27. İblisin Ruhu

3.4K 415 384
                                    

İyi okumalarr

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Kafamı önümdeki boşluğa iyice gömdüğüm de burası oldukça rahattı. Aldığım koku beni rahatlatırken sonsuza kadar böyle uyuyabilirdim.
Hafif kıpırdanıp konumumu değiştirmek istediğim de duyduğum boğuk sesle gözlerim aralanmıştı.
Uyku sersemi nerede olduğumu anlamazken gelen güneş ışığıyla kafamı koyduğum yerden kaldırmıştım.

Karşımda gördüğüm Jasper ile onun üzerinde olan yarı bedenime şokla bakıyordum. Neredeyse ahtapot gibi adamı sarmış birde uyku keyfi yapmıştım. Yüzünde ki yaraların gitmesi beni sevindirse de gözlerinin kapalı olması ile az önce duyduğum sesi sorguladım. O uyanık değilse kimin sesini duymuştum?

Yüzümü yüzüne yaklaştırdığımda başaramadığımı düşünmek istemiyordum. Onun şuan da uyanması gerekiyordu.

" Lütfen ölmemiş ol. Yoksa seni asla affetmem."

Çatallayan sesimle onunla konuştuğum da herhangi bir cevap yoktu. Bir elimi yanağına koyup suratına baktığımda o yaşlı herifin saçlarını yolmak istiyordum.

Dayanamayıp yanağını öptüğümde ağlamanın eşiğindeydim. Birden kuvvetle çekilip kendimi yerde bulmak onun üzerimde olması kadar beni şaşırtmıştı. Sırıtarak bana üstten baktığın da açık olan ağzımı eliyle kapatıp okşayarak geri çekmişti.

" S-sen! Uyanık mıydın?"

" Hıhım."

Ses tonu afallamama sebep olsa da çabucak toparlanmıştım. Ben onun için o kadar üzülürken beni kandırmıştı. Kaşlarımı çatıp yüzümü buruşturduğum da benim ona yaptığım gibi yanağımdan tutmuştu.

" Uzun zamandır uyanığım ama senin uyuduğunu görünce uyandırmak istemedim. Hem üzerimde oldukça huzurlu görünüyordun."

Hemen inkar ederek söze atlamıştım.

" Uyuyordum bilerek olmadı. Yoksa neden senin üzerine çıkayım."

Söylediğim şeyi yanlış anlamasını istemesem de o çoktan sırıtmaya başlamıştı bile. Hızlanan kalbime elimi koyduğumda, kendi elini elimin üzerine yerleştirmişti.

" Beni öpmende mi bilerek olmadı? Onu nasıl inkar edeceksin."

İyice kenara sıkıştığımı hissediyordum. Durumdan kaçamayacağımı anladığım da gülümseyerek kollarımı boynuna dolamıştım. Bu hareketime şaşırsa da kendini bozmayarak geri çekilmemişti.

" İnkar edeceğimi kim söyledi?"

Kaşlarını kaldırıp indirdiğin de yaklaşarak burnunu burnuma sürtmüştü. Daha sonra yanağıma dudağını sürttüğün de dudağımın kenarına uzun bir öpücük bırakmıştı. Geri çekilmeden konuştuğun da çoktan aklımı kaybetmiştim bile.

"  Teşekkür ederim taşıyıcı. Beni kurtardın, sana bir hayat borçluyum."

Ona cevap vereceğim sırada açılan kapı ile şokla Jasper'a baktım. Annemin içeri dalmasıyla ensesinde olan kollarımı esneterek yeni uyanmış gibi davranmıştım. İlk önce yatağa sonra bana bakan annem yerde olduğum için kaşlarını çatmıştı.
Neyseki Jasper'ı görmüyordu. Kalkmak için hareketlensem de Ruh bey yerinden kıpırdamıyordu.

" Orada ne işin var Karen. Neden yatağında değilsin."

" Şey, sanırım yatağım da sorun var anne dün beni oldukça rahatsız etti. Seni de uyandırmak istemedim."

JASPERWhere stories live. Discover now