40. Sonun başlangıcı

1.9K 218 71
                                    

İyi okumalar




~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~



Önümdeki aydınlık karanlığa büründüğünde birinin ayağımdan tuttuğunu hissettim. Etraf kim olduğunu göremeyecek kadar karanlıktı. Ağzından çıkan garip seslerle ona bakmam için zorluyordu. 

Ayağımı kendime çekip ondan kurtulmaya çabaladım. O kadar sıkı tutuyordu ki etimin kanadığına emindim. Dayanamayıp kafamı eğdiğim de yüzüyle birlikte etrafta aydınlanmıştı.

Gözlerimin yerinden çıkmasını dilemiştim. Binlerce ölü beden önümde seriliydi. Bazılarının vücudu çürümeye başlamış bazıları ise kemikten ibaretti.





" Yardım et m-mor zambak."




Ayaklarımın ucunda yardım dileyen gözlerle bakıyordu. Yardım edecek miydim? Ölen birine nasıl edebilirdim ki? Bunu istemiyordum bile.

Ondan sıyrılıp ileri doğru atılmak istedim. Alice buralarda mıydı? Belki ona karşı özür şansım olabilirdi. Hâlâ ayağımı tutmakta olan Albert adım atmamı bile engelliyordu.




"Hakettiğin yerdesin Albert. Sürünmek sana yakışmış."




Gözlerime acıyla baktı. Bu sefer tırnaklarını da bacağıma geçirdiğin de orayı parçalamak istiyor gibi sıkıyordu. Onun aksine herhangi bir acı hissetmiyordum. Bir ölüden farksızdım. Burada cehennemi yaşayanlar acıyı çekiyordu. Sen o cehennemin iblisiydin Albert.





" Kaybetmedim. Ben kay-"




Konuşamadan nefesi boğazına dizilmiş beni bırakmıştı. Boğazına geçirdiği tırnaklarla nefes bulmaya çalışıyordu. Eğilip saçlarından tuttuğum da bana bakmasını sağlamıştım. Görebileceğim en beter hâldeydi.






" Kaybettin Albert. Biz kazandık."





Gözlerinin içine doğru baktığım da kendi yansımamı görmüştüm. Hızla kafasını bıraktığım da yüzümdeki acımasız ifadeyi sindirmeye çalışmıştım. Onu yerde bırakıp ölülerin arasına daldığım da Alice'den yana herhangi bir iz yoktu.

Hepsinin yüzünde yaptığı kötülükleri niteler derecesinde siyahlık vardı. Onların arasına bir ışık düştüğün de oraya doğru ilerledim. Arkası dönük olan kadın siyah saçlarını tarıyordu.





" Alice!"




Bana dönmedi. Nereye bakıyorsa oradan bakışlarını ayırmıyordu. Yanına yaklaşarak baktığı yöne döndüm. Karşımda ağlayan küçük bir kız çocuğu vardı. Bir şeyden korkmuş olacakki iyice içine gömülmüştü. Küçük yüzünden yaşlar su gibi akıyordu. Alice gibi yere bakışlarımı ondan ayırmıyordum. Az sonra yanına gelen bir erkek çocuğu kızın ağladığını görüp yüzünü tutmuştu.

İkiside birbirine benziyordu. Aklıma gelen ihtimalle Alice döndüm. Olabilir miydi. Jasper ile Alice.. İkisinin anısı ile merakım git gide daha çok artmıştı.






" Neden ağlıyorsun Alice?"



Duyduğum isimle düşüncelerimi kanıtlamıştım. Burnunu çeken kız eliyle arkada bir yeri göstermişti.





" Onlar beni korkuttu abi. Bana cadı olduğumu söylediler."




Kardeşine sarılan Jasper gözyaşlarını sildikten sonra elinden tutup küçük kızı kaldırmıştı.




JASPERWhere stories live. Discover now