76. BÖLÜM: Safornikon'a Açılan Kapı"

9.6K 1.3K 521
                                    

Öncelikle His'i yeniden yayınlıyorum!

Şu an 30 bölüm yayında ve her gün çokça bölümlerini atmaya devam edeceğim.

Aynı şekilde Kıyı Güneşi'ne de her gün bölüm gelmeye devam ediyor.

Tek istediğim ve beklediğim desteğiniz🙏 İnstagramdan takip edip, orada anketlere katılıp, yorumlarınızı benimle paylaşırsanız ben çoook mutlu olurum.


Keyifle okuyun.

Keyifle okuyun

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🖤

Saniyeler acımasızca aleyhimize işlerken, Biran’ın gitme vakti gelmişti. Onu, ilk kez geldiği bu evden uğurlamak istemiyordum ama sonra iyi ve bir arada olmak için zorundaydım. Birbirimize verdiğimiz güçten destek alarak hep birlikte oturduğumuz masadan ayaklandık. Perla, ağabeyi gitmeden görmesi için bebek Rozelin’i getirdi. Minik kız hala uyuyordu. Biran yeğenini kollarına alırken, yüzündeki gülümseme buruktu. Çünkü Rozelin hiç büyümemişti, neredeyse son gördüğü gibiydi. İki avucu büyüklüğündeki varlığını yüzüne burnuna yaklaştırıp, boynundan bebek kokusunu soludu. Aynı saniye çakışan bakışlarımızda aynı acı ima vardı. Kokladığı bizim bebeğimiz olabilirdi. Eğer ben onu…

“Konuşabilseydi, seni çok özlediğini söylerdi.” dedi Perla. “Bazen o çekik gözleriyle bir şeyler anlatıyor. O kadar anlamlı bakıyor ki şaşırırsın.”

Mirel, bebek Rozelin’in siyah ve kıvırcık saçlarını sevdi. “Umarım bizim bebeğimiz de onun kadar akıllı olur.”

Biran başıyla Mirel’in karnını göstererek, “Ne zaman doğacak?” diye sordu.

“Az kaldı. Umarım onu kendi topraklarımda doğurabilirim.”

“Toprak demişken.” Mestan sorgulayan bakışlarını Biran’a çevirdi. “Sen neredeydin?”

Biran bu konuyu daha geniş bir zaman bırakmak istiyordu ama meraklı bakışlar üzerindeyken yapamayacağını anladı. “Dünya’nın ortasıydaydım.”

Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. “Sen… Ekvator da mıydın!”

Başını salladı. “Bir süre insanlardan kaçtım. Zaten dillerini bilmiyordum, konuşabileceğim kimse yoktu. Yalnızdım. Sonunda bir harita buldum. Aramızdaki mesafe resmen o haritanın üzerinden küfretti bana.” dedi alaycı bir gülümsemeyle. “Bir şekilde ülkeden çıkmam gerekiyordu ama ne oldu dersiniz? Yakalandım ve kimliğim olmadığı için kodese girdim.”

“Siktir!” Şaşkınlık küfrüm onu yalnızca gülümsetirken, “Nasıl yani?” diye sorguladım. “Seni hapse mi attılar?”

“Evet, beni hapse attılar. “

KIZIL GECE +18Where stories live. Discover now