28. Piyonlar

3.5K 407 426
                                    

İyi okumalarr


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Farkettiğim gerçekle neredeyse kendi içime gömülmüş durumdaydım. Beni takmayarak kendi kendine konuşan Stew arada espiri yapıyor ve yine kendisi gülüyordu.

" Ay Karen konuşsana kızım. İçim şişti burada."

Ona gözlerimi devirip karşım da duran saate baktım. Ne annemler ne de Jasper' ortalarda yoktu. Bana söylemeden böyle kaybolması sinirlerimi bozsa da onun için bir şey ifade etmediğim için herhangi bir şikayette bulunamazdım.

Kendi düşüncelerim bana eziyet ettiğin de gerçekten de onun için hiçbir şey ifade etmiyor muydum? Eğer öyleyse neden beni öpmüştü ki.

Sinirle ayaklandığım da Stew de irkilerek ayağa kalkmıştı. Elini kalbine koyup bana baktığın da bu çocuğun artık gitmesi lazımdı.

" Ay ne oluyor. Neden ayaklandık bir anda."

" Önemli bir şey değil. Ben biraz uyumak istiyorum Stew yani-"

" Tamam tamam sen git. Bende burada takılırım."

Ona ikinci kez gözlerimi devirdiğim de neden gitmek istemediğini anlayamıyordum. Daha fazla dayanamayıp açık sözlülükle onu kovduğum da yalandan gözlerini doldurmuştu.

" İnanamıyorum Karen. Beni nasıl kovarsın. Beni beni Stew'i."

" Tamam senin için kapıya kadar eşlik ederim."

Elini hızla gözümün önünde salladığın da birazdan üstüne atlayıp saçını başını yolacaktım.

" Olmaz asla. Gitmeden önce benden sakladığın yakışıklı sesli adamı görmem lazım."

Yakışıklı sesli adam derken Jasper'ı kastetmesi sabır sınırımı zorluyordu. Ona cevap vereceğim sırada hızla odama gitmesi ile bağırmak istiyordum. Jasper'ı odamda saklayacağımı düşünmesi biraz komiğime gitse de gülecek enerjim yoktu.

" Sesi yakışıklı Bey neredesiniz acabaa."

Odamın kapısını açıp içeriye daldığında bende arkasından gitmiştim. Boş olan oda ile omuzları düşen Stew üzgün bir suratla bana doğru dönmüştü. Ellerimi açıp ne buldun der gibi ona baktığım da Jasper'ın kokusu ile yüz ifadem hızla değişmişti.

En olmayacak zamanda gelmesi kalp atışlarımı hızlandırdığın da Stew'ın kolundan tutup onu odadan çıkarmıştım. Söylenerek beni zorlamadan dışarıya çıktığın da çantasıyla alışveriş poşetlerini almıştı. Onu kapıya doğru ilerlettiğim de Jasper'ı hâlâ görememiştim.

" Ay saat baya geç olmuş zaten. Tekrar geleceğimi unutma şekerim."

Uzaktan bana öpücük yolladığında ona veda etmeden hızla suratına kapı kapanmıştı. Şokla önümde beliren Jasper'a baktığım da neden bunu yaptığını anlamamıştım. 

Ağzımı açmadan beni arkada bırakarak odama girdiğin de takmayarak peşinden ilerlemiştim.

Ne yapacağını zaten bildiğimden  yerinden sayfayı almıştım. Tarikatın yerini bulmuştuk ama kim olduklarını bilmiyorduk. Onun sayfasının arkasında isimleri yazsa da bende yazmıyordu.

" Neden bende kim oldukları yazmıyor?"

" İsimlerini bilmen sana herhangi bir şey kazandırmayacak. Gereken kişileri biliyorsun zaten."

Üç büyük şeytanı tabii biliyordum ama geride kalan altı üyede oldukça aklımı çeliyordu. Neden hâlâ harekete geçmediğimizi bilmesem de son günlerde oluşan sessizlik pek iyi şeyler olacağını göstermiyordı.

JASPERWhere stories live. Discover now