Korku Okulu - 58.Bölüm - Yazı

7.4K 372 109
                                    

Kaan suda kaybolmaya başlayınca hızlıca orayı terk ettik. Yola çıktıktan sonra taksi beklemeye başladık. Biraz bekledikten sonra taksi geldi ve bindik. Taksiyle ilerlerken ileride ki polis çevirmesini gördüm. Aysun Abla da görmüş olmalı ki bana bakıyordu. Polislerin yanına doğru gittiğimizde bana bakarak konuşmaya başladılar.

"Burada bir suçlunun olduğuna dair ihbar aldık. Uzun süredir peşindeyiz, adı Kaan. Arabasıyla buradan geçerken mobeselere yakalanmış. Hiç siyah renk bir araba gördünüz mü ?"

"Hayır, görmedik." diye yanıtladım.

Daha sonra polis gözleriyle bizi süzerek "Sizin bu saatte bu ısssız yerde ne işiniz var ?" diye sordu.

Aysun Abla araya girerek "Abime ziyarete geldik. Evi biraz uzakta." diyerek yalanlarımıza bir yenisini daha ekledi.

Polis şüpheli gözle bize bakarken biz de taksiye binip yolumuza devam ettik. İlk önce Aysun Abla'yı kendi evine bıraktıktan sonra ben de konağa geçtim. İçeri girdiğimde beni Necat Bey, Banu Hanım ve Sinem karşıladı.

Necat Bey bana bakarak konuşmaya başladı. "Kızım sen bu saate kadar neredeydin ? Çok merak ettik."

"Dedecim arkadaşlarımın evine gitmiştim, saatin nasıl geçtini fark edemedim." diyerek yanıt verdim.

"En azından haber verseydin kızım, bizi çok telaşlandırdın." diyerek konuşmayı bitirdi.

Odama geçtiğimde içimi huzursuzluk kapladı. Bir sağa bir sola doğru dönerken içeri Sinem girdi.

"Bana baksana sen! Ne işler çeviriyorsun ?" dedi.

Sakin bir şekilde "Ne işi ?" dedim.

"Orası senin bileceğin iş." diyerek karşılık verdi. Sesimiz biraz fazla çıkmış olmalı ki içeriye Banu Hanım girdi. "Niye bağırışıyorsunuz ? Siz kardeş sayılırsınız artık." diyerek Sinem'i odamdan götürdü. Birlikte odadan çıkıp kapıyı kapattılar. Kapının arkasından fısıldaşmalar duyunca oraya doğru yöneldim.

"Kızım az aklını kullansana! Necat ölünce tüm mirası bu sonradan görme sümüklüye mi kaptıracağız ?"

"Anne ama bu bir işler çeviriyor, hareketlerinden belli." dedi.

Haberim yokmuş gibi bilerek kapıyı yavaşça açmamla beraber beni gördüklerinde kapının önünden gittiler.

Bana miras yedirmeyeceklermiş akılları sıra. Ne yapıp ne edip o mirasın eşit dağıtılmasını sağlamalıyım. Ben de tüm mirası bu servet avcılarına bırakamazdım.

Aysun Abla'nın beni aradığını gördüm ve telefonu açtım.

"Alo, Selin kapıyı aç kız, dışarıda dondum." Pencereden kapının önüne baktığımda dışarıda beklediğini gördüm. Aşağı inip kapıyı açtım.

"Aysun Abla, zile basamadın mı ?" dedim. Beni takmayıp içeri hızlıca girdi. Elindeki poşetleri mutfağa doğru götürdü. Bana da "Salona geçip televizyonu aç!" diye seslendi. Az sonra elindeki meyve tabağıyla yanıma geldi. "Otur kız az meyve yiyelim." dedi. Oturmuş meyve yerken, Banu Hanım ve Sinem geldi.

Banu Hanım bize bakarak "Gecenin bu saatinde bu kadının ne işi var ?" diye sordu. Aysun Abla karşılık olarak "Burası Selin'in de evi. Ben de onun misafiriyim. İstediğimi yaparım!" dedi. Daha fazla olay çıkmadan ikisi de gitti. Biraz daha televizyon izledikten sonra uykumuzun gelmesiyle uyuduk.
.
.
.
Sabah Aysun Abla'nın beni çekiştirmesiyle uyandım. "Ne oluyor Aysun Abla ?" diye sordum. "Hemen kalk hemen!" dedi. Üstüme hırka alıp Aysun Abla ile birlikte aşağı indim.Beni ön bahçeye doğru götürdü. Bahçeye kocaman bir yazı yazılmıştı. "Dün akşam ne yaptığını biliyorum!"

Bölümü nasıl buldumuz ?

Korku Okulu Where stories live. Discover now