19. Geçmiş son part

4.1K 500 711
                                    

İyi okumalarr


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~



Kaç dakikadır suskunluğumu koruyordum. Ona gelecek bir zamandan geldiğimi ve onun oyuncak bir bebeğe hapsolduğunu söylesem acaba deli olduğumu düşünür müydü. Daha da önemlisi bunları ona nasıl açıklayacaktım..

Cevap vermeyeceğimi anlamış gibi adımlarını yanıma doğru hareket ettirmişti. Ayakları ayaklarıma değecek kadar bana yakın olduğunda beklediğim gibi yine tek kaşı havadaydı.

" Seni dinliyorum. Adımı nereden bildiğini söylemeyecek misin?"

Gözleri ile temas kuramıyordum. Bakışlarım onun dışında her yere uğruyor ve tedirgin olduğumu belli ediyordu. Elini kaldırıp çenemi tuttuğun da kafamı sabitleyerek ona bakmamı sağlamıştı. kendimi zorlayıp gözlerimde ki korkuyu almaya çalıştım. Derince bir nefes alıp kafamı ondan çektiğim de yüz ifadesi değişmemişti. Elini indirip ceplerine koyduğun da artık sabrı taşıyor gibiydi.

" Nereden bilebilirim ki? Birinden duymuşumdur ya da bir yerde rastladım bilemiyorum."

İnanmayan gözlerle bana baktığın da benim gibi içine sesli bir nefes çekmişti. Kafasını salladığın da iyi bir yalancı olmadığım aşikârdı.

" Gözlerin işçi.. Onlar senin aksine çok farklı konuşuyor. Söylemek istediğin şey farklı ama bunu yapamıyorsun. Benden korkmana gerek yok."

Kesin yoktur demek istesem de ondan kaçamayacağımı anlamıştım. Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp nerden başlayacağımı düşündüm. Her şeyi tek tek anlatacaktım. Ama ilk önce görmem gereken bir şey vardı.

" Anlatacağım ama ilk önce bana burada olan  oyuncak bir  bebeği  görmek istiyorum."

Ciddi bir ifade ile söylediğim şeyler onu daha da meraklandırmıştı. Beni reddedecek bir tavır sergilemediğinden bunu kabul edeceğini anlamıştım.

" Hangi oyuncağı görmek istiyorsun? Bana biraz tarif eder misin."

Kafamı salladığım da tüm bu olanlara sebep olan lanetli bebeğin özelliklerini tek tek söylemeye başladım.

" İlk olarak gözlerinde derin çukurlar var. Ellerinin üzerinde sanki bir bıçağı andıran-"

Daha sözüm bitmeden beni böldüğünde şaşkınlıkla ona döndüm. Kaşlarını çatmış bir şekilde dikkatle yüzümü inceliyordu.

" Sen nasıl! Tarif ettiğin bebek benim özel tasarımım ve onu benden başka kimse bilmiyor," omuzlarımdan sertçe beni tuttuğunda sözüne devam etmişti. " Kimsin sen? Bütün bunları bilmen normal değil."

Ellerimi omuzlarımda ki elinin üzerine koyduğum da onun gibi sertçe geri itmiştim. Beni böyle sarsmasına gerek yoktu.  Yaptığım şeye şaşırdı mı yoksa kızdı mı emin değildim. Onun aksine daha yavaş ve yumuşak bir şekilde konuşmaya başladım.

" Eğer onu görürsem sana anlattıklarım için bana daha çok inanacaksın. Lütfen Jasper beni ona götür ve duyacağın şeylere hazır ol."

Kafasındaki kararsızlığı hissedebiliyordum. İlk zamanlar benim yaptığım gibi bu olanlara bir cevap arıyordu. Kendi elleri ile yaptığı bebeğin içine hapsolduğunu duyunca ne tepki vereceğini asla kestiremiyordum.

Sonunda karar vermiş olacak ki önden giderek dışarıya çıkmıştı. Hemen arkasından onu takip etmeye başladığımda nereye gideceğimi merak ediyordum. Herhangi bir odaya girmeyi beklerken beni şaşırtarak fabrikanın çıkış kapısına doğru ilerlemeye başlamıştı. Bebek burada değil miydi?

JASPERWhere stories live. Discover now