Korku Okulu - 65.Bölüm - Tutuklanma

6.5K 360 45
                                    

100 Bin...

Korku Okulu ailesi 100 Bin oldu. Destekleyen herkese çok teşekkür ederim. :)
                    
                        65.Bölüm
Polisler ellerime kelepçe takarken konaktaki herkes bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Arabama bindiğimde yanımda Aysun Abla'yı gördüm. Bana fısıldayarak "Bittik!" dedi. Bu sefer gerçekten işimiz bitmişti.

Karakola girdiğimizde hemen ayrı ayrı sorgu odalarına alındık. Hâla nereden anladıklarını bilmezken önüme güvenlik kamerası kayıtlarını koydular. En önemli detayı anlamamız sonumuz olmuştu.

Polis bana bakarak "Bunlar siz misiniz ?" diye sordu. Hiçbir cevap vermeden kayıtlara doğru baktım. Aynı soruyu tekrarladı fakat tepkim değişmedi. Açıklayacak hiçbir şeyim yoktu her şey apaçık ortadaydı. Tek dileğim Aysun Abla'nın bir şey söylememesiydi. Eğer her şeyi söylerse kesinlikle kurtulma şansımız yoktu. Ben hiçbir şey söylemediğimden sorgu yarıda kesildi. Ben dışarı çıktıktan biraz sonra da Aysun Abla'nın sorgusu bitti. Aysun Abla'nın sorgusunu yapan polis yanındakilere "Amirim hiçbir şey söylemedi." diyince içim rahatladı. Polisler bizi nezarete götürdü ve iyi bir avukat tutmamızı tembihledi.

O gece orada kaldıktan sonra tekrar konağa dönebildik.Karakoldan çıkmadan önce
birkaç güne duruşmam olduğunu söylediler.

Aysun Abla ile birlikte konağa döndüğümüzde herkese haber yayılmış olmalı ki beni bekliyorlardı. Herkes bizi neden tutukladıklarını soruyorlardı. Yanlış anlaşılma diyip geçiştirdim. Elbette doğruyu söyleyemezdim.

Burak, Tülin ve Efsun'a Melis'in bizim yanımızdaki müştemilata taşınacağını söyledim. Hepsi bu habere sevinmişti. Hatta birazdan eşyalarıyla birlikte geleceklerini söylediğimde biraz da şaşırmışlardı.

Birlikte eşyaları taşırken Tülin bize bakıyordu. "Tülin sende taşısana." dediğimde "Ben de ev düzenini yaparım hadi siz taşıyın." dedi. Eşya taşımaktan bile kaytarıyordu.

Eşya taşıma işi bittikten sonra Melis'i yan odaya çağırdım. Herkes içeride konuşurken Melis ve ben bir odada tek kalmıştık.

"Melis yardımın lazım." dedim.

"Tabii ki ederim. Ne yardımıymış bu ?"

"Sen bu işleri daha iyi biliyorsun, daha tecrübelisin diye seni çağırdım. Beni bu suçlamadan kurtarman gerek."

"Selin ama bu çok zor! Senin anlattığına göre her şey ortada zaten."

"Tamam sakin ol ve beni dinle, aklımda bir plan var."

"Dinliyorum."

"Ben karakoldan çıktıktan sonra bizim şirketten bir adam tutup beni çaldığım kasayla suçladıkları evin adresine gönderdim. O evin bir üst katında hasta bir adam oturuyormuş. Bizim bezle örttüğümüz şeye kafes dersek ve şimdi sen oraya üstü açık bir şekilde kafes götürürsen bir delilimiz olur."

"İyi de üst kattaki adam kendi kafesinin olmadığını bilir."

"Bilemez, çünkü unutkanlık ilacı içiyormuş yani adını sorsan hatırlamayabilir. Eğer sen bunu yaparsan bizim sadece kafes aldığımız anlaşılır, kasayı kimin çaldığını kimse anlamaz. Sen o kafesi oraya götürürsen benim tanıdığım olduğun için benim kafesi sana verdiğim ve senin de götürdüğün görülür ve kasa hırsızlığı anlaşılmaz."

"Sen niye kasa hırsızlığını gizlemeye çalışıyorsun ?"

"Kasa suçunu değil ben sadece bana atılan suçu temizlemeye çalışıyorum."

"Peki o zaman neden bu kadar uğraşıyorsun ? Suçsuzsan elbet ortaya çıkar. Sen çaldın dimi o kasayı ?

- Bölümü nasıl buldunuz ? -

Korku Okulu Where stories live. Discover now