05. Koku

6.6K 584 440
                                    

İyi okumalarr<9

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Karanlık, karanlık ve karanlık. Gördüğüm şey ondan ibaretti. Ağrıyan başım sanki bana işkence ediyordu, buna rağmen gözlerimi açmak istemiyordum. Yarım yamalak hatırladığım şeyler vardı, yavaşça araladığım gözlerimle etrafa baktım, kendi odamdaydım. Aniden doğrulmam ile tüm bunlara baş dönmesi de eklenmişti. Birkaç dakika oturduğum yerde bekledim ben nasıl bu hale gelmiştim ne zamandır uyuyordum . Hatırladığım son şey telefonu mu aradığımdı ve bebek..

Bir dakika o bebek! Tüm vücudum ürperti ile kabardı siyah gözler aklıma gelince oturduğum yerde daha da küçüldüm. Bunlar gerçek miydi? Ben neyin içine düşmüştüm böyle. O fuarda duyduğum ses ile bebekten duyduğum ses aynıydı. Ya biri benimle oynuyordu ya da ben kafayı yiyiyordum. Etraf hâlâ sessizdi, korku ile ayağa kalktım. Kapıyı açıp salona doğru yavaşça ilerlediğimde duyduğum sesler ile rahatladım. Adımlarımı hızlandırıp koltukta oturan annem ve yerde boyama yapan Lunayı gördüm. Beni evde tek bırakıp gitmelerinin sebebini merak ediyordum.

"Nereye gittiniz anne?"

Annem sorduğum soru ile yüzüme şaşkınca baktı. Neye şaşırıyordu böyle
" Neyden bahsediyosun Karen, hiçbir yere gitmedik. Saatlerdir uyuyosun gitsek bile nasıl görücektin kızım"
Günün ikinci şokunu geçiriyordum. Şimdiye kadar evdelerdi ve ben uyuyordum öyle mi?

"Hah" verdiğim tepkiye bu sefer Luna da şaşırmıştı. Onları şaşkın bir şekilde orda bırakarak odama tekrar döndüm . Hepsi bir rüyadan ibaretti ve ben bunu ciddiye almıştım.
Kendimi tutamayıp tekrar güldüm. Tam anlamıyla bir aptaldım. Fazla uyuduğum için hiç uykum yoktu ve neredeyse akşam olmuştu.

Biraz telefonum ile vakit geçirmek için telefonumu aradım. Boş bir rüyadan sonra çekmecenin üzerinde gördüğüm telefon ile kendime göz devirdim. Ordan alıp yatağa oturduğumda üstteki bildirim dikkatimi çekmişti. Tanımadığım birinden bir takip isteği vardı. Hesabı açıktı ve siması çok tanıdıktı. Biraz daha fotoğrafına baktığımda bunun o fuardaki adam olduğunu anladım. Hesabımı nereden bulduğunu merak etmiştim. Çok üstünde durmayarak isteği kabul ettim. Birkaç kişiden de mesajlar vardı. Onlara bakmak için hesabından çıktığımda üstte gelen bildirim ile bakışlarım oraya kaydı, bu o adamdı. Tek bir kelime yazmıştı

-"Tehlikedesin"

Neydi bu şimdi Fuarda da dikkat etmem gerektiğini söylemişti. Mesaja cevap verdiğimde hemen görmüştü

-Kimsin ve ne istiyorsun?

-"Tehlikedesin Karen,seni en başından uyarmalıydım. Lütfen beni affet."

Bu adam benimle dalga mı geçiyordu. Aniden birinin tehlikedesin demesi ve onu affetmemi istemesi, kesinlikle dalgaya alınıyordum.

- Sana ayıracak vaktim yok,git ve dalganı başka biriyle geç.

- "Hayır Karen lütfen, o seni seçmeden kurtul ondan."

Kimden bahsettiğini anlamıyordum.

- Kimden kurtulayım?

-"Bu konuyu burada söyleyemem  işlerim yoğun olmasa ben gelirdim ancak senden fuara tekrar gelmeni istiyorum.

