JASPER

37. Son

Uzun bir aradan sonra merhaba.
Bölüme başlamadan önce küçük bir açıklama yapmak istedim. Bu bölümü gönül rahatlığı ile okumanız için finalden sonra kitabı düzenleyeceğim. Bazı yazıları ve karakter "yaşları" da düzenlenecek o yüzden rahat olun.

Düşünceleriniz ve yorumlarını dört gözle bekliyorum.

İyi okumalarr

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sözleri tüm vücudumu titrettiğinde kafamı kaldırarak ona bakmıştım. Göz göze geldiğimiz anda elleri çoktan çenemi sarmıştı. Konuşmak için ağzımı araladığım da parmaklarını dudağımın üzerine örtüp beni susturmuştu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Gözleri arada dudaklarımı da es geçiyordu. Sonunda orada sabit kaldığın da baş parmağı ile dudağımın kenarını okşamaya başlamıştı.

" Dudakların.."

" Gözlerin.."

Çenemde olan eliyle kafamı arkaya doğru eğdiğin de boynuma doğru yaklaşmıştı. Aklımı kaybetmek üzereydim. O ise burnunun ucunu boyluca boynuma sürterek konuşmaya devam etmişti.

" Kokun..Her şeyin mükemmel taşıyıcı."

Yavaşça boynumdan çekildiğin de yüzlerimiz çok yakındı. Ellerimi kaldırıp yüzünü avcumun arasına aldım. Kısa süreliğine gözlerini kapatmıştı. Geri açtığın da bu sefer orda başka bir duygu vardı.

Arzu.

Nefes nefese gözlerine baktığım da boşta olan eliyle beni kendine çekmişti. Artık aradaki mesafe yok denecek kadar azdı. Son olarak demiştim içimden. Son olarak bunu yapmak istiyordum.

Ellerimin arasında olan kafasını kendime doğru çekip dudaklarına kapanmıştım. Belime sardığı eliyle beni kendine bastırdığın da öpüşü sertleşmişti. Dudaklarının hızına yetişemiyor sadece anın tadını çıkarıyordum.

Çenemde olan elini indirdiğin de dudaklarımız birbirinden ayrılmıştı. Kollarını iki yana sarıp beni kucağına aldığın da ayaklarımı bedenine sarmıştım. Dudakları tekrar dudaklarımı bulmuştu. Gözlerimi kapatıp kendimi ona bırakmıştım. İlerlemeye başladığın da sırtım duvarla buluşmuştu. Beni kendi ve duvar arasına almıştı.

"Biliyorum biraz geç ama senin iznin olmadan-"

Sözlerini dudaklarımla kestiğim de ağzının içinden boğukça gülmüştü. Dudakları boynumca yol aldığın da küçük küçük öpücükler bırakıyordu. Ellerimi saçlarının arasına daldırıp onun için kafamı arkaya doğru atmıştım.

Vücudumda hissettiğim sıcak ellerini ne ara kazağımdan içine soktuğunu görmemiştim. Elleri yavaşça yukarıya çıktığın da daha fazla dayanamıyordum. Aniden parmaklarını geri çektiğin de boşluğa düşerek  gözlerimi açmıştım.

Kırmızıya yakın göz rengini ilk kez bu kadar yakından görüyordum. Genelde nefret ve öfke anında bu renkte oluyordu. Artık başka duygularda da ortaya çıktığını anlamıştım.

Kazağımın uçlarını tuttuğun da ne yapacağını anlayıp kollarımı kaldırdım. Bir çırpıda çıkardığın da hiçbir utanma duygusu hissetmemiştim. Gözleri arsızca vücudumda dolaşıyordu. Yutkunup beni duvardan çektiğin de bu sefer de sırtımı yatakta bulmuştum.

Üzerime doğru eğildiğin de ellerini başımın iki yanına koymuştu. Burdan bakılınca da oldukça yakışıklıydı. O herzaman yakışıklıydı.