10. BÖLÜM: "Geçmeyen Geçmiş"

55.4K 4.4K 3.7K
                                    

Selam

Size kalbinize işleyeceğini bildiğim bir bölümle geldim.

Oy ve yorum bırakmayı unutmayın olur mu?


Muhabbet~ Sie Liegt In Meinen Armen

Erica Jennıngs~ It's a Lovely day

Keyifle okuyun.

🖤

Yazar anlatımı ile… 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yazar anlatımı ile… 

Dört sene önce Kimpras;

Kızıl güneş Kimpras'ın kasvetli havasına sızarken, yuvarlak çatıları koca birer mantara benzeyen bağımsız evler kimsesiz görünüyordu. 

Molekon köyü henüz uykudaydı.

Hafif bir rüzgar esti, mızmızlanarak dallarından ayrılan kızıl yapraklar, köyün ortasından geçen uzun ve berrak dereye karıştı.

Ağaçlar; kalın gövdeleri ve heybetli dalları ile yüze yakın mantar evin etrafını bir çit gibi sarmıştı. Köy korunaklı ve dingin görünüyordu.Derenin az ötesinde büyükçe bir taş tulumba vardı. Biraz sonra uyanan kadınlar, bakraçları ile tulumbanın yanında kuyruk oluşturmaya başlarken, evvelsi gün istiflenen kütükler köyün erkekleri tarafından kesilmeyi bekliyordu. 

Evlerden birinin kapısı açıldı ve on üç yaşındaki Perla sessizce dışarı çıktı. Yeşil bakışları bahçede dolaşmaya başladıktan bir süre sonra aradığını buldu. Kendi kendine gülümsedi. Bakracını koluna takıp, bahçe kapısından çıktı. Bir süredir su doldurma işini gönüllü olarak o yapıyordu. 

Tulumba sırasındaki kadınların yaşça büyük olmasına rağmen Perla hepsiyle çok iyi anlaşıyordu. Sohbetlerine dahil olarak sıranın kendisine gelmesini bekledi. Sonra da bakracını doldurup tulumbanın başından ayrıldı. Daha üç-beş  adım atmıştı ki parmaklarının acısıyla bakracını yere bıraktı. Avucunu açtığında, parmak boğumlarında sapın bıraktığı kırmızı izleri gördü. Yine bakracını taşıma kapasitesinin üzerinde doldurmuştu otuz dokuz kilo olan Perla. 

Biraz nefeslendikten sonra sapa uzandı ama bakracın havalanmasına bir başkası sebep olmuştu. Perla, önce sapı kavrayan esmer parmakları fark etti. Başını kaldırdığında ise onu gördü, Efraim’i.

Efraim, genişçe gülümsediğinde, inci gibi sıralanmış beyaz dişleri esmer teninin ortasında ışıldadı.

“Bence kendinden daha ağır şeyler taşımamalısın.”

KIZIL GECE +18Where stories live. Discover now