Put Your Hands Up!

217 24 139
                                    

"Hyung sen 32 yaşındasın, nasıl bir ikizin olabilir?"

"Şimdi doğmadı herhalde gerizekalı." Yunho karşısındaki aptalın şaşkınlıkla sorduğu soruya göz devirirken Bones da ona katılmadan edememişti.

Otelden geri döndüklerinde Castle aldığı gizli çağrıyla biricik yoldaşını da yanına alıp kendini öğretmenlerinin evinde bulmuştu. Elde ettikleri verilerin korkutucu ve belki biraz da onlara yardımcı olmasını umarken kesinlikle beklenilmeyen bir sonuca varmışlardı.

Jae telefonundan beraber çekindikleri resmi gösterirken her biri tekrar farkına varmıştı gerçekten ikiz olduklarını. Aralarındaki benzerlik su götürmezdi. Yine de olayların nasıl bu hale geldiğini anlamlandıramıyorlardı. İki kardeşin birbirini buluşu, iletişime geçişi öyle kolay olmamalıydı. Ayrıca neden bunca yıl bir icraat olmamıştı da şimdi harekete geçiliyordu? Düşünceler kafalarında dönüp duruyordu çoğunun. Bu sırada Bones kahvesini yudumlarken Castle ona meyve suyuyla eşlik etme kararı almıştı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nasıl bulmuş peki sizi? Bir şey biliyor mu?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nasıl bulmuş peki sizi? Bir şey biliyor mu?"

"Telefonuna bir mesaj geldiğini söyledi. Ona da bizim gibi bilinmeyen bir numaradan haber verilmiş."

Kyungsoo kaşlarını çattı ilk önce. Bu denilenle kafası daha da karışmıştı. Ardından ağzını birkaç kez açıp tekrar kapadı, diyeceklerini toparlamaya çalışıyordu kendince.

"Peki neden inanmış? Yani bir insanı ikizini bulduğuna nasıl ikna edersin? O nasıl bundan şüphelenmez? Sizce de fazla garip değil mi?"

O an, Yunho fazla mutlu olduğundan mütevellit hiçbir şeyden kaygı duymadığını fark etti. Gerçekten ikizi olduğu kanıtlanmış olsa bile arkasından başka şeylerin çıkmayacağını garantileyemezdi. Bu devirde babanıza dahi güvenmemeliydiniz sonuçta. Üzüntüyle yerine sindi istemsizce. Hayal kırıklığına uğramıştı.

Yalnızca okulda yaşayan, orayı evi belleyen Heroes değildi. Sokağa atılmıştı kendisi de. Yıllar boyunca ailesinden ne haber almış ne de onlardan gelen bir destek görmüştü. Şimdi ise varlığını otuz üç yıl sonra yeni öğrendiği ikiz kız kardeşi bir anda ailesi olmaya gelivermişti. Bu fikri kabullenmek yeterince zorken üstüne daha fazla düşünüp şüphe etmek ondan... Zihnini allak bullak etmişti.

JudasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin