03. Fuar

7.4K 598 175
                                    


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Elimi çekiştiren Luna ile üzerinde çeşitli oyuncaklar olan rafların arasından geçiyorduk.
Sandığımdam büyük olan bu fuar sadece beni değil Lunayı da etkilemişti. Geldiğimizden belli her tarafa bakmak istiyordu tabii oldukça büyük olan bu fuarda onu kaybetmemek için bende peşinden sürükleniyordum.
" Abla ben şu ayının yanına gitmek istiyorum "diyen luna ile iki rafın arasında olan peluş ayıya baktım. Olduğumuz yere göre etrafında neredeyse hiç insan yoktu. Nedenini merak etsem de sanırım gitmemek daha iyiydi.
" Oraya gitmesek daha iyi olur Luna hem burada daha güzel oyuncaklar var."
Yüzü düşen Luna hiçbirşey demeden yürümeye devam etti. Arada bi gözü ayıya kaysa da etrafındaki oyuncaklarda ilgisini çekiyordu.
Aniden kafam yukarıda asılı birşeye çarpınca kafamı kaldırdım. Gördüğüm şey ile çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Bir kolundan asılı olan bu oyuncak maymun oldukça korkunçtu. Göz göze geldiğimizde olduğum yerde ürperdim o maymun gözlerini  mi oynatmıştı?
"Saçmalama Karen o sadece bir oyuncak."
Kafamı salladım ve bir oyuncak ile olan bakışmama son verdim. Adımlayacağım sırada farkettiğim şeyle içime korku doldu.
Luna yoktu .

O lanet oyuncağa o kadar dalmıştım ki elimi bırakan kardeşimi farketmemiştim bile.
Etrafa hızla baktığımda tanımadığım yüzler vardı hemde çok fazla. Kahretsin bu kalabalıkta Lunayı nasıl bulucaktım. Adımlarımı hızlandırıp rafların arasından geçerek Lunayı aramaya başladım. Luna akıllı kızdı çok uzağa gideceğini sanmıyordum ama bu kadar çok insanla tek başına olması beni korkutuyordu.
Baktığım yerde Luna yoktu diğer rafa geçerken aklıma gelen şeyle adımlarımı durdurdum. Umarım oradasındır Luna diyerek peluş ayıya doğru yürüdüm. Etrafında insan bile olmayan o iki raf ve peluş ayıya yaklaştıkça içimde kötü bir his oluşuyordu. Son kez Lunanın adını bağırdığımda onun sesini duydum. Sesi rafların arasından geliyordu. Hiç düşünmeden daldığım bu yer oldukça karanlık ve ürkütücüydü.

"Luna neredesin?"

Ses yoktu onun sesini duyduğuma emindim ama şuan seslenmiyordu.

" Luna beni duyuyor musun,ses ver bana."

Korkuyla söylediğim şeye bir süre ses gelmedi.
Luna böyle yapmazdı. Duyduğum ses onun sesiydi . Ya şuan başına birşey gelmişti ya da ben yanılıyordum.
Aniden gelen müzik sesi ile yerimde donakaldım.

Daha çok melodiyi andıran bu ses tam arkamdan geliyordu. Tek sorun bu yerde yalnız olmamdı.
Ayaklarım yavaş yavaş uyuşmaya başlamıştı. Arkamı döndüğüm an çalan melodi hâlâ devam ediyordu. Etrafın karanlık olmasından gözlerimi kısıp gelen sese doğru adımlamaya başladım. Sesin yoğunlaştığı yer bir müzik kutusunun olduğu raftı. Nefesimi sesli bir şekilde dışarıya bıraktığımda artık bu sesten rahatsız oluyordum. Kapatmak için elimi uzattığımda melodi aniden kesildi. Elimi tekrar çekeceğim sırada gözüm yandaki raflara da kaydı. Aynı müzik kutusundan bir raf dolusu vardı. Böyle kötü bir melodiyi kim almak istesin ki zaten diye düşünürken aniden tüm müzik kutuları aynı melodiyi çalmaya başladı. Korku ile arkaya doğru sıçradığımda dengemi sağlayamayıp yere doğru düştüm. Sağır edici bu ses susmuyordu. Ellerim ile kulaklarımı kapatıp kafamı eğdim. Olmuyordu, kafamın içinde çalan bu ses kulaklarımı parçalama isteğini uyandırıyordu.

Daha fazla dayanamayıp ayağa kalktım bu lanet şeylerden kurtulmam lazımdı. Elime aldığım ilk kutuyu sert bir şekilde yere fırlattım. Paramparça olan kutudan ses kesilmişti bir diğer kutuyu elime alacağım sırada arkadan gelen o ses durmamı sağladı

"Ablaa"

Duyduğum ses ile elimdeki müzik kutusunu yere fırlattım ve hemen kardeşime sarıldım.
"Luna!"
"Nereye gittin. Senin için çok korktum ya başına bir şey gelseydi neden haber vermeden gidiyosun!?"

Ardı ardına sorular sorarken elinde tuttuğu şeyi yeni farkediyordum. Bu bir bebekti. Gözleri insanı içine çekecek derecede boşluklardan oluşuyordu, ellerinin üzerinde keskin bıçakları andıran şeyler vardı. Dudakları yüzüne göre biraz küçüktü ve saçları; normal bir insanın saçları gibi parlıyordu. Üzerinde asılı olan etikette ise büyük harflerle " JASPER" yazıyordu.

"Bu bebeği nereden buldun?"
Bir süre gözlerime baktı
" Sana diyorum Luna"
Etrafımızda hiç oyuncak bebek yoktu, onların olduğu raflar bize uzak kalıyordu.

Hâlâ bir cevap vermeyen Luna ile endişelenmeye başlamıştım.
"Konuşmak istemiyor musun?" Dediğimde kafasını sallamıştı. Elinden tutup şu lanet yerden çıkmak için adımlamaya başladım. Müzik kutusunun parçaları heryere dağıldığı için üstüne basarak oradan çıktık.

Elindeki bebeği bırakmayan Luna sanırım onu almayı düşünüyordu. Bi an önce buradan gitmek istiyordum . Önü fazla kalabalık olmayan  kasaya geldiğimde Lunanın elindeki bebeği aldım ve görevliye uzattım. İstemeden onu incelemeye başladım ,ortalama 1.80 boylarında kumral bi adamdı. hafif kirli sakalları ile modelleri andıran bir yüze sahipti. Onun gibi birinin burda neden çalıştığını merak etsem de daha fazla üstünde durmadım.
Uzattığım oyuncak bebeği  gören adam gözlerini büyüterek bize doğru baktı. Birşey söylemek için ağzını açtığında vazgeçerek tekrar kapattı.  Fiyatı düşündüğümden daha ucuzdu. Bebeği paketlerken tekrar suratıma baktığında nedenini merak etmiştim. Son olarak fiyatını ödeyip Fuardan çıkacakken aniden kolumun tutulması ile arkamı döndüm. Bu o kasiyer adamdı. Kaşlarımı çatarak suratına baktığımda
" Sadece kendinize dikkat edin " diyerek arkasını dönüp gitti. Çatık olan kaşlarım daha çok çatıldığında bugün daha ne kadar anormal şeyler yaşayacağımı düşünerek eve doğru gitmeye başladık.

JASPERWhere stories live. Discover now