Korku Okulu - 10.Bölüm - Notlar

24.5K 990 183
                                    

Uyandığımda kulaklarım çınlıyordu. Sanki çadırın önünden bir ordu geçiyor gibiydi. Uykulu bir şekilde çadırdan çıktım ve yürüyüş yapmaya başladım. Hava o kadar soğuk ki yürürken donabilirdim. Hiç kendime işkence çektiremezdim, beş dakika yürüdükten sonra hızlıca çadırın bulunduğu yere gittim.

Gittiğimde Tülin bana nerede olduğumu sordu. Bende "Yürüyüş yaptım." dedim ama yinede bana ona haber vermediğim için kızmıştı. Sanki 1 gün boyunca yoktum alt tarafı beş dakika yürüyüş yaptım. Hızlıca çadırın içine girdim ve konserveleri açıp Tülin'i içeri çağırdım. Beraber konserveleri yedikten sonra çadırın içinde biraz dinlenmeye karar verdim. Son günlerde yaşadıklarımızdan sonra rahatlamaya çok ihtiyacım var. Biraz uyuduktan sonra Tülin'in "Uyan, uyan" sesleriyle uyandım. "Ne var?" dedim uykulu uykulu, canı sıkılmış. Canı sıkıldı diye birisini uyandıranı ilk defa gördüm. Benimde uyanmam iyi oldu aslında yoksa gece kurt sesleri eşliğinde  boş boş oturacaktım uykum gelmeyeceğinden. Benimde çok canım sıkılmıştı aslında, çünkü her yer ormanlık alan. Alt taraflarda bir yerde deniz vardı ama bu soğuktada gidemem. Keşke hava sıcak ve güneşli olsaydı da yüzseydik. Akşama kadar Tülin'le birbirimize moralimizin düzelmesi için  fıkralar anlattık ve Cenk'in yanına gitsek mi diye düşündük. Dışarıdan bir köpek sesi duyunca konuşmayı kestik. Çünkü bu köpek hemen yanımızda olmalı ki sesi çok geliyor. Saldırgan olabileceğinden yavaş yavaş dışarı bakmaya çalıştık. Baktığımda kuyruğunu sallayan tatlı mı tatlı bir köpek bize bakıyordu. Hemen yanına gidip başını okşadım. Tek şaşırdığım şey havladığında çok yüksek ses çıkarmasıydı, o ses bu küçücük köpekten nasıl çıkar ki. Tülin bana seslenerek, köpeğin boynunda ufak bir kağıt olduğunu söyledi. Bende köpeğin başını okşamayı bırakıp hemen kağıdı almaya çalıştım. Kağıdı almamla birlikte şok oldum. "Beni kurtarın" yazıyordu bu kağıtta. Hemen kağıdı Tülin'e gösterdim, bu kağıdın Cenk'in bir notu olduğunu söyledi. İşte şimdi daha çok korkuyorum. "Hemen Cenk'in yanına gitmeliyiz!"dedim, Tülin'e fakat Tülin hiç de o taraflı olmadı. "Bu karanlıkta ben oraya hayatta gitmem." diyip çadıra doğru yöneldi. Aslında haklı gibiydi, sabah daha rahat düşünüp gidebiliriz. Bende uyumak için çadıra girecekken arkamdan köpeğin havlama sesi geldi. Havada çok soğuktu, bizimle kalsa bir gün birşey olmaz. Çadırın yanına ufak bir battaniye serip oraya yatırdım, daha sonra bende çadıra yatmaya gittim.

Sabah köpeğin havlamalarıyla uyandım. Köpeği susturmaya gittim fakat bir türlü havlamayı kesmiyordu. Tülin'de uyanmış olmalı ki çadırın içinden "Yemek ver de sussun." diye bağırdı. Konservelerin yanında bulunan ekmeklerden birkaç tane verdim. Çadıra tekrar uyumak için giderken çadırın önüne asılmış bir not gördüm. "Arkadaşınızı kurtarmaya gelmeyecekmisiniz?"

Bu arada kitabın kapağını değiştirdim. Kapak sizce nasıl olmuş ?

Korku Okulu Where stories live. Discover now