37. BÖLÜM: "Zaman Tutulması"

44K 4.8K 3.6K
                                    

Selam.


Thurisaz~ Years Of silence

Oiva voi~ Refugee

Keyifle okuyun.

🖤

"Rozelin Nuh."

Safornikon'un bana verdiği yeni unvan buydu.

Ne var ki, kraliçe ünvanı kadar dehşetle karşılaşmıştım.

Hatta…

"Rozelin Nuh." İkinci kere ikinci ihtiyarın ağzından duyuldu.

Dudaklarımda hala Biran'ın sıcaklığı varken, üçüncü kez üçüncü ihtiyar söyledi

"Rozelin Nuh."

Ritüel tamamlandı. Bundan böyle kızıl bölge lideri Biran Nuh'un karısı Rozelin Nuh, olarak anılacaktım.

Ertesi sabah kendi yatağımda gözlerimi açtım. Mirel ve Mestan törenden sonra ortadan kaybolurken, girişteki koltuklardan birinde uyuyan Perla ağabeyinin isteği üzerine burada kaldığını söylemişti.

Ağabeyi… Odasında olduğunu biliyordum ama törenden sonra onu tekrar görmemiştim. Dün aniden mecbur bırakıldığımız nikah, şayet bir süre önce gerçekleşmiş olsaydı, öfkeli olduğunu düşünebilirdim. Ancak şimdi, bilhassa son davranış ve sözlerinden sonra öfke, duyabileceği son duygu bile değildi.

Peki, tam olarak ne hissediyordu?

“Kendi içinde çözemiyorsan birine danışmalısın, derdi merhum annem.”

Perla’nın yumuşak sesinin geldiği yöne doğru gülümsedim. “Yeniden günaydın.”

“Günaydın.” dedi tatlı bir gülümsemeyle. “Kahvaltı hazır, sarım masada konuşabiliriz.”

Hafifçe omuz silktim. “Konuşacak bir şey yok ama fena halde açım.”

Ayaklanıp yanından geçerken, “Hadi ama…” dedi. “Düşünüyordun, gördüm.”

“Aksini söylemedim. Sadece konuşacak bir şey olmadığını söylüyorum.” Üzerindeki pijamalara bakıp, “Hazırlanmamışsın.” dedim. “Benimle bebeği görmeye gelmeyecek misin?”

Onlara hak vermiştim, bebek şu an olabileceği en güvenli yerdeydi. İyi olup, şifalı fanustan çıkacağı güne dek üç büyüklerin yanına kalacaktı ancak sevgili üç büyüklerden, her gün onu ziyaret edeceğime dair izin almayı başarmıştım.

“Geleceğim. Bizi şatoya Efraim götürecek.” dedi genişleyen gülümsemesiyle.

Birlikte koridorda yürümeye başladık. “Demek Efraim gelecek. Mutluluğunun sebebi belli oldu.”

Dudaklarını birbirine bastırırken, adımları birbirine karıştı. Neyse ki girişe ulaşmıştık da düşme riskinden kurtuldu. “H-hayır. Ben her sabah neşeli olurum.”

“Eminim  öyledir.” Geçtiğimiz günlerde Biran ile şahit olduğumuz olayı hatırlayınca endişelendim. “Perla, Mirel sana bir şey anlattı mı?”

KIZIL GECE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin