Korku Okulu

Korku Okulu - 24.Bölüm - Tablo

Tabloyu elime alıp hemen yanımdaki masanın altına saklandım. O sırada da bekçi içeri girdi. Heyecandan kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Etrafı inceleyen bekçi tablonun yerinde olmadığını fark etti. Bu evi aradıktan sonra tabloyu bulamayınca yandaki büyük kulübeye bakmaya gitti. Buradan çıkmak için kulübeye gitmesini bekledim. Bekçi, kulübeye girdikten sonra büyük bir hızla oradan ayrıldım. Biraz bekledikten sonra taksi geldi.

Okulun orda indim ve tabloyu teslim etmeye götürüyordum. Okulun yakınına geldiğimde arkasını dönmüş birini gördüm. "Sen kimsin ?" diye sorduktan sonra önüne dönmesiyle şok oldum. Bu Kaan'dı!
 
"S-Senin burada ne işin var ? Ne yapıyorsun burada ?" diye sorular sordum. "Biliyorum çok şaşırıyorsun şuan sana her şeyi anlatacağım. Ama önce elindeki tabloyu bana ver." Bağırarak "Hayır! Asla vermem. Hem sen bu tabloyu niye istiyorsun ki ?" dedim.  "Sana o tabloyu bana ver dedim!"  diye karşılık verdi. Bu tabloyu asla ona vermeye niyetim yoktu. Bana doğru yavaş adımlarla yaklaşırken büyük bir hızla koşmaya başladım. Biraz koştuktan sonra arkama baktığımda, arkamda kimse gözükmüyordu. Tam rahat nefes almışken önüme dönmemle yere düşmem bir oldu. Karşımda Kaan vardı. Bu nasıl olabilirdi ? Bunları düşünecek vaktim bile olmadı. Hemen toparlanarak tekrar koşmaya başladım.
.
.
.
Artık koşacak gücüm kalmadı. Telefonu elime alıp hemen Tülin'i aradım. Olanların hepsini teker teker anlattım. Tülin'de en az benim kadar şaşkındı. Beni evlerine çağırdı. Yere bıraktığım tabloyu da alıp Tülin'in yanına gittim. Eve girdiğimde sakince bir yere oturup olayları daha detaylı anlattım. "Demek bensiz yapmaya karar verdin. O zaman öyle de devam et!" diyip kendi odasına çekildi. İçimden "Keşke hiç söylemeseydim!" dedim.

Efsun'u aradım. Bana Buğra ile birlikte bir kafede oturduklarını söyledi. Önemli bir meselenin olduğunu söyleyip yanlarına gittim. Elimde tabloyu gördüklerinde bana tip tip baktılar. "Hadi kalkın! Bu tabloyu teslim etmeye gidiyoruz." dedim. Hiç itiraz etmeden masalarından kalkıp benimle birlikte geldiler. Okula doğru giderken yolda her şeyi anlattım. Buğra bana "Artık seninle birlikte yapacağız her şeyi, itiraz istemiyorum." dedi. Arkadan da Efsun gülerek onayladı. Artık şu tabloyu teslim edip bu beladan kurtulmak istiyorum. Okula vardığımızda Buğra, kendisinin teslim edeceğini söyledi. Reddettim, çünkü bunu kendim yaptım, kendim bitirmeliydim.