§ On Beş §

18.8K 864 240
                                    

"Bunu da yapmazsın yani!"

"Kurtarmasam suç olurdu. Kurtardım yine suç oldu. Deli misin kızım sen?"

"Eh, biraz. Ama konumuz bu değil! Ben sana beni omzuna atıp koş demedim!"

"Bunun için biraz geç değil mi sence de?"

"İndir artık beni! Ben yoruldum, sen yorulmadın." Aniden bırakmasıyla ufak bir düşme yaşıyordum ki son anda gömleğini yakaladım ve münasip yerlerimi kurtardım.

"İnsan öyle mi bırakılır? Deve!"

"Deve mi? Senin gibi kibar bir kızın ağzına yakışıyor mu hiç?"

"Senin boyun 1.90'sa bu benim suçum değil!" Benimle uğraşmaktan sıkılmış olacaktı ki sonunda sustu. Ben de üstelemedim. Etrafı kontrol edip Anka geliyor mu diye baktım. Can ve Selim herhangi bir tehlike teşkil etmiyor olabilirdi ama Anka için aynı şeyi söyleyemeyecektim.

"Ekin? Sen misin? İnanamıyorum, çok değişmişsin!" Sesin geldiği yönü çözmeye çalışırken biri arkamdan bana çarptı.

"Ah, pardon. Göremedim." Kısa süre bana baktıktan sonra Ekin'le sarıldılar. Kendime hakim olamayıp Ekin'e döndüm ve işaret parmağımla yanımdaki çocuğu göstererek, "Bu küçük kafalı boyumun kısa olduğunu mu ima ediyor?" deyiverdim. Ekin kahkaha atmaya başlamıştı. Hayır yani, komik olan bir şey varsa söyle biz de gülelim!

"Ben 1.78'im! Bana kısa diyemezsin!" diye çemkirdim. Ekin yetmiyormuş gibi bir de bu gelmişti.

"Ben sana kısa demedim ki." dedi ve Ekin'e dönüp duymadığımı düşündüğü bir ses tonuyla, "Kompleksli mi?" dedi.

"Gerizekalı!" Tam çocuğun üstüne atlayacağım sırada kollarımın tutulduğunu hissettim. Ekin olduğunu düşünerek umursamadan çırpınmaya devam ettim.

"Dursana kızım! Amma güçlüymüşsün ya." Solumda Ekin'in bulunması arkamdaki ses sahibinin kim olduğunu düşünmeme sebep oldu. Kollarımdaki güç kesilince arkamı dönüp gizemli şahsiyete baktım. Tanıyor muyum diye uzunca inceledim yüzünü ama yok, çıkaramıyordum. Masmavi gözlere sahip, siyah saçlı ve vücut çalıştığı belli olan bir çocuktu.

"Çok baktın, aşık mı oldun yoksa?" Böyle saçma bir soru beklemediğimden uzunca kahkaha attım. Bu çocuk ne dediğini duyuyor muydu acaba?

"Seni tanıyamadım, Bay Komik. Beni biriyle karıştırmış olabilir misin?"

"Geçenlerde tanışmıştık. Hatırlamıyor musun?" deyip zorladığında ne zaman sarhoş olduğumu düşünmeye başladım. Bara gitmemiştim ki ben. Yaşım bile tutmuyordu.

"Böyle bir şey hatırlamıyorum."

"Böyle bir şey hatırlamıyor." Tribünlerden destek geliyor!

"Normaldir. Sonuçta şimdi tanışmış olduk. İsmim Cenk. Memnun oldum. Sen de Derin'sin öyle değil mi?"

"Evet de ismimi..."

"Boşver, önemli değil. Sonra görüşürüz." Yanağımdan makas alıp gitti. Bir tane akıllı yok muydu gerçekten? Ben 'deli çeker' falan mıydım?

Yavaşça arkamı döndüğümde şaşırmış gözlerle beni süzen çocuğa baktım.

"Sen de beni tanıdığını iddia edeceksen sinirimi senden çıkarırım." İşaret parmağımı tehditle salladığımda ellerini teslim olurmuşçasına sallayıp geri doğru gitti.

"Ben Ekin'in arkadaşıyım. Sen de burada ünlüsün sanırım."

"Yoo." deyiverdim pat diye. Açık sözlülüğüme şaşırmış gibi güldü.

Yaz KampıWo Geschichten leben. Entdecke jetzt