39. Kötü Ruhlar

2.7K 291 137
                                    

İyi okumalar



~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Gözlerimi yine kapalı olan havaya açtım. Burada neredeyse hiç güneş yoktu. Oysa odam gün ışığıyla aydınlanırdı. Kararım kesindi bugün buradan ayrılacaktım.

Dün kollarımda ağlayan adam aklıma geldiğin de nereye gittiğini merak etmiştim. Cyrus'un ardından mağaraya girmiş ama onu bıraktığım yerde bulamamıştım. İçimde oluşan merağı anlamdıramıyordum. Acaba neden ona öyle bir kötülüğü yapmıştım. Yoksa önceden çok mu kötü biriydim?


Ayağa kalkıp karışan saçlarımı düzelttim. Çalan kapıyla bakışlarım oraya döndüğünde güler yüzle odaya giren Laura'dan başkası değildi.




" Günaydın."



" Pek aymamış gibi."


Yüzümü buruşturup havaya baktım. Laura göz ucuyla havaya bakıp ne var gibi bakmıştı. Bu kız buraya nasıl alışmıştı.



" Laura ben.."


Ona eve gitmek istediğimi söyleyeceğim sırada dışarıdan tanıdık bir erkek sesi gelmişti. Merakla kapıdan dışarıya baktığım da onu görmüştüm. Bu dünkü adamdı.



" Gitmemiş."



Laura'nın kıkırtısını duyduğum da tek kaşımı kaldırıp arkama döndüm. Daha sonra ne yaptığımı farkedip kapının önünden çekilmiştim. İmâlı bakışlar arasından yanıma gelmişti.




" Az önce geldi. İstersen yanlarına gidelim."



Ona cevap vermeden kafamı eğip tekrardan bakmıştım. Bu sefer göz göze gelmemiz ile hızla kendimi arkaya doğru çektim. Rezil olmuştum!

Tüm olanları gören Laura bir kere daha güldüğünde sinirle kolundan tuttum. Artık yanlarına hiç gidemezdim.





" En iyisi gitmelerini beklemek. Hem ben eve döneceğim. Daha fazla burada kalmak istemiyorum."



Kararsızlıkla suratıma bakmıştı. Burada kalmak bana yarar sağlamıyordu. Benim bir ailem vardı. Onları da özlüyordum. Bana kalsa tek başıma çoktan gitmiştim ama nasıl gidileceğini bilmiyordum bile.




" Bu durumu babamla konuşsan daha iyi olur Karen."




" Hangi durumdan bahsediyorsunuz hanımlar."



Laura'yla ikimiz şaşkınlıkla kapının ardında duran Cyrus'a baktık. Yanında olan adama döndüğümde tekrar göz göze gelmiştik. Dikkatle bana bakıyordu.





" Eve dönmek istiyorum. Evimi özledim."



Gelen histerik gülme sesiyle hepimizin bakışı karşımdaki adama dönmüştü. Söylediğim şeyle gözlerinde hüzün oluşmuştu. Yoksa evinide mi yakmıştım.




" Hay hay küçük hanım. Uçurum hemen yanda."



Sinirle gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Bu saçmalığı kaldıramazdım. O uçurumdan atlarsam gideceğim tek yer mezar olurdu. Parçalarım bulunursa tabii.




" Uçurumsuz bir dönüş. Beni nasıl getirdiysen öyle götür. Elini filan şıklat yap bir şeyler."




Yüzlerinde oluşan alayla sinirlerim artıyordu. Onları geride bırakıp dışarıya doğru adımladığım da illa yolu bulurdum. Dışarıdan gelen rüzgara karşı ellerimi vücuduma sarıp zorda olsa yürümeye devam ettim. Arkama bile bakmadan koca dağın başında evimin yolunu bulmaya çalışıyordum.

JASPERWhere stories live. Discover now