- " Lütfen Karen o günden belli içimi saran kötü histen kurtulamıyorum."

-"Yarın akşam saat beşte seni bekliyor olacağım..

Benden fuara gitmemi istiyordu. Sorunun o ürkütücü şey ile olduğunu düşünmeye başlamıştım. Peki neden buradan söylemiyordu. O lanet fuara tekrar gideceğimi sanıyorsa yanılıyordu.

- Ne tür bir saçmalıkla uğraşıyorum bilmiyorum ama oraya adım dahi atmuyacağım. Lütfen beni daha fazla rahatsız etme.

Mesajı yazdıktan sonra sohbetten çıktım. Son günlerde yaşadığım şeyler beni gerçekten yormuştu. Tekrar bi bildirim sesi geldiğinde aynı anda odaya Luna girmişti. Ne yazıkkı yalnız değildi Jasper da odama teşrif etmişti. Birden elindeki bebeği kucağıma bıraktı. Bir Jasper'a birde ona bakıyordum.

"Onu neden bana veriyorsun Luna"
dediğimde gözlerimin içine baktı.
Jasper bugün seninle kalmak istiyor abla. Ona iyi bak çünkü benim yerime seni tercih etti"
  Çıkmadan önce son kez yanağımdan öptü ve koşarak odamdan gitti. Elimdeki bebek ile kalmıştım. Seni tercih etti de ne demekti. Lunanın kendince oyunlarıdır diyerek bebeği karşımdaki koltuğa fırlattım. Uzun zamandır film izlemiyordum. Favorilere aldığım filmlerden birini seçtim ve izlemeye başladım.

~~~~~~~~~~~

Filmin sonunda ölen kız ile yerimden kıpırdadım. O aptal kız gözünün önünde olan olayları görmemişti ve sonuç olarak kendi sonunu hazırlamıştı. Tam tamına iki saattir aynı pozisyonda durduğumdan heryerim tutulmuştu. Hafif kıpırdayıp elim ile tutulan boynumu oynattım. Kafamı yana çevirdiğimde yine o gözlerle göz göze gelmiştim. Ayağa kalkıp bebeğin yüzünü ters çevirdim. Daha fazla bakmasına gerek yoktu.
Tekrardan yatağa girdiğimde hafiften uykum vardı. Kendimi zorlayıp uyumaya çalıştım ama olmuyordu. Ne zaman gün içinde uyusam gece hep uyanık kalıyordum.

Kendimce yatakta bir tur döndüğümde bir çift siyah göz ile burun buruna geldim. Çığlık atmamak için ağzımı kapattığımda yatakta hızla doğruldum. Az önce koltukta olan bebek şuan yanımda yatıyordu. Bunun da bir rüya olması için dua ediyordum. Bu gerçek olamazdı o nasıl buraya-

Aklıma fuardaki adamın sözleri gelince istemsizce titredim. Başından belli olan olaylar bana tehlikede olmamı söylemesi şimdi de bu olay, hayır bunlar asla normal değildi. Telefonumu alıp hemen ilk sohbete girdim yazdıklarımı tam göndereceğim sırada aniden elektrikler gitti.
Sadece ekranın ışığı ile donmuş bir vaziyette duruyordum. O sırada gelen sürükleme sesi ile elimdeki telefonu yere düşürdüm. Tek ışık kaynağımda o şekilde kaybolmuştu. Ne bir adım atıyor ne de bağırabiliyordum. Peki ya annemler neredeydi? Nasıl her seferinde ortadan kayboluyorlardı..

Tam kulağımın arkasından hisettiğim sıcak nefes ile kalbim yerinden çıkacak derecede hızlanmıştı. Sadece kulağımla değil tüm bedenimle varlığını hissediyordum. Tanrı aşkına bu da neydi böyle. Verdiği nefesi tekrardan derin bir şekilde içine çektiğinde nefesimi kesicek o sözleri söyledi

" Kokum senin ki kadar lezzetli değil taşıyıcı"




 


JASPEROnde as histórias ganham vida. Descobre agora