinde kendisine bakıyordu.

"Kızlar... Ben çok teşekkür ederim. Yalnız çok güzelmişim he." Kahkaha sesimiz odada yankılandı. Ve Anka eline kurutma makinesiyle fırça alarak Pelin'in arkasına geçti.